15. Hukuk Dairesi 2020/1604 E. , 2021/402 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali, alacak davalarının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı-karşı davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R -
Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı, karşı dava ise ayıplı iş bedeli ve gecikme cezasının tahsili istemlerine ilişkindir, davacı taşeron, davalı ise yüklenicidir. Mahkemece bozmaya uyularak asıl davanın reddine karşı davanın ise kısmen kabulüne dair verilen hüküm davacı-karşı davalı vekilince temyiz olunmuştur.
1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davacı-karşı davalı vekilinin asıl ve karşı davaya yönelik aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacı-karşı davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Davacı vekili taraflar arasında ... Spor Merkezi’nde kullanılmak üzere ...parke ve ... malzemelerin temini ve montajı konusunda sözleşme imzalandığını, işin eksiksiz ve ayıpsız teslim edildiğini, davalı aleyhine yapılan takibe haksız olarak itiraz edildiğini beyanla itirazın iptali ile %40 inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiş, davalı ise yapılan işin bakiye iş bedelinden fazla şekilde ayıplı olduğunu, takas ve mahsup talebi ile davanın reddine karar verilmesi ile, karşı davasında gecikme cezası ve ayıplı imalat nedeniyle nedeniyle şimdilik toplamda 1.000,00 TL alacağın karşı davalıdan tahsilini talep etmiştir.Mahkemece bozma ilamı sonrasında ayıplı imalat bedelinin KDV dahil 65.871,10 TL olduğu, bu bedelin ise davacı taşeronun bakiye iş bedeli olan 58.121,60 TL’den fazla olması nedeniyle asıl davada davacı alacağının olmayacağı, karşı davada ise davalı alacağının 1.791,40 TL olduğu, her ne kadar bilirkişi raporunda davacının hakediş alacağından nakit olarak kesilen teminat tutarının 10.090,90 TL olduğu, karşı davacının alacağı olarak belirtilen 1.791,40 TL’nin bu bedelden mahsubu halinde davacı alacağının 8.299,50 TL olacağı şeklinde rapor sunulmuş ise de, icra takibinde teminat alacağının takip konusu yapılmaması nedeniyle davacının teminat kesintisi ile ilgili talepte bulunamayacağı gerekçesiyle asıl davanın reddi ile karşı davanın 500,00 TL üzerinden kabulüne karar verilmiştir.Dairemizin hükmüne uyulan 02.10.2017 tarih, 2016/5679 Esas, 2017/3212 Karar sayılı ilamında; 1. bilirkişi kurulundan ayıplı olarak yapıldığı tespit edilen 209,45 m2’lik alanda yapılan imalatın 2009 yılı mahalli piyasa rayiçleri ile bedeli ve dosyaya sunulan belgelere göre yapılan nakti teminat kesintisi miktarı ve işin ayıplı olmayan kısmı ile geçici kabul tutanağına göre indirilmesi gereken 10.000,00 TL nefaset kesintisi yapılması gerektiği dikkate alınarak ek rapor alınması ile, nakti teminat kesintisinin iadesi ile ilgili sözleşmenin 7.b maddesinde öngörülen SGK ilişiksiz belgesi ve evrak noksanlığının bulunmadığına ilişkin belgenin davacı tarafından ibraz edilmesi gerektiğide dikkate alınarak sonucuna uygun karar verilmesi gereğine işaret edilmiştir. Yerel mahkemece bozmaya uyulduğuna göre bozmada belirtilen, hususlar lehine olan taraf için usulü kazanılmış hak teşkil edeceğinden Yargıtay İBK"nın 09.05.1960 gün 21/9 sayılı kararına göre bozma uyarınca inceleme yapılması zorunlu hale gelmiştir. Bozma ilamında davacı-karşı davacı taşeron tarafından SGK ilişiksiz belgesinin ibraz edilmesi halinde teminat kesintisi miktarının da tespiti ile sonuca gidilmesi gerektiği işaret edilmiş, bozma ilamı sonrasında davacı tarafından SGK borcu bulunmadığına dair evrak ibraz edildiği, davalı-karşı davacı tarafından da bu evraka karşı çıkılmadığı anlaşılmıştır, bu nedenle teminat kesintisininde miktarının tespiti ile takip konusu yapıldığının kabul edilmesi gerekir. Ayrıca yine bozma ilamında ayıplı iş bedelinin mahalli piyasa rayicine göre tespit edilmesi gerektiği belirtilmiş olup bozma sonrası alınan raporda mahalli piyasa rayicine KDV ilave edilmiş olup, yine bozmada belirtilmemesine rağmen telafisi mümkün olmayan imalat hataları ve noksan imalatlar nedeniyle kesilmesi gereken tutar olarak 10.000,00 TL nefaset bedelinin yanında, mükerer olarak 4.043,00 TL’de ilave edilmesi de hatalı olmuştur. Bu nedenler ile mahkemece yapılması gereken iş; mahkemece teminat kesintisinin miktarının tespiti ile takip konusu yapıldığının kabul edilmesi, ayıplı imalatın yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçleri ile bedeli konusunda, mahalli piyasa rayiçleri içerisinde yüklenici kârı ve KDV olacağından bunların ayrıca ayıplı iş bedeline eklenmemesi ile telafisi mümkün olmayan imalat hataları ve noksan imalatlar nedeniyle kesilen tutar olan 10.000,00 TL nefaset bedelinin eklenmesi ile takipten sonra davalı-karşı davacı tarafından ödenen bedelin göz önüne alınarak sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile karar verilmesi doğru olmamış hükmün açıklanan nedenlerle bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Yukarıda 1 no.lu bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, kararın 2 no.lu bent uyarınca hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 22.02.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.