15. Ceza Dairesi 2021/849 E. , 2021/4037 K.
"İçtihat Metni"
Nitelikli dolandırıcılık suçundan şüpheliler ... ve diğerleri haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 02/10/2019 tarihli ve 2018/106471 soruşturma, 2019/85521 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine dair mercii İstanbul 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 25/12/2019 tarihli ve 2019/6348 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 20/11/2020 gün ve 94660652-105-34-12820-2020-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak soruşturma dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07/01/2021 gün ve 2020/110747 sayılı tebliğnamesiyle Dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla soruşturmanın genişletilmesine karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda, müştekilerin şüphelilerin tamamıyla sahte senet düzenleyerek haklarında icra takibi başlattıklarını, senedin üzerindeki yazıların, arkasında bulunan cirolardaki imzaların başka bir sözleşmeden renkli fotokopi çekilerek eklendiğini ifade ederek şikayetçi olmaları üzerine, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca "...İstanbul 15. Hukuk Mahkemesince yapılan incelemesi sonucunda Jandarma Kriminal Laboratuvarında yaptırılan imza incelemesinde suça konu senet asıllarında bulunan imzaların şikayetçiler Arif Mutlu ve Osman Türkan Mutlu"nun eli ürünü olduğu yönünde bilirkişi raporu verilmiş olduğu, dolayısıyla şikayetçi iddialarının soyut iddiadan ibaret kaldığı..." gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de;
Dosya arasında müştekiler vekili tarafından şikayete ek olarak sunulan ve renkli fotokopi çekilerek veya kesilerek senedin arka yüzüne eklendiği iddia edilen imzasız sözleşmenin son sayfasındaki isimlerin yazım şekli ve aralarındaki mesafe ile iddia ve şikayete konu senedin arka yüzündeki isimlerin yazım şekillerinin ve aralarındaki mesafenin benzer olduğu görülmekle, şikayet dilekçesinde belirtilen tanıkların beyanlarının alınması, müştekilerin sahtecilik iddiaları kapsamında, imzasız sözleşme örneği de incelenerek, suça konu senet aslı üzerinde Adli Tıp Kurumu ihtisas dairesinde imza ve yazı incelemesi yaptırılması suretiyle, senet arkasındaki sözkonusu yazılar ve imzaların senet arkasına sonradan eklenip eklenmediği hususu tespit edilip, sonucuna göre şüphelilerin hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği cihetle, eksik soruşturma ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi nedeniyle, soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Müştekiler vekili şikayet dilekçesinde, müştekiler aleyhine İstanbul 31. İcra Müdürlüğünün 2018/19325 Esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, takibe esas alınan bononun 2.700.000,00 TL bedelli olduğunu ve sahte olarak düzenlendiğini, yazı ve imzaların müştekilere ait olmadığını, müştekilerin 2012 yılında yapmış oldukları başka bir sözleşme şüpheliler tarafından bir şekilde temin edilerek sözleşmedeki isim ve imzaların takibe konu bononun arkasına yapıştırıldığını-eklendiğini, yazım hataları, başlangıç bölümleri ve yazı büyüklükleri ile cirolar arasındaki boşlukların birebir sözleşmenin aynısı olduğunu iddia ederek başkaca bir kısım anlatımlarda bulunduktan sonra şüphelilerin bu şekilde dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarını işlediklerinden bahisle şikayetçi olması üzerine başlatılan soruşturmada, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, İcra Hukuk Mahkemesi tarafından Jandarma Kriminal Laboratuvarında yaptırılan imza incelemesi sonucunda suça konu senet aslında bulunan imzaların müştekiler Arif Mutlu ve Osman Türkan Mutlu"nun eli ürünü olduğu yönünde bilirkişi raporu verilmiş olduğu ve dolayısıyla ileri sürülen iddiaların soyut iddiadan ibaret kaldığı gerekçe gösterilerek 02/10/2019 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ve bu karara müştekiler vekilinin itirazı üzerine İstanbul 4. Sulh Ceza Hâkimliğince bilirkişi raporuna nazaran kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle 25/12/2019 tarihli karar ile itirazın reddine karar verilmiş ise de, müştekiler vekili kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz dilekçesinde, İcra Hukuk Mahkemesince ek rapor alınması cihetine gidildiğini beyan etmiş olup dava dosyası ve UYAP ortamında yapılan incelemede İstanbul 15. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/656 Esas sayılı dosyasının halihazırda derdest olduğunun anlaşılması karşısında, savunması alınmayan şüphelilerin savunmalarının, şikayet dilekçesinde bildirilen tanıkların beyanlarının alınması, İcra Hukuk Mahkemesi dosyasının akıbeti araştırılarak iddialarla ilgili alınan başkaca rapor mevcut ise dosya arasına getirtilerek incelenmesi, ihtiyaç duyulursa suça konu bono aslı üzerinde Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesince imza ve yazı incelemesi yaptırılması, bononun arkasındaki yazılar ve imzaların sonradan eklenip eklenmediği, eklenmişse yapıştırma, kopyalama ya da ne şekilde eklendiği tespit edilip, sonucuna göre şüphelilerin hukukî durumlarının tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturma ile verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itirazın reddine karar verilmesi nedeniyle, kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, itirazın reddine ilişkin İstanbul 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 25/12/2019 tarih ve 2019/6348 D.İş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 05/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.