Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2842
Karar No: 2020/1550
Karar Tarihi: 17.02.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/2842 Esas 2020/1550 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, trafik kazasında zarara uğrayan davalıya ödenen zararların sebepsiz zenginleşme sebebiyle iade edilmesini talep etmiştir. Ancak, davacının hangi araç için ve hangi poliçeden dolayı ödeme yaptığı konusunda farklı beyanlarda bulunduğu ve taleplerini belirsiz hale getirdiği belirtilmiştir. Mahkeme, davacının 34.200,00 TL.'lik isteğini kabul etmiş, ancak gerekli somutlaştırmaların yapılmaması sebebiyle karar bozulmuştur. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesi gereği, kazaya karışan her iki araca ait poliçelerin bir bütün olarak ele alınarak değerlendirme yapılması, sigorta hukuku konusunda uzman bilirkişiden rapor alınması ve zamanaşımı savunmasının dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31/1. maddesi de açıklanarak, hakimin davanın aydınlatılması ödevi bulunduğu kabul edilmiştir. Kanunun açık hükmü gereği hakimin davanın aydınlatılması ödevi kapsamında gerekli somutlaştırmalar yapılmadan karar verilmesi hatalı bulunmuştur. Kararda bahsedilen kanunun açık hükümleri Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31/1. maddesidir.
17. Hukuk Dairesi         2019/2842 E.  ,  2020/1550 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 04.12.2018 Salı günü davacı ve davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra eksiklik nedeniyle iade edilen dosya ikmal edildikten sonra tekrar gelmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davacı şirkete trafik sigortası, ihtiyari mali sorumluluk sigortası ve zorunlu ferdi kaza sigortası ile sigortalı bulunan araçların karıştığı kazada davalının yaralandığını, davalı tarafından aleyhlerine dava açıldığını, kazaya karışan araçlardan birinin trafik sigortası kapsamında 60.000,00 TL"yi 09.05.2012"de icra dosyasına ödediklerini, yine aynı aracın kasko poliçesinden 10.000,00 TL. ve davalının yolcu olduğu aracın zorunlu ferdi kaza sigortasından 34.200,00 TL. ödediklerini, iradi olarak yaptıkları ödemenin hataen yapıldığı ve davalı yararına sebepsiz zenginleşme teşkil ettiğini, davalıya hataen ödenen bedelin iadesi gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 44.200,00 TL"nin ödeme tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 13.02.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 84.984,52 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, davacının sebepsiz zenginleşme hukuki sebebine dayanan alacağının zamanaşımına uğradığını, davalıya ödendiği iddia olunan 10.000,00 TL"lik bedel için belge bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 34.200,00 TL"nin ödeme tarihi olan 11.05.2012"den işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazası sonucu cismani zarara uğrayan davalıya, davacı tarafından düzenlenen poliçeler gereği ödenen bedellerden bir kısmının hataen ödendiği iddiasına ve sebepsiz zenginleşme hukuki sebebine dayanan istirdat istemine ilişkindir.
    Davacı taraf, davalıya hataen ödenen bedellerin, kazaya karışan hangi araç için ve hangi poliçeden dolayı olduğu konusunda, farklı beyanlarda bulunmak ve farklı bedeller bildirmek suretiyle istemde bulunmuş; mahkemece, davacının talebi ile dayanağı yeterince açıklığa kavuşturulmadan, alınan bilirkişi raporuyla davacının talep edebileceği bedelin 84.984,92 TL. olduğunun saptandığı; ancak, davacının 17.01.2013 tarihinde ilk ıslahı yapıp 34.200,00 TL. istediği ve 13.02.2014"teki ikinci ıslahın geçersiz olduğu gerekçesiyle, 34.200,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Davacı ... tarafından gönderilen 07.05.2014 tarihli cevapta; ... AHM"nin 2009/291 E. sayılı dosyasında hükmedilen miktar gereği, davalıya 09.05.2012"de 80.509,09 TL. ve 04.06.2012"de 4.475,43 TL. ödediklerinin; anılan davadan önceki 09.06.2008 tarihinde ise, davalıya 60.000,00 TL. ödediklerinin bildirildiği; 60.000,00 TL"lik bu ödemenin, hangi araçla ilgili hangi poliçeden dolayı yapıldığı konusunda bilgi verilmediği; mahkemenin de bu hususu aydınlatmak için gerekli araştırmayı yapmadığı görülmektedir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31/1. maddesinde "hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir" düzenlemesi yapılmış ve hakimin davayı aydınlatma ödevi bulunduğu kabul edilmiştir. Mahkemece, kanunun açık hükmü ile hakime yüklenen davanın aydınlatılması ödevi kapsamında gerekli somutlaştırmalar yapılmadan karar verilmiştir.
    Davalının yaralanmasıyla sonuçlanan kaza, çift taraflı trafik kazası olup, davalının yolcu olarak bulunduğu otobüsün ... poliçesinin- Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta poliçesinin; ayrıca, kazaya karışan karşı aracın (otomobil), ... ve ... poliçelerinin davacı ... Sigorta A.Ş. tarafından düzenlendiği, dosya kapsamından ve davacının 2012 yılındaki ödemesinin dayanağı olan ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2009/291 E- 2012/161 K. sayılı dosyası kapsamından anlaşılmaktadır.
    Davacının, 2012 yılında mahkeme kararı üzerine ödedikleri ve davalı yararına sebepsiz zenginleşme teşkil ettiğini ileri sürdüğü tazminatın hüküm altına alındığı ... AHM"nin 2009/291 E. sayılı dosyasında; kazaya karışan karşı araç sürücüsü tam kusurlu kabul edilip, davacımız ... Sigorta A.Ş"nin bu aracın ... poliçesindeki limitle sınırlı biçimde zarardan sorumlu olduğuna; davalının yolcu olduğu otobüs sürücüsü kazada kusursuz bulunup, otobüs ilgilileri bakımından davanın reddine karar verildiği görülmektedir. Anılan bu dosya kapsamındaki tespitler ve kurulan hüküm de dikkate alınarak, davalının zararından davacı ... Sigorta A.Ş"nin sorumluluğunun ve fazla ödeme yapıp yapmadığının tespiti gerekir.
    Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; HMK"nun 31. maddesindeki hakimin davayı aydınlatma ödevi gereği, kazaya karışan her iki araca ait ...- ...- ZKFKS poliçeleri ile bu poliçelerdeki teminat limitleri bir bütün olarak ele alınıp değerlendirme yapılması; herbir poliçeden dolayı, davacı ... Sigorta"nın davalıya ödemekle sorumlu olduğu miktarların ayrı ayrı belirlenmesi (kazadaki kusur durumuna göre, davalının yolcu olduğu otobüsün ... poliçesi gereği davacının sorumluluğu bulunmadığı gözden kaçırılmadan); davacı sigortacının, davalının yolcu olduğu otobüsün koltuk sigorta poliçesinden ödediği bedelin, maluliyet tazminatından düşülemeyeceğinin dikkate alınması; davacının, her iki araçla ilgili hangi poliçeden dolayı, ne miktarda ödeme yaptığının ilgili hasar dosyaları da temin edilerek netleştirilmesi; gerekirse, sigorta hukuku konusunda uzman bilirkişiden rapor alınması ve davalının zamanaşımı savunması da dikkate alınarak, davacının 2008 ve 2012 yıllarında ödediği bedellere göre, yaptığı fazla ödeme olup olmadığının tespiti; davacı vekilinin 17.01.2013 tarihli dilekçesinin ıslah dilekçesi olmadığı ve 13.02.2014 tarihli ıslah dilekçesinin geçerli olduğu dikkate alınıp (davacı yararına oluşan usuli kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle) hüküm tesisi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; duruşmada vekille temsil olunmayan davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi