17. Hukuk Dairesi 2020/81 E. , 2021/1329 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; verilen hüküm duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 09.02.2021 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalı taraftan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; kaza tarihini kapsar geçerli Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası bulunmayan, dava dışı ...’in sevk ve idaresindeki otobüsün 20/09/2014 tarihinde karıştığı tek taraflı trafik kazasında araç içerisinde yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını ve malul olduğunu beyanla; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, 1.000,00 TL iş göremezlik tazminatı 1.000,00 TL Bakıcı gideri tazminatı olmak üzere şimdilik 2.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; kazaya karışan aracın 01.07.2014-2015 tarihleri arasında dava konusu kazayı kapsayacak şekilde 3399414 nolu poliçe ile ... Sigorta A.Ş. nezdinde zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesine talep etmiştir.
Akşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/12/2018 tarihli ve 2016/328 Esas-2018/425 Karar sayılı ilamı ile toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının yaralanmasına neden olan kazada bahsi geçen aracın karayolu zorunlu taşıma
mali sorumluluk sigortası yaptırılması gereken nitelikte bir ulaşım vasıtası olmadığından bu aracın zorunlu karayolu taşıma mali sorumluluk sigortası yapılmamış olmasından dolayı Güvence Hesabının sorumluluğunda olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine, karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi tarafından; kazanın .../..."dan .../..."ya giderken meydana gelmesine, iller arası bu mesafenin 100 km"nin altında kaldığının anlaşılmasına, kazanın Hazine Müsteşarlığı"nın karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası yaptırma mecburiyetiyle ilgili muafiyet ve istisnalara ilişkin 1.7.2010 tarihinde yürürlüğe giren genelgesinden sonra 20/09/2014 tarihinde meydana gelmesine, dolayısıyla bu tarihte iller arası 100 km"nin altında kalan taşımalara "zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası" yaptırma mecburiyeti getiren bir düzenleme bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, dair verilen karar davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Dava; taşıma esnasında meydana gelen kazayı yapan aracın, karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu mali sorumluluk sigortasının bulunmaması sebebiyle davalı ..."ndan maddi tazminat istemine ilişkindir.
... Yönetmeliği"nin 9/1-b maddesi; "Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için ..."na başvurulabilir" düzenlemesini yapmıştır.
Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu"nun "Sorumluluk ve Sigorta" başlıklı bölümünde düzenlenmiş olup; Kanunun 17. maddesinde "Şehirlerarası ve Uluslararası yolcu taşımacıları, duraklamalar dahil olmak üzere kalkış noktasından, varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelecek bir kaza nedeniyle yolcunun ölümü, yaralanması ya da eşyanın zarara uğramasından dolayı sorumludurlar" düzenlemesi yapıldıktan sonra, 18. maddesinde "Taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Kanun"un 17. maddesinden doğan sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadırlar" düzenlemesine yer verilmiştir. Davaya konu kazayı yapan aracın, kaza tarihi itibariyle Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinin bulunmadığı, tarafların da kabulünde olup bu husus dosya kapsamıyla sabittir.
Yine; 4925 Sayılı Taşımacılık Kanunu kapsamında kalan taşımalar için Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası yaptırılmasının zorunlu olduğu düzenlenmiş, aynı Yasanın 2. maddesinde İl ve ilçe trafik komisyonlarına taşımaların düzenlenmesi konusunda yetki verilmiştir.
Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları"nın "Tazminat Ödemesinde Öncelikli Sigorta" başlığını taşıyan B.8. maddesinde ise; "Meydana gelen zarar, öncelikle bu sigortadan karşılanır. Sigorta sözleşmesinin hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için; sırasıyla 13/10/1983 tarih ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"na göre yapılması zorunlu olan mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur" denilmektedir. Buna göre taşıma ilişkisinde, taşımacılık mali sorumluluk sigortası, mali sorumluluk sigortası ve ihtiyari mali sorumluluk sigortası arasında sıralı sorumluluk ilişkisi kabul edilmiştir.
Dosya kapsamından kazaya karışan aracın, gerçek kişi adına kayıtlı, otobüs olup kaza günü tarım işçileri taşıdığı, Dairenin yerleşmiş içtihatlarına göre işçi taşımacılığı da ticari amaçla yapılan ücretli bir taşıma olup bu taşımaların da Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında kaldığı,aracın Zorunlu Mali Mesuliyet sigortacısı ihbar olunan ... Sigorta A.Ş. tarafından dosyaya sunulan "bilgi edinme hakkı" kapsamında yaptığı başvuru sonucu verilen Yalvaç Kaymakamlığı İlçe Jandarma Komutanlığı’nın, 04.10.2017 tarihli yazısında; kazaya karışan aracın "taşımacılık yetki belgesi" alma zorunluluğunun ve 4925 sayılı Karayolları Taşıma Kanunu"nun 18. maddesinde düzenlenen "zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortası" yaptırılması zorunluluğunun bulunduğunun bildirildiği taşıma kanunu hükümlerine göre il trafik komisyonununda bu yönde kararı olduğu anlaşılmaktadır.
Bölge Adliye Mahkemesince her ne kadar kazanın Hazine Müsteşarlığı"nın karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası yaptırma mecburiyetiyle ilgili muafiyet ve istisnalara ilişkin 1.7.2010 tarihinde yürürlüğe giren genelgesinden sonra 20/09/2014 tarihinde meydana gelmesine, dolayısıyla bu tarihte iller arası 100 km"nin altında kalan taşımalara "zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası" yaptırma mecburiyeti getiren bir düzenleme bulunmaması nedeniyle davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiş ise de; davacının Zorunlu Ferdi Kaza Koltuk Sigorta Poliçesi kapsamında talepte bulunmadığı,talebinin Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında olduğu gözetildiğinde yukarıda ifade olunan yasal düzenleme gereği,kazaya karışan aracın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası yaptırma mecburiyeti bulunmasına rağmen bu sigortanın yaptırılmadığı; bu itibarla zarardan, sıralı sorumluluk ilkesi gereği aracın meydana gelen zarardan öncelikle aracın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk
Sigortacısının, limitin aşılması halinde zorunlu mali sorumluluk sigortasının ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasının sorumlu olduğu; davacı tarafından aracın ZMSS poliçesini düzenleyen ... Sigorta A.Ş. aleyhine Akşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/425 E.-2017/353 K. Sayılı dosyasında ... Sigorta A.Ş.’nin poliçe limiti dahilinde davacıya ödeme yapması nedeniyle davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği,davalının kararı temyiz etmemesi sebebiyle kararın kesinleştiği,davalı ..."nın da davacının zararından sorumlu olduğu, hususları göz önüne alındığında ilk derece mahkemesince, Akşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/425 E.-2017/353 K. Sayılı dosyası ve varsa ödeme belgeleri de dosya içerisine alınmak suretiyle işin esasına girilerek davalı ...’nın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında sorumluluğunda olduğu gözönüne alınması gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine hükmedilmesi ve Bölge Adliye Mahkemesi’nce bu hususa yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi kararın gerekçesi oluşturulurken "Hakem" kararına atıf yapılması doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi’nin davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, 3.050,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 15/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.