Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1003
Karar No: 2020/1555
Karar Tarihi: 17.02.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1003 Esas 2020/1555 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı borçlu, mal kaçırmak amacıyla davalılara adına kayıtlı taşınmazın 1/2 hissesini sattıktan sonra borç aldığını, ödeyemediğini ve taşınmazı bedelsiz olarak davalılara devrettiğini belirtmiştir. Davacı da davalılar arasındaki bu tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davacının gerçek bir alacağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar vermiş, ancak tek maktu vekalet ücreti takdiri yerine nisbi ve ayrı ayrı vekalet ücretine hükmetmiştir. Yargıtay ise, bozmaya uygun karar verilmesine rağmen nedenlerinin giderilerek hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermiştir. İİK 277 ve devamı maddeleri ise tasarrufun iptali ile ilgili düzenlemeleri içermektedir.
17. Hukuk Dairesi         2018/1003 E.  ,  2020/1555 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 11.02.2020 Salı günü davacı vekili Av. ...ve davalı ... vekili Av. ... geldiler. Diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı borçlu ...’ın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazın 1/2 hissesini 11.11.2010 tarihinde teyzesinin oğlunun eşi davalı ...’ya, 1/2 hissesini de 14.12.2010 tarihinde teyzesinin torunu davalı ...’a sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı borçlu ..., davacıdan borç aldığını, ödeyemediğini dava konusu taşınmazı bedelsiz olarak iade şartı ile davalılara devrettiğini, yargılama gideri ve vekalet ücreti istenmediği takdirde davacı ile anlaşmaya hazır olduğunu belirtmiştir.
    Davalı ... vekili, aciz belgesi sunulmadığını, takip konusu alacağın muvazaalı olduğunu, açtığı şuf’a davasını sonuçsuz bırakmak amacıyla muvazaalı senet tanzim edildiğini, taşınmazı bedelle aldıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazın 2008 yılında müvekkilinin babası tarafından davalı ...’a satıldığını, ...’un anılan taşınmazı almak için davacıdan borç aldığını duyduklarını daha sonra taşınmazın müvekkil ile davalı ...’e devredildiğini, yargılama gideri ve vekalet ücreti istenmediği takdirde davayı kabule hazır olduklarını beyan etmiştir.
    Mahkemece, Daire’mizin 22/12/2016 tarih ve 2014/18137-2016/10756 sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, ... ve ..."ın belediyede çalışan vasat gelire sahip kişiler oldukları, davacı ..."ın düşük miktardaki borçlarını dahi ödemeyerek hakkında üç icra takibinin başlatılmasına neden olması karşısında ..."a 600.000,00 TL"yi elden borç vermesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı, banka kayıtlarının bulunmadığı, senedin bono vasıflarını dahi taşımadığı, çelişkili beyanlarda bulundukları anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içeriğine, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin inceleme yapılmasının mümkün olmamasına göre; davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davacının gerçek bir alacağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verildiğine göre ve red sebebi aynı olan davada davalılar yararına tek maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken, nisbi ve ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirecek nitelikte görülmediğinden hükmün HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 5. bendindeki “30.301,92 TL vekalet ücretinin ayrı ayrı davacıdan alınarak ayrı ayrı bu davalılara verilmesine," ibarelerinin hükümden çıkartılarak yerine "1.980,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine“ ibaresinin yazılmasına hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2.540,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi