17. Hukuk Dairesi 2019/4243 E. , 2020/6367 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki ölüm ve cismani zarar nedeniyle açılan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ...Plastik ve Sanayi A.Ş. ve ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili; davalı ...’in sevk ve idaresindeki, kaza tarihini kapsar sigorta poliçesi bulunmayan aracın, davalılardan ...Plastik ve Sanayi A.Ş.’nin maliki olduğu, diğer davalı ...’in sevk ve idaresindeki araçla çarpışması neticesinde 26.06.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, işyeri servisinde yolcu olarak bulunan ve ... Tarım Ürünleri Ltd. Şti."de tarım işçisi olarak çalışan müvekkillerinden ... ve
...’nın çocukları, ...,... ’ın anneleri ve diğer müvekkillerinin kardeşi olan ..."ın, hayatını kaybettiğini, ...’ın ölümü ile birlikte davacılar olan anne, baba, çocukları ve kardeşlerinin maddi ve manevi olarak zarara uğradıklarını beyanla, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, ... için 1.000,00 TL, ... için 1.000,00 TL, ... için 1.000,00 TL, ... için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile davacıların ekonomik ve sosyal durumları göz önüne alındığında ..."ın çocukları ... için 15.000,00 TL, ... için 15.000,00 TL, annesi ... için 10.000,00 TL, babası ... için 10.000,00 TL, kardeşleri ... için 5.000,00 TL, ... için 5.000,00 TL, ... için 5.000,00 TL manevi tazminatın ve cenaze ve def"in giderleri ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili;kazaya karışan ... yönetimindeki aracın müvekkili şirket nezdinde kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacının davadaki maddi tazminat talebinin trafik sigorta poliçesi ve zorunlu taşımacılık teminat limitleri içinde kaldığı için müvekkili sigorta nezdinde kasko sigorta poliçesinin ihtiyati teminatı devreye girmediğini ve müvekkili sigorta şirketinin herhangi bir maddi tazminat ödeme yükümlülüğü bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini, talep etmiştir.
Davalı ... vekili; davanın reddine karar verilmesini, talep etmiştir.
Davalı ... vekili; kazaya karışan ... yönetimindeki aracın müvekkili şirket nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini,talep etmiştir.
Davalılar ... ve ... Hazır Yapı Sistemleri İnşaat Kalıp İskele Mimarlık Mühendislik Sanayi ve Ticaret A.Ş. (unvan değişikliği ile ...Plastik ve İnşaat Sanayi A.Ş.) vekili; müvekkili şirket açısından davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davacıların desteğinin ... Ltd. Şti."nde tarım işçisi olarak çalışması nedeniyle davanın bu şirkete ihbarı gerektiğini, beyanla davanın reddine karar verilmesini, talep etmiştir.
Davalı ...; kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığını beyan etmiş ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; maddi tazminat istemi yönünden; davalı ...Ş."ye yönelik davanın reddine, diğer davalılara yönelik ıslah edilmiş davanın kabulü ile, davacı ... için 33.049,95 TL, ... için 37.218,25 TL, ... için 33.667,84 TL, ... için 22.473,63 TL olmak üzere toplam 116.409,95 TL"nin (Davalılar ... ve ... bu miktarın % 75 kusura karşılık gelen 87.307,25.-TL"sinden; diğer davalılar % 25 kusura karşılık gelen 29.102,49 TL"sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan ..., ..., ... Hazır Yapı Sistemleri İnşaat Kalıp İskele Mimarlık Mühendislik Sanayi ve Ticaret A.Ş. (unvan değişikliği ile ...Plastik ve İnşaat Sanayi A.Ş.) için faiz başlangıcı kaza tarihi olan 26.06.2012, davalılar Axa Sigorta A.Ş. ve ... için dava tarihi 04.03.2014"ten itibaren değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, cenaze ve def"in giderlerine ilişkin istemin reddine, manevi tazminat istemi yönünden;davalılar Axa Sigorta A.Ş. ve ..."na yönelik davanın reddine, diğer davalılara yönelik davanın kısmen kabulü ile, davacı ... ve ..."ın her biri için 12.000,00"er TL, davacılar... ve ... "in her biri için 8.000,00"er TL, davacı ... ,... "ın her biri için 2.500,00"er TL olmak üzere toplam 47.500,00 TL (davalı ...Ş."nin sorumluluğu poliçe limiti 15.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere) manevi tazminatın davalılar ..., ..., ... Hazır Yapı Sistemleri İnşaat Kalıp İskele Mimarlık Mühendislik Sanayi ve Ticaret A.Ş. (unvan değişikliği ile ...Plastik ve İnşaat Sanayi A.Ş.) için faiz başlangıç tarihi kaza tarihi 26.06.2012, davalı ...Ş. yönünden dava tarihi 04.03.2014 tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,dair verilen hüküm, davalılar ...Plastik ve Sanayi A.Ş. Ve ... vekili ile davalı ... vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalılar ...Plastik ve Sanayi A.Ş. ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre; çocuklar için destekten yoksun kalacakları sürenin belirlenmesinde yaşları, okuldaki eğitim durumları, içinde yaşadıkları sosyal ve ekonomik koşulların ayrı ayrı değerlendirilmesi, yüksek öğrenim yapacaklar ise, 25 yaşının doldurulmasına kadar; yüksek öğrenim yapmamakta ise yerleşik ve kabul gören uygulamaya göre, erkek çocukları için 18 yaşın, kız çocukları için 22 yaşın desteğin sona ereceği yaş olarak kabul edilerek hesaplama yapılması gerekmektedir.
Somut olayda, kaza tarihinde davacı küçük ...’ın 6 yaşında, ... ’ın 5 yaşında olduğu, bilirkişinin raporunda çocuklar yönü ile ülkemizde 2 yıllık okulların yaygınlaşması nedeniyle yüksek ihtimalle ön lisans eğitimi alabilecekleri esas alınarak 22 yaşın ikmaline kadar destek alacaklarının kabulü ile hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, aktüerya raporunu düzenleyen önceki bilirkişiden, davacı küçüklerin 18 yaşına kadar ölen annelerinin desteğinden faydalanacaklarının kabulü ile usulü kazanılmış haklara da riayet edilerek ayrıntılı ve Yargıtay denetime elverişli ek rapor alınarak sonucuna göre, usuli kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ...Plastik ve Sanayi A.Ş. ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,(2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ...Plastik ve Sanayi A.Ş. ve ... vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ...Plastik ve Sanayi A.Ş., ..., ..."na geri verilmesine, 02/11/2020 gününde üye ..."un karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
(Muhalefet)
KARŞI OY:
Trafik kazasında hayatını kaybeden annelerinin desteğinden yoksun kalan davacı küçükler ... ve ... kaza tarihinde 6 ve 5 yaşında olup, bilirkişilerce bu çocukların ülkemizde yaygınlaşan iki yıllık yüksekokullarda ön lisans eğitimi alacakları kabul edilerek 22 yaşına kadar annelerinin desteğinden faydalanacakları varsayımıyla hesaplama yapılmış, mahkemece bu rapor kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Kararın temyizi üzerine Dairemizde yapılan incelemede “çocuklar için destekten yoksun kalacakları sürenin belirlenmesinde yaşları, okuldaki eğitim durumları, içinde yaşadıkları sosyal ve ekonomik koşulların ayrı ayrı değerlendirilmesi, yüksek öğrenim yapacaklar ise 25 yaşın doldurulmasına kadar, yüksek öğrenim yapmamakta ise yerleşik ve kabul gören uygulamaya göre, erkek çocuklar için 18 yaşın, kız çocukları için 22 yaşın desteğin sona ereceği yaş olarak kabul edilerek hesaplama yapılması gerektiği… bilirkişilerden davacı küçüklerin 18 yaşına kadar ölen annelerinin desteğinden faydalanacaklarının kabulü ile ek rapor alınarak karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiş ise de, mahkeme kararının aşağıdaki gerekçelerle bozulması gerektiği düşüncesiyle Sayın Çoğunluğun kararına iştirak edemiyorum.
Yaşlarının küçüklüğü nedeniyle henüz ilköğretime bile başlamamış çocukların tahsil hayatlarının kaç yaşına kadar süreceği hususu tamamen varsayımdan ibarettir. Destek tazminatı hesaplanırken her çocuğun içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik çevreye, yüksek öğretime devam eden kardeşinin olup olmamasına, anne babasının gelir, iş, meslek ve tahsil durumlarına göre bir tahminde bulunmak davacılar arasında sınıfsal bir ayrıma gitme sonucunu doğurur. Ülkemizin bundan 50-60 yıl önceki eğitim öğretim imkânlarıyla bugünün imkânları aynı değildir. Çok önceleri, kırsal kesimde yaşayan ailelerin çocuklarının yüksek öğretim bir yana, orta öğrenime devam etme ihtimalleri bile son derece düşük iken günümüzde gelişen bilişim ve iletişim teknolojileriyle köyde hayvanlara çobanlık yapan çocukların yüksek öğretime giriş sınavlarında dereceye girdikleri gözlenmektedir. Bu nedenle sübjektif ölçütler yerine her olaya uygulanabilecek objektif ölçütler geliştirilmelidir. Aynı kazada anne babası vefat eden çocuklardan birinin düşük gelirli bir aileye mensup olması, üniversiteye giden bir kardeşinin olmaması nedeniyle yüksek tahsil göremeyeceği ve 18 yaşına kadar destek alacağı kabul edilirken diğerinin üniversite mezunu, geliri yüksek anne babası olduğu için üniversiteye
devam edeceği, bu nedenle 25 yaşına kadar destek alacağını kabul etmek hiç bir bilimsel veriye dayanmadığı gibi hukukî bir temeli de bulunmamaktadır. Elbette ülke genelinde istatistikî bir bilgiyle sosyo-ekonomik gruplandırma yapılarak yüksek öğretime devam edenlerin oransal karşılığı bulunabilir. Bununla beraber bu oranların uyuşmazlığa konu olaylarda bireylere uygulanması mümkün değildir. Zira, somut olayda bu çocukların istatistik çalışmasında düşük oranı teşkil eden başarılı çocuklardan mı yoksa yüksek oranı oluşturan başarısız çocuklardan mı olduğu belirlenemez.
On sekiz yaşını bitirmiş olup, bir işe başlamış ve artık tahsil hayatını tamamladığı anlaşılanlarla anne babasının vefat tarihinde yüksek öğretime devam edenlerin durumlarına uygun bir karar verilmesi gerekir. Buna karşılık yaşı küçük olup, okula başlamamış olanlarla orta öğretime devam edenlerin ya hepsinin yüksek öğretime devam edeceği kabul edilerek 25 yaşına kadar destek alacaklarının kabulü ya da 18 yaşında reşit olduktan (kız çocukları için 22 yaşından) sonra artık destek alamayacaklarının kabulüyle bütün davalarda benzer sonuca ulaşılmalıdır.
En adaletli çözümün Anayasa’nın 42/1. maddesinde yer alan “Kimse, eğitim öğretim hakkından yoksun bırakılamaz” ilkesinden hareketle, her çocuğun yüksek öğretime devam edeceği kabul edilerek 25 yaşına kadar destek alacağının kabulü olduğu kanaatindeyim.