Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/104
Karar No: 2020/1646
Karar Tarihi: 18.02.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/104 Esas 2020/1646 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunu ancak alacaklarını karşılayacak haczi kabil mallarının bulunmadığını, dava konusu taşınmazlarını yakınları olan diğer davalılara devrettiği için yapılan bu tasarrufların iptalini talep etmiştir. Mahkeme, davalı borçlunun bulunamaması nedeniyle haciz yapılamadığına dair tutanağı gerekçe göstererek davanın reddine karar vermiştir. Ancak, borçlunun adresinin bilinmemesi ve borca yetecek taşınmaz ve aracına sahip olması nedeniyle borçlunun aciz hali gerçekleştiği kabul edilerek davanın esasına girilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Sonuç olarak, hüküm BOZULMUŞTUR. Kanun maddeleri olarak İİK'nun 277 ve devamı maddeleri belirtilmiştir.
17. Hukuk Dairesi         2020/104 E.  ,  2020/1646 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    (Aile Mahkemesi Sıfatıyla)

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı ..."dan alacaklı olduğunu bu alacağı nedeniyle yaptığı icra takibi sırasında alacaklarını karşılayacak haczi kabil mallarının bulunmadığını ancak dava konusu taşınmazlarını yakınları olan diğer davalılara devrettiğini öne sürerek yapılan bu tasarrufların iptalini talep etmiştir.
    Mahkemenin, davanın reddine ilişkin kararı Dairemizin 01.11.2016 tarih 2014/19031 Esas 2016/9687 Karar sayılı ilamı ile davanın görülebimesi için gerekli aciz belgesinin davanın her aşamasında sunulmasının mümkün olduğu, ön inceleme aşamasında dosya üzerinden inceleme yapılmak sureti ile hukuki dinlenme hakkı da ihlal edilerek karar verilmesinin hatalı olduğundan bahisle bozulmuş, bozma sonrasında 08.05.2019 tarihli haciz tutanağının aciz belgesi niteliğinde olmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, 08.05.2019 tarihli tutanakta, davalı borçlu ..."ın adresine gidilmesine rağmen davalı borçlunun adreste olmadığı, davalının hasta olduğu ve Ankara"ya gittiği, muhtarlık kayıtlarına göre de davalı ..."ın yeni adresinin bilinmediğine dair içeriğinin bulunduğu borçlunun adresinin kapalı olması nedeniyle haciz yapılamadığından bahse konu haciz tutanağının geçici aciz belgesi niteliğinde olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    08.05.2019 tarihinde borçlunun 2010 yılında ödeme emrinin tebliğ edildiği, Tayyare Düzü Mahallesi, Aydın caddesi Kent sitesi C blok Daire No.17 ... adresine hacze gidildiğinde, kapıda ... isminin yazılı olduğu, kapıyı açan şahsın dairenin ..."a ait olduğunu, kendisinin oturduğunu borçlu ..."ı tanımadığını belirtmiş, eski apartman yöneticisi... ise, ..."ın çok eskiden burda oturduğunu, fakat hastalanınca Ankara"ya gittiğini ifade ettiği, muhtara gidildiğinden, borçlunun adreste oturmadığı haciz tutanağında belirtilmiştir. Bu tutanaktan ödeme emrinin, hatta dava dilekçesinin tebliğ edildiği adreste borçlunun artık oturmadığı, Hacısıyam Mahallesi Mine sokak No:8 daire 5 ... olan mernis adresine yapılan tebligatların taşındığı yeni adresinin bilinmediği şeklinde iade edildiği dolayısıyla borçlunun bilinen adreslerinde bulunmadığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Ayrıca borçlunun borca yetecek taşınmaz ve aracıda bulunmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 02.03.2005 tarih, 2005/15-100-119 sayılı kararına göre; borçlu hakkında aciz vesikası alınmamakla birlikte borçlu kayıp ve adresi saptanamıyorsa, saptanan adreslerinde de icraca haciz yapılamıyorsa bu takdirde aciz hali gerçekleşmiş sayılır.
    Bu durumda borçlunun aciz halinin gerçekleştiği kabul edilerek davanın esasına girilmesi, taraf delilleri toplanarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi