17. Hukuk Dairesi 2019/6124 E. , 2020/6370 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili; davalı ... nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan, davalı ...’in maliki ve sürücüsü olduğu ve davacılardan ...’ın içerisinde yolcu olarak bulunduğu aracın, direksiyon hakimiyetini kaybederek takla atması neticesinde 23/08/2005 tarihinde meydana gelen trafik kazasında ...’ın yaralandığını ve malul kaldığını, ...’ın yaralanması nedeniyle ...’ın yanında anne ve babası olan diğer davacıların da maddi ve manevi olarak zarara uğradıklarını beyanla, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davacı ... için 200.000,00 TL, diğer davacılar ...,... için böyle bir kaza olmasaydı ileriki yaşlarda sağlayacağı maddi destek bakım nedeni ile şimdilik her iki davacı için 5.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen, müvekkillerinden ... için 100.000,00 TL, diğer davacılar ...,...’in her biri için 40.000,00’er TL olmak üzere toplam 180.000,00 TL manevi tazminatın davalı ...’den, tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; zamanaşımının geçmiş olduğunu, kaza sonrası yapılan müdahalelerde ilk yardım kurallarına uyulmadığı için kazanın sonuçlarının ağırlaştığını, olayda hatır taşıması olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini, talep etmiştir.
Davalı ... vekili; olayda zamanaşımının geçtiğini, davacının maluliyeti sebebi ile azami poliçe limiti olan 50.000,00 TL"nin 11/09/2007 tarihinde davacılara ödendiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini, talep etmiştir.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı ..."ın maddi tazminat davasının kabulü ile taleple bağlı kalınarak 200.000,00 TL maddi tazminatın davalı ... dava tarihinden yasal faizle ve poliçe limiti kapsamında 49.000,00 TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere diğer davalı olay tarihi olan 23.08.2005 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacılar ... ve ..."ın maddi tazminat taleplerinin reddine, davacı ..."ın manevi tazminat yönünden davasının kısmen kabulü ile davacı ... için 40.000,00 TL manevi tazminat takdirine tazminatın olay tarihi olan 23.08.2005 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."den alınarak bu davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacılar ... ve ..."ın manevi tazminat yönünden davasının kısmen kabulü ile davacı ... için 5.000,00 TL davacı ... için 5.000,00 TL manevi tazminat takdirine manevi tazminatlarının olay tarihi olan 23.08.2005 tarihinden işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalı ..."den alınarak bu davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, dair verilen hüküm, davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, bilirkişi raporunda sigorta şirketi tarafından yapılan ödemelerin düşülmemesinin sonuca etkisi bulunmamasına göre, davacılar vekili ve davalı ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava trafik kazası neticesinde meydana gelen ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi(TBK 56.
Mad.) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar, kusur durumu ve meydana gelen zararın ağırlığı da gözönüne alınarak davacıların her biri için takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3-Davalı ... vekili, cevap dilekçesinde ve tüm yargılama boyunca yaralanan davacı ...’ın araçta hatır için taşındığı savunmasında bulunarak bu sebeple tazminatta indirim yapılmasını talep etmiştir.
Hâkim, tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. Mahkeme ise, davalının bu savunması ile ilgili olarak herhangi bir değerlendirme yapmaksızın ve kararını gerekçelendirmeksizin hüküm tesis etmiştir.
Somut olayda, davacı ...’ın, davalı ...’in maliki ve sürücüsü olduğu araçta yolcu olduğu, davacı ...’ın, Ayvalık’a kaldığı derslerin sınavına gidebilmek için aynı köyde oturan ve akrabaları olan davalı ...’ten kendisini de götürmesini istediği ve davalı ...’in aracına herhangi bir bedel ödemeden bindiği, dosya içerisinde bulunan ceza dosyası içeriğinden ve tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Bu durumda davacı ...’ın hatır için
taşındığı dikkate alınmak suretiyle, 818 sayılı BK"nun 43. maddesinin (6098 sayılı TBK md. 51) uygulanıp uygulanmayacağının ve maddi tazminattan hakkaniyete uygun indirim gerekip gerekmediğinin hükümde irdelenip tartışılması, ondan sonra varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
4-Kabule göre de; mahkemece davacıların ihtiyari dava arkadaşı oldukları ve her bir davanın bağımsızlığını koruduğu göz önüne alınarak, her bir davacı yönünden reddedilen maddi ve manevi tazminat miktarları üzerinden davalı ... lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin, (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ile davalı ..."e geri verilmesine, 02/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.