17. Hukuk Dairesi 2019/1728 E. , 2020/1327 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili;..."nın maliki ve ..."ın sürücüsü olduğu tescilsiz lastikli iş makinasının 09/11/2008 tarihinde ... ilçesinde meydana gelen kaza sonucu ..."in malül kaldığını, davaya konu kaza ile ilgili olarak ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/558 soruşturma nolu dosyasıyla yürütülen tahkikat dosyasında mağdurun şüpheliden şikayetçi olmaması üzerine kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, ancak davaya konu kaza ile ilgili olarak düzenlenen trafik kazası tespit tutanağında sürücü ..."ın kusurlu bulunduğunu, davalıların yapmak zorunda olduğu geçerli teminat tutarlarını içeren " Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesinin "" kaza tarihinde olmadığının tespit edilmesi üzerine, ..."in malül kalmasına sebep olan kaza ile ilgili olarak müvekkili kuruma yaptığı başvuru üzerine ..."e 18.019,00 TL tazminatın 02/05/2013 tarihinde ödendiğini, 5684 sayılı sigortacılık kanunun 14. Maddesi ve ... yönetmeliğinin 16. Maddesi uyarınca Güvence Hesabına yasada belirtilen nedenlerle yaptığı ödemeyi rücu etme hakkı tanındığından zararın tazmini için icra takibi başlatıldığını, belirterek borçlular tarafından borca ve işletilen faiz miktarına ilişkin yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre 1-Davanın Kabulü ile 2-... İcra Dairesinin 2013/34 Esas sayılı dosyasında belirtilen miktar üzerinden devamı ile itirazın iptaline, karar verilmiş; hüküm,davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Gerekçeli kararın dosya ile uyum içinde olması ve kararın çelişkili ve tereddüt uyandırıcı olmaması gerektiği ilkesi, gerek 10.04.1992 gün 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı"nda; gerekse 1086 sayılı HUMK"nun 381-389. (6100 sayılı HMK"nun 294-297.) maddelerindeki kararın tesisi ve yazımına ilişkin kurallarda açıkça tespit edilmiştir. HUMK’nun 388. maddesinde (HMK"nun 297/II maddesi); hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu açıklanmıştır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalıdır.
Somut olayda;hükmün gerekçe kısmında davalı kurumun kusurlu olduğu ve borçtan sorumlu olduğunun anlaşıldığı, bu nedenle kurumca icra takibine karşı yapılan itirazın iptaline karar vermek gerektiğinin belirtildiği, ancak dosyada iki davalının bulunduğu ve hüküm kısmında itirazın hangi davalı yönünden iptaline karar verildiğinin belirtilmediği, böylece kararın gerekçesi ile sonucu arasında çelişki yaratıldığı görülmektedir. Bu durum, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297/2. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden, 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas-1992/4 Karar Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca, gerekçe ile hüküm arasındaki çelişkinin giderildiği, hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların ayrı ayrı gösterildiği bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davacı vekili ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no lu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... ve davacıya geri verilmesine 12/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.