15. Hukuk Dairesi 2020/2671 E. , 2021/2369 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R -
Dava, eser sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelden indirim ve bu miktarın tahsili talebi ile açılmış olup, mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine dair verilen hüküm, davacı vekili tarafından yasal süresi içinde temyiz edilmiştir.Davacı vekili, müvekkili şirkete ait iş yerindeki döşeme ve duvarda kullanılacak malzeme kaplaması yapımının 103.423,00 TL bedel ile yapılması için davalı şirket ile anlaşıldığını, davalının işe başladıktan sonra anlaşma gereği tüm işleri tamamlamadığını, yere döşenen mermerlerde renk farkı ve simetri sorunları olduğunu, döşeme ve duvar kaplamalarındaki ayıplar nedeniyle, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere eserin ücretsiz onarılmasını, aksi halde, ayıp oranında bedelden indirim uygulanarak bu bedelin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, işin yapım bedelinin 103.423,00 TL olduğu ve davacı tarafın kendilerine işe başlama sırasında ve sonraki 3 değişik tarihte toplam 75.000,00 TL ödediklerini ve bakiye 28.423,00 TL kaldığını, yaptıkları imalatların ayıplı olmadığını, ancak doğal mermerin her tarafının aynı tonda ve aynı renkte olmasının mümkün olmadığını, ihbarın süresinde yapılmadığını, satılan ve döşenen mermerlerin ayıplı olmadığını, davacının teknik elemanı olan mimarın mermer işlerini beğendiğini ve işlerin zaman aralığında yapıldığını, hiçbir şekilde itirazın olmadığını, iş bittikten sonra yaklaşık iki hafta sonra ödeme yapılmasının yapılan işin beğenildiği anlamını taşıdığını, kabul anlamına gelmemek şartıyla bir an işin ayıplı olduğu kabul edilse dahi ayıplı olduğu iddia edilen kısımların işin %1-2 si kadar olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama neticesinde, teslim ve ayıp ihbarı konusunda tarafların tanıkları da dinlenerek tacirlerin noter kanalıyla ya da iadeli taahhütlü posta yoluyla ihbar yükümlülüğünün yerine getirmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan Yargıtay 15. Hukuk Dairesi"nin 20.06.2017 gün 2016/2669 Esas 2017/2628 Karar sayılı ilâmında, davalı tarafından imal edilen mermerlerdeki ayıbın açık ayıp olduğu, bu durumda ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığının teslim tarihine göre saptanacağı, teslim ve ayıp ihbarının tanık dahil her türlü delil ile kanıtlanabileceğinden bu hususta tarafların delilleri toplanıp hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gereğine işaret edilmiştir.Yargıtay bozma ilâmına uyulmakla, bozmada belirtilen hususlar lehine olan taraf için usuli kazanılmış hak oluşturacağından, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun 09.05.1960 gün 21/9 sayılı kararına göre bozma uyarınca inceleme yapmak ve karar vermek zorunlu hale gelir. Mahkemece bozmaya uyulmuş ve yapılan araştırma ile ayıp ihbarına ilişkin taraf tanıkları dinlenmiş ise de; mahkeme tacirlerin basiretli olarak davranması gerektiği, davacının süresi içinde noter kanalıyla ya da iadeli taahhütlü posta yoluyla ihbar yükümlülüğünün yerine getirmesi gerektiği, açık ayıplarda süresi içinde belirtilen yollarla ihbar mükellefiyetinde bulunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Bu durumda mahkemece; bozma ilamında belirtilen teslim ve ayıp ihbarının tanık dahil her türlü delil ile kanıtlanabileceği, bu hususta tarafların delilleri toplanıp karar verilmesi gerektiği hususları üzerinde durularak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bozmaya uyulmasına rağmen, bozma gereği yerine getirilmeksizin tacirlere özgü ihbar mükellefiyetine uyulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 31.05.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.