15. Ceza Dairesi 2017/30452 E. , 2021/3205 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan; Beraat
Resmi belgede sahtecilik suçundan; TCK’nın 204/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından ve resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm ise, katılan vekili ile sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
OLAY 1: Sanığın, Ulaş Mobilya Sanayii Ticaret Anonim Şirketi"nin yetkililerinden biri olduğu, şirketi tek başına temsil yetkisi bulunmamasına rağmen, aldığı mal karşılığında katılana 21/10/2006 keşide tarihli 4.300TL bedelli ve 18/11/2006 keşide tarihli 4.300TL bedelli suça konu çekleri verdiği, çeklerin karşılığının çıkmaması üzerine katılanın şikayetçi olduğu, karşılıksız çek keşide etme suçu nedeniyle Asliye Ceza Mahkemesi"ne açılan dava sonucunda, çeklerin çift imza yerine tek imza ile keşide edilmesi nedeniyle, suçun unsurlarının bulunmadığı gerekçesiyle sanık hakkında beraat kararı verildiği, katılanın da, bu kez sanığın çift imza yerine tek imza atmak suretiyle kendisini dolandırdığını iddia ederek şikayetçi olduğu, böylece sanığın üzerine atılı banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ile resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda,
OLAY 2: Sanığın, Ulaş Mobilya Sanayii Ticaret Anonim Şirketi"nin yetkililerinden biri olduğu, şirketi tek başına temsil yetkisi bulunmamasına rağmen, aldığı mal karşılığında katılana 31.05.2006, 30.06.2006, 01.07.2006, 29.07.2006 ve 31.07.2006 keşide tarihli çekleri verdiği, çeklerin karşılığının çıkmaması üzerine katılanın şikâyetçi olduğu, karşılıksız çek keşide etme suçu nedeniyle Asliye Ceza Mahkemesi"ne açılan dava sonucunda, çeklerin çift imza yerine tek imza ile keşide edilmesi nedeniyle, suçun unsurlarının bulunmadığı gerekçesiyle sanık hakkında beraat kararı verildiği, katılanın da bu kez sanığın çift imza yerine tek imza atmak suretiyle kendisini dolandırdığını iddia ederek şikâyetçi olduğu, böylece sanığın üzerine atılı banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ile resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda,
1) Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;
Sanığa yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun, 5237 sayılı TCK’nın 204/1 maddesinde belirtilen cezasının miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4 maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının suç tarihleri olan 31/05/2006, 30/06/2006, 01/07/2006, 29/07/2006, 31/07/2006, 21/10/2006 ve 18/11/2006 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından, katılan vekili ile sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
2-) Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık savunması, katılan beyanı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; katılan vekilinin son celsede, müvekkili katılan ... ile telefonla görüşme yaptıktan sonra, çeklerin alınıp verilmesiyle ilgili safahat hakkında beyanda bulunduğu, buna göre; sanık ..."ün yetkilisi olduğu Ulaş Mobilya Sanayi Tic. A.Ş.’nin katılana ait şirketten zaman zaman mal aldığı, ödeme yapmadığı, bu şekilde alınan malların bedelinin belli bir miktara gelmesi, yani borcun belli bir miktara ulaşması halinde katılan ...’ın, sanık ..."ü arayarak "borcunuz şu kadar oldu, artık hesabı kapatın" dediği, bu söz üzerine sanık ...’ün çeklerle birikmiş borçları kapattığı, daha sonra yeniden mallar almaya başlayıp, borç miktarı yine arttığında katılan ..."in talebi üzerine yine sanığın çeklerle ödeme yapıp borcu kapattığı, katılan vekilinin son celsedeki bu açıklaması karşısında, suça konu çeklerin önceden doğan borçlara karşılık katılana verildiğinin anlaşıldığı, bu durumda sanığın suça konu çekleri dolandırma kastıyla verdiğinden söz edilemeyeceği ve sanığın üzerine atılı dolandırıcılık eyleminin unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin, sanığın üzerine atılı eylemin sabit olduğuna, cezalandırılması gerektiğine ilişkin ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 18.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.