Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4031
Karar No: 2021/1713
Karar Tarihi: 22.02.2021

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/4031 Esas 2021/1713 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen tasarrufun iptali davasında karar çıkmıştır. Davanın reddine karar verilmiş ancak davacı vekili kararı temyiz etmiştir. Yapılan inceleme sonucunda, Dairemizin bozmaya uygun karar vermiş olduğuna karar verilmiştir. Davalının taşınmazlarda küçük paydaş olduğu ve satın alan kişilerin kötü niyetli olduğunu gösteren bir delil bulunmadığı belirtilmiştir. Ancak davalı 3. kişilerin borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle, davanın davalı 3. kişilere devredilen taşınmaz hisseleri yönünden kabulüne karar verilmesi gerektiği açıklanmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri ise İİK. madde 277, İİK. m. 283 ve İİK. m. 280/1'dir.
17. Hukuk Dairesi         2019/4031 E.  ,  2021/1713 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili; Davalılar arasındaki ... 1667, 1669, 1876, 1878, 1879 parseldeki devir işlemlerinin İİK. madde 277 ve devamı maddeleri ile sair mevzuat gereği iptaline, taşınmazların davalı 3. şahıslardan başkaca kimselere devredilmiş olması ihtimaline binaen müvekkilin alacağının güncel bakiyesini geçmemek kaydıyla İİK. m. 283 gereğince 3. şahısların taşınmazın gerçek değeri nispetinde nakden tazmine mahkum edilmesine, söz konusu taşınmazlar üzerinde taraflarına cebri icra yapabilme yetkisinin tanınmasına ve taşınmazın 3 kişilere devrinin önlenmesi bakımından tapu kaydına ihtiyati haciz zımnında iş bu dava dosyasından ihtiyati tedbir şerhi konulmasına, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili; davalı müvekkil aleyhine açılmış olan davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
    Davalı ...; haksız olarak açılan davanın öncelikle usulden, mümkün olmadığı takdirde esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, Dairemizin 25/06/2018 tarih ve 2016/1842 Esas, 2018/6327 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davalı ..."ın davaya konu taşınmazlarda küçük paydaş olduğu, taşınmazların intikal ile miras hissesi oranında kendisine küçük kısımların kaldığı, taşınmazların diğer dava dışı hissedarlarla alınan ortak karar doğrultusunda satışının yapıldığı, satın alan şahısların kötü niyetli olduklarını gösterir her hangi bir delil ibraz edilemediği, tapu kaydından davalı ..."nin ..."tan taşınmazı satın almadan önce taşınmazda hissesinin bulunmadığı, 02.08.2010 tarihinde ..."nin taşınmazı satın alarak hissedar olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içeriğine, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, her ne kadar Dairemiz bozma ilamında davalı ...’nin satın aldığı taşınmazda daha önceden hissedar malik olduğu belirtilmişse de, bu durumun maddi hataya dayalı olduğunun mahkemece anlaşılmasına göre; davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Hükmüne uyulan bozma ilamında; İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemlerin, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususunun düzenlenmiş olduğu, davalı 3. kişi olan ... ve ...’ın borçlu ...’ın dayısının çocukları olması nedeniyle mahkemece; üçüncü kişilerin borçlunun mali durumunu bilebilecek kişilerden olup olmadığı hususunda İİK"nun 280.maddesi gereğince bir değerlendirme yapılması gereğine değinilmiş olup, mahkemece bu kez; davalı ..."ın davaya konu taşınmazlarda küçük paydaş olduğu, taşınmazların intikal ile miras hissesi oranında kendisine küçük kısımların kaldığı, taşınmazların diğer dava dışı hissedarlarla alınan ortak karar doğrultusunda satışının
    yapıldığı, satın alan şahısların kötü niyetli olduklarını gösterir her hangi bir delil ibraz edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir.
    Somut olayda; davalı borçlu ... adına kayıtlı dava konusu taşınmazlardan ... İli, ... İlçesi, ... Mah. 1669 parsel, 1878 parsel ve 1879 parseldeki hisselerini 02/08/2010 tarihinde davalı 3.kişi ... ve ...’a devretmiştir. Dosyada mevcut nüfus kayıtlarından davalı 3. kişi ... ve ...’ın davalı borçlu ...’ın dayısının çocukları olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre davalı 3.kişi ... ve ...’ın İİK"nun 280/1 maddesi kapsamında borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğu aksininde ispat edilemediği anlaşıldığından davanın davalı ... ve ...’a devredilen taşınmaz hisseleri yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 22/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi