17. Hukuk Dairesi 2020/2544 E. , 2021/1320 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar ... ve ... vekillerince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 02.02.2021 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ... geldi. Diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, borçlu davalı ... hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı ve hakkındaki takipleri sonuçsuz bırakmak için dava konusu taşınmazı davalı ..."e devrettiğinden bu devre ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, davanın açılması için gerekli aciz belgesinin olmadığını ve zamanaşımı süresinin geçirildiğini, dava konusu taşınmazın rayiç bedel üzerinden satın alındığını, muvazaalı satış olmadığını ancak alacağın muvazaalı olduğunu amacın davalıya satılan taşınmazın geri alınması olduğunu ve haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Diğer davalı borçlu, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamışlardır.
Mahkemece, Dairemizin 24/05/2016 tarih ve 2014/11364 Esas, 2016/6282 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince ... Çankaya ... Mah. 2837 ada 11 parselde kayıtlı 19 nolu bağımsız bölümün davalı borçlu ... tarafından diğer davalı ..."ya satışı ile ilgili (28/02/2011 tarihli) ve davalı ... tarafından, diğer davalı ...’e satışı ile ilgili (15/03/2015 tarihli) Ankara 6. İcra Müdürlüğü"nün 2012/13663 sayılı dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere tasarrufun iptali ile alacağın ve ferilerinin tahsili için iptale konu taşınmaz üzerinde davacının cebri icra işlemlerine devam etmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu özelliği nedeniyle iptal davasının dinlenebilmesi için, öncelikle davacının borçludaki alacağının gerçek olması, tasarrufta bulunan kişinin de gerçekten borçlu olması gerekir. Bu nedenle iptal davasında davalı 3.kişi aciz belgesine bağlanan alacağın gerçekte olmadığını savunabilir ve ispat edebilir.
Somut olayda davalı borçlu ... vekili, davacı şirket ile düzenlenen danışmanlık sözleşmesinde vaki işin konusu uyarınca işverenin talimatları doğrultusunda danışmanlık hizmeti verildiğini, müvekkiline bu hususta gerek avans açıklaması ile gerekse açıklamada işin adı belirtilmek suretiyle bankalar kanalı ile ödemeler yapıldığını, takibe konu edilen bononun ise müvekkili tarafından Bilal Toprak"a işbu sözleşme kapsamında verildiğini, müvekkilinin işbu sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmiş olduğunu belirterek müvekkilinin Ankara 6. İcra Müdürlüğünün 2012/12663 sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespiti
talebiyle Ankara 8.Asliye Ticaret Mahkemesinde menfi tespit davası açıldığını belirterek sonucunun beklenmesini talep etmiştir. Davalı borçlu ... tarafından davacı aleyhine açılan menfi tespit davasında (Ankara 8.Asliye Hukuk Mahkemesi 2019/121-2020/369) her ne kadar davanın reddine karar verilmiş ise de; verilen kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece; somut olayın özelliğine göre Ankara 8.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/121-2020/369 sayılı menfi tespit davasının kesinleşmesi beklenerek tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
2-Kabule göre de; tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir.
Dairemiz bozma ilamında; davacının alacağının gerçek olduğunun tespiti halinde davanın kabulüne karar verilmesi gereğine değinilmiş, ancak bu sırada dava konusu taşınmaz 05/02/2015 tarihinde davalı 3.kişi ... tarafından 4.kişi ...’e devredilmiş ve ... Dairemiz’in bozma ilamından sonra birleşen dava ile davaya dahil edilmiştir. Mahkemece; bozma ilamına uyularak birleşen dava bakımından, bozma öncesinde tespit edilen davalıların davranışları, davalıların taşınmazı sürekli el değiştirmeye çalışarak davacıyı mağdur etmeye çalıştıkları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir. Dosya içeriğinden, dayanılan delillerden 4. kişi konumunda bulunan davalı ...’in; ancak kötüniyetli olduğunun ispat edilmesi halinde mahkemece aleyhine tasarrufun iptaline, karar verilir. Ancak; Davacı tarafından davalı 4.kişi ...’in kötüniyetli olduğu ispatlanamadığı gibi mahkemece birleşen davada bozma öncesinde tespit edilen davalıların davranışları şeklinde soyut ifadelerle gerekçe gösterilmeden davanın kabulü de doğru değildir.
3-Bozma neden ve şekline göre davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma nedenine göre davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 3.050,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ..."ya verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı ... yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ..."ya geri verilmesine 15/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.