Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1866
Karar No: 2021/2469
Karar Tarihi: 09.03.2021

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2021/1866 Esas 2021/2469 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, davalı borçlunun mal kaçırmak amacıyla kötü niyetli olarak tasarrufta bulunduğunu iddia ederek, tasarrufun iptali ve satış/haciz yetkisi istemiyle dava açmıştır. Mahkeme, deliller incelendikten sonra davayı reddetmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgeler incelenerek, mahkeme kararında usul ve yasaya aykırı bir durum tespit edilmemiştir. Ancak, taşınmazın satış tarihindeki değeri üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden, karar düzeltme yapılarak onanmıştır. Kanun maddeleri: İİK 277 ve devamı.
17. Hukuk Dairesi         2021/1866 E.  ,  2021/2469 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -

    Davacı vekili; taraflar arasındaki borç ilişkisi nedeniyle davalı borçlu aleyhine Konya 4. İcra Müdürlüğü"nün 2014/5377 sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı borçlunun, alacaklarını karşılayacak oranda malının bulunamadığını davaya konu malını ise kötüniyetli olarak ve kendilerinden mal kaçırmak amacıyla devrettiğini belirterek, davalılar arasındaki bu aleyhlerinde olan tasarrufun iptali ile bu tasarruf işlemine konu mal üzerinde alacaklarının tahsili yönünden satış ve haciz yetkisi isteyebilme yetkisinin verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili; tefrik kararından önce sunduğu cevaplarında davanın ön koşulların oluşmadığını belirterek, tasarrufların borcun doğumundan önce yapıldığını, tasarrufların bir kısmının kooperatifin yaptığı hatalar nedeniyle hak sahiplerine devrinin sonradan yapıldığını, diğer kısım taşınmazlar için gerçek bedel karşılığında satıldığını tüm taşınmazlarda hak sahiplerinin oturduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ...; taşınmazı emlakçı vasıtası ile satın aldığını bankadan kredi çektiğini ve üzerine ipotek konulduğunu, davalı borçluyu tanımadığını sadece satış sırasında davalı borçluyu gördüğünü beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Alacaklı tarafından birden fazla davalı hakkında tasarrufun iptali davası açılması ve taraflar arasındaki hukuki ve fiili bağlantının bulunmaması gerekçesiyle mahkemenin 2014/713 E. sayılı dosyası üzerinden her bir tasarruf yönünden davaların tefrikine karar verildiği anlaşılmakla;
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; taşınmazın tapudaki satış bedeli ile tasarruf tarihindeki gerçek piyasa rayiç bedeli arasında ciddi bir fark bulunmaması, taraflar arasında arkadaşlık, akrabalık, ticari ilişki gibi borçlunun mal kaçırma kastını, üçüncü kişinin bildiği veya bilebilecek durumda olduğunu gösterir bir yakınlığın da ispat edilememesi, muvazaalı bir biçimde organize olarak hareket ettikleri tam olarak dosya kapsamına yansımadığı, davacı banka tarafından aynı zamanda yapılan birden fazla satış dışında başkaca bir kanıt veya iddianın dosyaya sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    Tasarrufun iptali davalarında dava değerini, takibe konu alacak miktarı ile iptali istenilen tassaruf bedelinden hangisi az ise o bedel oluşturmaktadır.
    Somut olayda takip konusu alacak 1.302.943,24 TL olup, mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmazın satış tarihindeki değerinin 57.000,00 TL olduğu, dava tarihindeki değerinin 67.000,00 TL olduğu belirlenmiştir. Bu durumda mahkemece, taşınmazın satış tarihindeki değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT ye göre nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, dava tarihindeki değeri üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmayıp bozma sebebi ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, kararın HUMK 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün 3. bendindeki "7.720 TL"
    ibaresinin hükümden çıkartılarak, yerine "6.620,00 TL" ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 09/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi