17. Hukuk Dairesi 2019/2787 E. , 2020/6038 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf başvurusunun kabulü ile davanın husumetten reddine dair kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ... şirketine zorunlu trafik sigortası ile sigortalı olan araçta yolcu olarak bulunan davacının dava dışı araç sürücüsü ... 15/12/2013 tarihinde yapmış olduğu tek taraflı kazada yaralandığını ve tedavi gördüğünü, davalıya başvuru yapılmasına rağmen süresi içerisinde başvuruya cevap verilmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, araç minübüs olup Antalya-Kemer arası taşıma yaptığını, zorunlu karayolu taşımacılık sigortası yaptırması gerektiğini, davacının öncelikle aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortasına başvurması gerektiğini, müvekkili şirketin aracın ZMSS"si olup ancak zorunlu karayolu taşımacılık sigortasını limiti aşan kısım var ise ondan sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davanın kabulü ile 163.124,75 TL sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan maddi zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden alınarak davacıya verilmesine, sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu tutulmasına, karar verilmiş; hükme karşı davalı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce tüm dosya kapsamına göre, “4925 sayılı Kanun hükümlerine göre taşımacılık yapan araçların "taşımacılık" ve "koltuk ferdi kaza" sigortalarının bulunmaması halinde, "zorunlu trafik" sigortası bulunsa da, zarar görenler, zararlarını, sıralı sorumluluk prensibine göre, olmayan "taşımacılık" ve "koltuk ferdi kaza" sigortaları yerine kaim Güvence Hesabından isteyebilirler. Hal böyle olunca, sıralı sorumluluk ilkesi gereğince öncelikle Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortacısına, Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası yapılmamış ise Güvence Hesabına, başvurulması gerekirken, hesaplanan tazminat miktarının kaza tarihinde geçerli teminat tutarının altında kaldığı nazara da alınarak, doğrudan zorunlu mali mesuliyet sigortacısına (trafik sigortacısına) yönelik açılan davada işin esasının incelenerek yazılı şekilde kabul kararı verilmiş olması doğru değildir.” şeklindeki gerekçesi ile davalının istinaf başvurusunun kabulüne, HMK 353/1-b,2 madde ve bendinin tanıdığı yasal olanak çerçevesinde ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve hükmün HMK"nın 353/1-b/2 madde ve bendi uyarınca yeniden tesisine, davanın husumet nedeniyle reddine, karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasında yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Zorunlu karayolu taşımacılığı mali sorumluluk sigortası ile sigortacı, poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların, duraklamalar da dahil olmak üzere, kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelebilecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10.07.2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Yasasından doğan sorumluluğunu poliçede yazılı limitlere kadar sigorta örtüsüne almaktadır. 4925 sayılı Yasanın 18 maddesi uyarınca taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Yasanın 17 maddesinde düzenlenen sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadırlar. Aynı Yasanın 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.8. maddeleri
hükümlerine göre meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak, bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için; sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur.
Bahse konu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu, yolcuların uğradığı zararlar bakımından taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir. Başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında ise, bu aracın trafik veya ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğu doğmayacaktır. Ancak, bu sigortanın yapılmamış olması, kaza tarihinde süresinin dolması ya da sigorta yapılmış ancak limitin aşılmış olması durumunda ise sırasıyla zorunlu ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacılarının sorumluluğu söz konusu olacaktır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi, tek taraflı kaza yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası yaptırmasının zorunlu olduğunu, sıralı sorumluluk ilkesi gereğince öncelikle Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortacısına, Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası yapılmamış ise Güvence Hesabına, başvurulması gerekirken, hesaplanan tazminat miktarının kaza tarihinde geçerli teminat tutarının altında kaldığı nazara da alınarak, doğrudan zorunlu mali mesuliyet sigortacısına (trafik sigortacısına) yönelik açılan davada işin esasının incelenerek yazılı şekilde kabul kararı verilmiş olması doğru değildir, gerekçesiyle davayı husumetten red etmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi aracın zorunlu taşıma sigortası yaptırması gereğine kabul etmektedir. Somut olayda, kaza yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası bulunmamakta olup, bu halde husumet Güvence Hesabına yöneltileceği gibi yukarıdaki açıklamalar ışığında sıralı sorumluluk gereği Zorunlu Taşıma Sigortası hiç yaptırılmamış olması nedeniyle davacı bu halde aracın kaza tarihinde geçerli zorunlu mali mesuliyet sigortacısına (ZMMS"sine) karşı dava açabilecektir. Tazminatın ödenmesi halinde ZMMS ile Güvence Hesabı arasında rücu ilişkisi doğacaktır. Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre işin esası incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK"nun 371/1-a maddesi gereğince, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 22/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.