MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davaların reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların sürücüsü, malik, ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı oldukları aracın çarpması sonucu müvekkillerinin murisi ... vefat ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacılar anne ve baba için ayrı ayrı 15.000,00 TL, kardeşlerin her biri için 2.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan, anne ve baba için ayrı ayrı 5.000,00, kardeşlerin her biri için 2.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ..., aracı kaza günü kaza saatinden önce noter kanalı ile ... isimli şahsa sattığını, bu nedenle işleten sıfatının bulunmadığını ileri sürmüş, davalı
... Sigorta A.Ş. vekili, müvekkilinin araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu belirtmiş, davalı ... ise kazada kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Yapılan yargılama sonucunda yerel mahkemece verilen, davaların kısmen kabulüne-kısmen reddine dair karar davalı asıllar ... ve ..."nün temyiz başvuruları üzerine, Dairemizin 19.4.2016 tarih ve 2014/10324 E.,2016/4987K. Sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Davacılar vekili 13.09.2017 havale tarihli dilekçe ile davalı ...Ş. yönünden davadan feragat etmiştir.
Mahkemece uyulmasına karar verilen bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; davalı ...Ş."ne açılan davadan feragat edildiği anlaşıldığından, bu davalı yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davalılar ... ve ... yönünden açılan davaların da reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Temyize konu karar, davacılar ...,...,...,... ve ... için dava dilekçesinde talep edilen manevi tazminat tutarları yönünden karar yılı itibarı ile ayrı ayrı kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, mahkeme kararında davacılar ..., ..., ..., ... ve ... yönünden reddolunan manevi tazminat taleplerine ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin inceleme yapılmasının mümkün olmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülemeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin, davacılar ..., ..., ..., ... ve
... yönünden reddolunan manevi tazminat hükümlerine ilişkin temyiz dilekçesinin mahkeme hükmünün miktar itibariyle kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 18,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 27/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.