17. Hukuk Dairesi 2018/259 E. , 2020/961 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen karar verilmesine yer olmadığına, kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, davalı ..."ın idaresindeki ...plakalı aracı ile gerçekleştirdiği kaza sonrası müteveffa ..."ın yardım etmek için kaza mahallinde bulunduğu sırada davalı ..."in idaresindeki ... plakalı araç ile müteveffaya çarpması sonucu vefat ettiğini, davacıların maddi manevi destekten yoksun kaldıklarını, kaza sonrası aracıyla ilgili tedbir almayan davalı ..."ın ve bu aracın trafik sigortası olmadığından Güvence Hesabının diğer davalılarla birlikte sorumluluğu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacılar için cenaze masrafları dahil 1.000,00"er TL maddi tazminatın tüm davalılardan, sigorta şirketi ve Güvence hesabının sigorta teminat limiti ile sınırlı olmak kaydıyla, 35.000,00"er TL manevi tazminatın sigorta şirketi ve ... dışındaki diğer davalılardan, tüm tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 28/05/2013 havale tarihli dilekçesinde, dava dilekçesinde talep edilen 2.000,00 TL maddi tazminat ile bilirkişi raporunda belirtilen ek bakiye 39.630,93 TL birleştirilerek 41.630,93 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte kusurlu bulunan davalılardan tazminine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/302 Esas Sayılı dosyasında, davacılar vekili, ilk davada alınan bilirkişi raporu doğrultusunda dava değerini ıslah etmişlerse de Dairenin bozma ilamından sonra yapılan aktüerya hesabında davacıların talep edebileceği tazminat miktarlarının anne için 31.069,57 TL, baba için 24.671,92 TL olarak tespit edilmesi nedeniyle ilk davada fazlaya ilişkin hakları saklı tutulduğundan ilk davada talep edilen toplam 41.630,93 TL"ye ek olarak anne için 788,81 TL, baba için 13.321,75 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı ... ve sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden, diğer davalılar yönünden olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili, 18.07.2017 tarihli duruşmada cenaze masraflarına ilişkin taleplerinden vazgeçtiklerini beyan etmiştir.
Davalılar ... vekili, davalı ...Ş. Vekili, davalı ... ve ... vekili davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece; toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre,davanın kabulü ile davacılardan ... için 11.350,00 TL, davacılardan ... için 30.280,76 TL maddi tazminatın davalılardan ... ve ..."den olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve ... ile Güvenci Hesabından sigorta şirketlerinin poliçe limitleriyle sınırlı olarak ve dava dilekçesinin tebliğ tarihinden itibaren başlamak üzere yasal faiziyle müşterek ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile takdiren belirlenen her bir davacı için ayrı ayrı 15.000,00 TL"nin davalılardan ... ve ... ve ..."dan olay tarihiden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin tüm taleplerin reddine karar verilmiş; hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 28.4.2015 tarihli ve 2013/16894 Esas, 2015/6146 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davacılar vekili tarafından yapılan cenaze masraflarına ilişkin tazminat taleplerinden feragat edilmesi sebebi ile cenaze masraflarına ilişkin talebin reddine, davacı baba ... destekten yoksun kalma tazminatın 14.595,37 TL, davacı anne ... destekten yoksun kalma tazminatı 20.993,02 TL olduğunun kabulü ile davalılar ..., ..., ...Söylerden olay tarihi olan 25/05/2009 tarihinden itibaren davalı ... ile güvence hesabından sigorta poliçelerindeki limitle ve dava tarihi olan 13/08/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacıların manevi tazminat talepleri ile ilgili mahkemenin bir önceki kararı olan 16/07/2013 tarih 2010/160 E. 2013/420 K. Sayılı ilamında hüküm oluşturulmuş olduğundan yeniden hüküm oluşturulmasına yer olmadığına, dair karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Asıl dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine, birleştirilen dava ise sadece maddi tazminat istemine ilişkindir.
1086 Sayılı HUMK"nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir. Ayrıca; 1086 Sayılı HUMK"nun 45. maddesi ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 166. maddesi uyarınca, birleştirilen dava dosyaları birbirlerinden bağımsız ayrı bir dava olup,birleştirilen her dava hakkında usul hükümlerine göre ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir. Yukarıda belirtilen ilkeler gözardı edilerek, infazda tereddüt oluşturacak şekilde asıl ve birleştirilen davalar yönünden ayrı ayrı hüküm kurulmamış olması doğru görülmediğinden, kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 10/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.