MAHKEMESİ:Tüketici Mahkemesi


Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, mahkemece davanın reddine dair verilen hüküm, davacı vekilince temyiz olunmuştur. Davacı vekili, davalıya ait villanın dört duvarı kalacak şekilde yıkılarak iç mimar tarafından sunulan proje kapsamında yeniden yapılması, iç ve dış duvarların boyanması, iç mobilya dekorasyonu, aydınlatma, elektrik ve su tesisatlarının yeniden yapılması, havuz, bahçe ve çevre düzenlemesinin yapılması konusunda sözlü olarak anlaşıldığını, davalının da iş bedeli olarak toplam 3.143.455,00 TL + KDV ödemeyi kabul ettiğini, işin büyük bir kısmı tamamlansa da bir süre sonra davalıdan ödeme alınamadığından işin bitirilemediğini iddia ederek davacının bakiye alacağı olan toplam 870.539,00 TL’nin dava tarihinden itibaren hesaplanacak aylık reeskont ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, davacı ile 3.143.455,00 TL + KDV iş bedelinde anlaşıldığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacıya ait villada yapıldığı iddia edilen tüm işlerin davacı tarafından yapılmadığını, yapılan işlerin de ayıplı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kanıtlanamadığından bahisle reddine karar verilmiştir.Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamakla birlikte akdi ilişkinin kurulduğu ihtilafsızdır. Uyuşmazlık, sözleşmenin kapsamı ve bedeli üzerinde toplanmaktadır. Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, sözleşme bedelinin kararlaştırılmadığı hallerde TBK"nın 481. maddesi uyarınca (mülga 818 sayılı BK"nın 366. md.) iş bedeli, yapıldığı yıl mahalli piyasa rayici ile hesaplattırılmalıdır. Ne var ki öncelikle sözleşme kapsamının da tam olarak belirlenmesi zorunludur. Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre sözleşme kapsamının her türlü delille kanıtlanması mümkündür.Bu durumda mahkemece öncelikle sözleşmenin kapsamının taraf delilleriyle değerlendirilmek suretiyle saptanması, daha sonra yapılan tüm imalatların bedelinin yapıldığı yıl mahalli piyasa fiyatlarına göre ek rapor ile saptanması, kanıtlanan ödemelerin düşülmesinden sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekir.Açıklanan nedenlerle eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu verilen karar doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 23.02.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.