Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5544
Karar No: 2020/1737
Karar Tarihi: 19.02.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/5544 Esas 2020/1737 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Sigorta şirketi davacı, kazada kusurlu oldukları iddia edilen araç sürücüsüne rücuen tazminat için dava açmıştır. Mahkeme, davayı reddetmiştir. Davacı vekili, hüküm kararına itiraz etmiş ve davanın esasının incelenerek bir hüküm kurulması gerektiğini savunmuştur. Yargıtay da kararı bozmuş ve davacının tazminat isteme hakkının bulunduğunu, işin esasına girilip iddia ve savunma doğrultusunda inceleme yapılması gerektiğini belirtmiştir. Kararda yer alan kanun maddeleri ise Sigortacılık Kanunu'nun 5684 sayılı Kanunu ve ... Yönetmeliği'nin hesaba başvurulabilecek halleri ile rücu hakkı ve sigorta şirketinin ödediği tazminat miktarınca hukuken zarar gören kişinin yerine geçeceğini belirten maddeleri olarak açıklanmıştır.
17. Hukuk Dairesi         2018/5544 E.  ,  2020/1737 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, 30/07/2011 günü sürücü ... yönetimindeki 01 DL 973 plakalı aracın ... istikametinden seyri esnasında Damlama mevkiinde sürücü ..."in sevk ve idaresindeki ... plakalı tankerin aniden sol şeride yönelmesi nedeniyle ..."nun orta refüje girip daha sonra devrilmesi sonucunda ölümlü ve yaralama maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini kaza neticesinde ..."nun hayatını kaybettiğini, ..., ..., ..."nun ise yaralandığını, araç sürücüsü ..."in kusuru ile sebep olduğu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası nedeni ile zarar gören tarafa müvekkili güvence hesabının ödediği 104.827,83 TL"sini ödemediğini, Tarsus 2.İcra Müdürlüğünün 2014/920 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıklarını, ancak borçlu-davalılar tarafından icra takibine haksız ve dayanaksız olarak kötü niyetle itiraz edildiğini ve takibin durduğunu belirterek davalı tarafından icra takibine haksız olarak yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, %20"den aşağı olmamak üzere müvekkili lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, fazlaya ilişkin hak ve alacaklarının saklı tutulmasını talep ve dava etmiştir.
    Davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ve ... Yönetmeliği gereği ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia olunan davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
    ... Yönetmeliği"nin “Hesaba Başvurulabilecek Haller” başlıklı 9. maddesi;
    (1) Hesaba zorunlu sigortalara ilişkin olarak;
    a)(Değişik bend: 19/06/2009 - 27263 S.R.G Yön2.mad) Sigortalının veya sigortayı yaptırmakla sorumlu olanın tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için,
    b)Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için,
    c)Zorunlu sigorta teminat limitleri ile sigorta poliçesinde belirtilen teminat arasındaki fark kadar ödenecek bedensel tazminat tutarları için,
    ç)Sigorta şirketinin malî bünye zaafiyeti nedeniyle sürekli olarak bütün branşlarda ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddi ve bedensel zararlar için,
    d)Çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde, kişiye gelen bedensel zararlar için başvurulabilir” hükmünü içermekte olup, hesaba başvurulabilecek bu haller tahdidi olarak sayılmış, bu haller dışında sorumlu olmayacağı anlaşılmış olmakla 14.maddede ise, hesap tarafından gerekli inceleme yapıldıktan sonra, tazminat miktarında ve hak sahiplerinde tereddüt bulunmadığı takdirde belirlenen miktar, hak sahiplerine ödeneceği, yine Yönetmeliğin 16.maddesinde rücu hakkının kullanılması ile 17.maddesinde ise, hesap, zorunlu sigorta teminatı sınırları içinde yaptığı ödemeler ile borçtan kurtulacağı, zorunlu sigorta teminat tutarlarını aşan zararlar, zarara sebebiyet veren veya hukuken sorumlu olanlarca karşılanacağı, hesap, ödediği tazminat miktarınca hukuken zarar gören kişi yerine geçeceği hüküm altına alınmıştır.
    Somut olayda, meydana gelen kazadaki ... plakalı dorse ve ... plakalı çekicinin zorunlu trafik sigortası olmamasından dolayı kaza nedeni ile malul kalan ..."nun başvurusu sonucunda davacı ... tarafından ödeme yapıldığı, davacı ... ise yaptığı ödeme nedeniyle ... Yönetmelik hükümleri gereğince davalıya rücu ettiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından da anlaşıldığı üzere davalının yönetimindeki aracın kaza
    tarihini kapsayan poliçesi olduğu belirlenmiştir. Buna göre davacı ... ödenmemesi gereken bir şeyi ödediği anlaşılmakta ise de davacı ... ile dava dışı mağdur ... arasında düzenlenen 26.02.2014 tarihli makbuz ve ibraname başlıklı belgede,mağdur tazminat talep hakkını 103.525,00.-TL’ye kadar Güvence Hesabına devir ettiğini belirterek, temlik etmiştir. Başka bir deyişle, dava dışı mağdur dava konusu tazminat ile ilgili olarak alacağını B.K.’nun 162 ve devamı maddeleri uyarınca Güvence Hesabına temlik etmiştir. Bu durumda Güvence Hesabının sigorta ilişkisi dışında alacağın temliki hükümlerine göre talep hakkı bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece, ..."nın tazminat isteme hakkı bulunduğu kabul edilerek, işin esasına girilip, iddia ve savunma doğrultusunda inceleme yapılıp sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirmelerle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacıya geri verilmesine, 19/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi