Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4733
Karar No: 2020/6059
Karar Tarihi: 22.10.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/4733 Esas 2020/6059 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/4733 E.  ,  2020/6059 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davacılar ve davalı ...Ş. İle davalı ... Başkanlığına izafeten İl Özel İdaresi vekillerince temyiz edilmiş, davalı ... AŞ. vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 13.10.2020 Salı günü davacılar ve davalılar taraftan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, müvekkili ..."ın, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu araçta yolcu iken gerçekleşen kazada yaralandığını ve % 95 iş gücü kaybı oluştuğunu açıklayıp ... için 10.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın, eşi ve çocukları için 1.000,00"er TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında davacı ..."ın ölmesi üzerine davacılar vekili 25.05.2007 tarihli dilekçesi ile davayı tamamen ıslah ederek davacı ... için 30.000,00 TL destekten yoksun kalam tazminatı ile 3.000,00 TL
    manevi tazminatın, çocuklar için 8.000,00"er TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 2.000,00"er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiz ile tahsilini talep etmiş, birleştirilen davada 55.000,00 TL"lik talep yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile toplam 149.644,00 TL"nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, bozma ilamı, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, asıl davada davacılar ... için 30.000,00 TL, diğer davacılar ..., ... ve ... için 8.000,00"er TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren yasal faiz ile, davacı ... için 3.000,00 TL, diğer davacılar için 2.000,00"er TL manevi tazminatın talep tarihi olan 25.05.2007 tarihinden itibaren yasal faiz ile tahsiline karar verilmiş, hüküm, davacılar vekili, davalı ..."na izafeten İl Özel idaresi vekili ile davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı İl Özel İdaresi vekilinin tüm, davacılar vekilinin ile davalı ...Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.
    Davacılar vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede,
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
    Davacılar vekili, asıl davada, müvekkili ..."ın meydana gelen kazada yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp ... için iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminat, ..."ın %95 oranında malul kalması nedeni ile eşi ve çocukları olan diğer davacılar için de manevi tazminat talebinde bulunmuş, davacı ..."ın yargılama sırasında ölmesi nedeni ile ıslah dilekçesi ile talebini destekten yoksun kalmaya dayandırarak geride kalan eş için 30.000,00 TL, çocukları için 8.000,00"er TL destekten yoksun kalma tazminatına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece; destekten yoksun kalma tazminat hesabı için bilirkişiden rapor alınmasının ardından davacı vekilince ikinci kez ıslah dilekçesi verilerek maddi tazminat talepleri artırılmış, mahkemece de ikinci ıslah dilekçesi doğrultusunda 11/06/2014 tarihli karar ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Anılan kararın temyizi üzerine Dairece 27.10.2016 tarihli bozma ilamı ile, tarafların ancak bir kez ıslah yoluna başvurabileceği, ikinci kez verilen ıslah dilekçesinin kabul edilerek karar verilemeyeceği gerekçesi ile ve diğer yönlerden bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemenin 11/06/2014 tarihli ilk hükmünün temyizi sırasında davacılar vekilince bu kez ikinci ıslah dilekçesine konu edilen talepler yönünden 15.01.2015 tarihinde ek dava açılmış, asıl davada talep edilen 55.000,00 TL"lik talep yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile toplam 149.644,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının tahsiline karar verilmesi talep edilmiş, anılan davanın asıl dava ile birleştirilmesine karar verildikten sonra yapılan yargılama sonunda; bozma ilamı doğrultusunda asıl davada, ikinci ıslah dilekçesindeki talepler kabul edilmeyerek ilk ıslah dilekçesindeki miktarların kabulüne karar verilmiş, birleştirilen davanın ise derdestlik nedeni ile reddine karar verilmiştir.
    Anılan karar hatalı olup bozmayı gerektirmektedir.
    Derdestlik yani davanın görülmekte olması, 6100 sayılı HMK"nın 114/I-ı. maddesinde dava şartı olarak düzenlenmiştir. Dava şartı olan derdestlik nedeni ile davanın reddi için üç koşulun birlikte bulunması gerekmektedir. Bunlar; 1-davanın daha önce aynı veya başka bir mahkemede açılmış olması, 2-birinci davanın görülmekte olması, 3-daha önce açılmış ve görülmekte olan dava ile ikinci davanın yani bu davanın aynı olması koşuludur. Bu dava ile görülmekte olan başka bir davanın aynı dava olduğunu söyleyebilmek için ise, maddi anlamda kesin hüküm gibi her iki davanın taraflarının, konusunun ve dava sebeplerinin aynı olması gerekir. Dava sebebinden maksat da (hukuki sebepler değil) davanın dayanağını teşkil eden vakıalardır (Kuru Baki, Hukuk Muhakemeleri Usulü, C. IV, B. 6, İstanbul 2001, s. 4217-4244).
    Somut olayda mahkemece, derdestlik nedeni ile red edilen birleştirilen dava ile asıl davanın tarafları aynı ise de, dava konusu edilen talepler birbirlerinden farklıdır. Birleştirilen davada, asıl davadaki ikinci ıslah dilekçesinde talep edilen tazminat miktarları dava edilmiştir. Asıl davada sunulan ikinci ıslah dilekçesinin geçersiz olup hükme esas alınamayacağı kabul edildiğine göre geçersiz/yok hükmünde olan ikinci ıslah dilekçesindeki talepler ile birleştirilen davadaki taleplerin aynı olduğundan söz edilemez. Buna göre birleştirilen davadaki talepler ile asıl davadaki taleplerin aynı olmadığı, birleştirilen davadaki taleplerin asıl dava yönünden derdestlik oluşturmadığı, davacıların asıl davada hüküm altına alınamayan bakiye zararları için ek dava açma haklarının bulunduğu gözetilerek mahkemece, birleştirilen davanın esasına yönelik taraf delillerini toplayarak sonucuna göre değerlendirme yapmak gerekirken yazılı olduğu üzere davanın reddi doğru değildir.
    3-Davacılar vekilince talep edilen manevi tazminatlar yönünden kaza tarihinden itibaren yasal faize karar verilmesi talep edilmiş, mahkemece ıslah tarihinden itibaren faize karar verilmiştir.
    Somut olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. Davacılar vekili, ıslah dilekçesinde de kaza tarihinden itibaren faize karar verilmesini talep etmiştir. O halde, davalılar araç maliki ve sürücü yönünden faiz başlangıcının kaza tarihi olarak kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
    Davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
    4-Davacılar vekili asıl davada meydana gelen kazada desteğin öldüğünü açıklayıp kazaya karışan aracın işleten, sürücü ve trafik sigortacılarından destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuş, mahkemece davacıların talebinin kısmen kabulü ile toplam 54.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
    K.T.K.hükümlerine göre Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir sorumluluk sigortası türüdür. Bu sebepledir ki, sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limitiyle sınırlıdır.
    Somut olayda; davacıların desteğinin öldüğü kazada, kazaya karışan araç için davalı ...Ş. nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi düzenlendiği; kaza tarihinde geçerli, ölüm halinde kişi başına teminat limitinin 50.000,00 TL olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
    Davaya konu kazada ölen davacıların desteğinin hak sahibi olan tüm yakınlarının talep edebileceği tazminatlardan ve rücuya tabi ödeme yapan kuruluşların talep edeceği rücuan tazminat alacaklarından davalı sigortacının bu limitle sınırlı olarak sorumlu olacağı açıktır.
    Eldeki bu davada davalı ...Ş. aleyhine, toplam 54.000,00 TL"ye hükmedilmiştir.
    Davalı ... şirketinin kaza tarihindeki geçerli teminat limiti 50.000,00 TL olup, teminat limiti dahilinde maddi tazminattan ve maddi tazminatın(yargılama gideri, vekalet ücreti ve harçtan) limitin tazminata oranı dahilinde sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde teminat limiti aşılarak karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    5-Davacılar vekilince meydana gelen kaza nedeni ile manevi tazminatın da tahsili talep edilmiş, mahkemece talep edilen manevi tazminatların davalı işleten ve sürücüden tahsiline karar verilmiştir. Yapılan yargılama sonunda davalı ... aleyhine manevi tazminata karar verilmediği halde davalı ... şirketinin de diğer davalılar ile birlikte manevi tazminata ilişkin yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinden de sorumlu tutulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle de bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalı İl Özel İdaresi vekilinin tüm, davacılar vekilinin ile davalı ...Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, 4. ve 5. bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davacılar ve davalı ... AŞ. yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 6.044,58 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı İl Özel İdaresi (..."ndan alınmasına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı ...Ş"ye geri verilmesine, 22/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi