Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4980
Karar No: 2020/5955
Karar Tarihi: 21.10.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/4980 Esas 2020/5955 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/4980 E.  ,  2020/5955 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davacı vekili ve davalılar ... ile ... vekillerince temyiz edilmiş, davalı ... ile ... vekillerince duruşma talep edilmiş olmakla, duruşma için tayin edilen 21.10.2020 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ... ve davalı ... vekili Av. ... geldiler. Diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu ... hakkında takip yaptığını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun alacaklılardan mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazları, ..., ... ve ... devrettiğini belirterek, bu tasarrufların iptalini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, borçlunun aciz halinde olmadığını, taşınmazın ipotekli olarak raiç bedelinden alındığını, müvekkilinin borçlu ile tanışıklığının olmadığını belirterek, davanın reddini gerektiğini belirtmiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkilinin emlak alım-satımı yaptığını, daha öncede borçlu ile emlak alım/satımı yaptıklarını, aralarında güven ilişkisinin olduğunu, dava konusu taşınmazın satışı için müvekkilinin 3 adet taşınmazını borçluya devrettiğini, daha sonra dava
    konusu taşınmazı ipotekli aldığını, borç ödenmeyince ipotek bedelini ödemek zoranda kaldığını, taşınmazı dava dışı şahsa sattığını belirtmiştir.
    Davalı ... Lepsak vekili, davanın görülebilmesi için gerekli olan, borçlunun haciz halinin olmadığını, taşınmazı ipotekli aldığını, ipotek bedeli ödenmeyince ... Katılım Bankası tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipteki ihalede satın aldığını, ihaleden sonra borçlunun eşi ... ile sezonluk kira sözleşmesi yaptığını, kira bedelini ödemediğini ve eve zarar verdiği için cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulduğu belirterek davanın reddini istemiştir.
    Davalı ..., duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamaştır.
    Mahkemece, bankalarla ve ticaret sicil müdürlüğüyle yapılan yazışmalar neticesinde gelen kayıtlara göre davalı ..."ın gerek şahsen, gerekse yetkilisi olduğu Aytekinler Ltd. Şti., A.Y.T. firması, Ray-Nak firması ile davalılar ... , ... ve ... arasında tasarrufların yapıldığı tarihten önce araç satışı, kira ödemesi açıklaması altında veya hiçbir açıklama yapılmaksızın para alışverişi olduğu, sadece borçlu davalı ... veya yetkilisi olduğu şirketlerin değil, davalıların arasında da banka hesaplarına göre para alışverişleri bulunduğu, buna göre, gerek borçlu davalı ..."ın, gerekse diğer davalıların tasarruf tarihlerinden çok önce birbirlerini tanıdıkları, aralarında ticari ilişkiler bulunduğu, bu durumda da İİK"nun 280. maddesinin 1. fıkrasındaki şartın gerçekleştiği, bir başka anlatımla mal varlığı borçlarına yetmeyen borçlu konumundaki ... alacaklılarına zarar verme kastıyla hareket ettiği ve diğer davalıların da borçlu ... içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastını bildikleri, en azından onunla olan ticari ilişkileri çerçevesinde bilebilecek durumda oldukları sonucuna varıldığı, bu nedenle davalı ... ile davalı ... arasındaki 04/06/2014 tarihli tasarrufun iptaline, diğer davalılar ... ve ... yönünden iptale tabi tasarruflar ile devraldıkları taşınmazları elden çıkarttıklarından,, davanın İ.İ.K."nun 283/2. maddesine göre bedele dönüştüğü ve bilirkişi raporuyla elden çıkartma tarihi itibariyle belirlenen rayiç değer üzerinden tazminata mahkumiyetlerine karar verilmiş; hüküm, davalılar ..., ... ve ... vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    İstinaf mahkemesi, davalı borçlu ile diğer davalılar ... ve ..."in tasarruf tarihinden önce tanıştıkları, davalı 3.kişilerin borçlunun ızrar kastını bildikleri, bu nedenle bu davalılar yönünden İİK"nın 280. maddesi gereğince tasarrufların iptale tabi olduğugerekçesi ile istinaf taleplerinin esastan reddine, davalı ..."ın ise dava
    konusu 1 ve 2 nolu bağımsız bölümleri ipotekle yükümlü olarak satın aldığı, ipotek alacaklısı tarafından İzmir 13. İcra Müdürlüğünün 2014/12402 sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi için takip yapıldığı ve yapılan ihalede her iki taşınmaz 10/07/2015 tarihinde toplam 611.600,00 TL bedelle satın aldığı, ihale bedeli olarak yatırılan 611.600,00 TL ipotek alacaklısının alacağını dahi karşılamadığı, taşınmaz maliki davalı ..."a herhangi bir bedel düşmediği, başka bir anlatımla bu davalı taşınmazları borçludan almasından dolayı herhangi bir menfaat temin etmediği, bu nedenle davalı ..."ın dava konusu taşınmazlardan dolayı herhangi bir sorumluluğu kalmadığı, satışın 10/07/2015 tarihinde yapıldığı, 31/07/2015"te İcra Müdürlüğünce tutulan tutanakta ihale bedelinin ipotek miktarını dahi karşılamadığı, sıra cetveli yapılmasına gerek olmadığı, tasarrufun iptali davasının ise bu tarihten yaklaşık 5 ay sonra 28/12/2015 tarihinde açıldığı, dava açılış tarihinde davalı ..."ın sorumluluğunun bittiğinden bahisle, bu davalının istinaf isteminin kabulü ile hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiş; karar, davacı vekili ve davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve davalılar ... ile ..."in dava konusu satıştan önce birbirlerini tanıdıklarının dosya kapsamı ile sabit bulunmasına göre davalılar ... ve ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davacı vekilinin temyizine gelince;
    Tasarrufun iptali davası, borçlu tarafından alacaklısını zarara uğratmak kastıyla gerçekleştirilen tasarruftan zarar gören alacaklının, borçlunun mal varlığından çıkarmış olduğu, mal ve hakların veya bunların yerine geçen kıymetlerin, tekrar borçlunun mal varlığına geçmesini sağlamak ve bu yolla alacağını elde etmek amacıyla açtığı davadır. Alacaklı tarafından açılan böyle bir dava ile cebri icra yolunun tamamlanması amaçlanır. Açılan dava kanıtlandığı takdirde tasarruf tamamen iptal edilmez. Sadece dava konusu mal borçlunun mal varlığından hiç çıkmamış addedilerek, alacaklı bu malı haczettirerek sattırıp, satış bedelinden alacağını elde etme olanağını bulur. Dolayısıyla, tasarrufun iptali sadece, bu davayı açan alacaklının, kendisini zarara uğratmak kastıyla hareket eden borçludan cebri icra yoluyla alacağını tahsiline olanak sağlayan bir yoldur.
    Nam-ı müstear, adını herhangi bir nedenle gizli tutmak isteyen bir kişinin, sözleşmeyi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırmasıdır. Tasarrufun iptali veya BK"nun 19. ../...
    maddesine göre dava yönünden ise alacaklıdan mal kaçırmak isteyen borçlunun kendi adını gizli tutarak hukuki işlemi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırmasıdır.
    Dava konularından 4002 ada 1 parsel 1 ve 2 nolu bağımsız bölümler, ilk olarak 25.07.2014 tarihinde ,davalı ... tarafından 1 nolu bağımsız bölüm 101.000,00 TL ye 2 nolu bağımsız bölüm 89.000,00 TL ye alınmıştır.Bu tarihte taşınmaz üzerinde Kuveyt Türk Katılım bankasının 500.000,00 TL+500.000,00 TL+2.250.000,00 TL lık ipoteği bulunmaktadır, bilirkişi bu tarihte taşınmazların değerini 450.000,00 TL ve 450.000,00 TL olarak belirlemiştir. Taşınmazların üzerindeki ipotek bedelleri dikkate alındığında , dikey olarak bedeller arasında onasızlık bulunduğu sabittir.Davalı ... bu kadar büyük borç altına girerek satın aldığı taşınmazın bankanın yaptığı takipteki ihalede bu kez her bir bağımsız bölüme 306.500,00 TL ve 305.100,00 TL vererek 24.07.2015 tarihinde yeniden satın almıştır.Satıştan sonra da borçlunun eşine kiraya vermiştir. Dosya kapsamı ile borçlu ile davalı ... arasında önceye dayalı tanışıklık olduğu , borçluya ait şirketler ile para trasferinin bulunduğu görülmüştür.Bu halde 25.07.2014 tarihli satış bedel farkı ve borçlunun mali durumu ve ızrar kastını bilmesi nedeni ile iptali gerektiği sabittir. 24.07.2015 tarihinde ihale ile satın almaya gelince, davacı vekili yargılamanın başından beri ihaleden alımın nam-ı müstear olarak yapıldığını taşınmazın borçlu adına davalı üçüncü kişi ... tarafından alındığını ileri sürmektedir.
    Mahkemece, 24.07.2015 tarihili ihale ile dava konusu taşınmazın davalı ... tarafınan alınırken borçlu namına alınıp alınmadığını yönünde bir değerlenirme yapılmamıştır. Yapılacak iş ihale tarihlerine yakın tarihlerde borçlu tarafından üçüncü kişiye yapılmış bir para transferi olup olmadığı araştırılıp, ilk alıştan itibaren ayrıda olsa borçlunun eşi tarafından taşınmazın kullanılıyor olması olgularıda birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
    Bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde davalı ... yönünden bölge mahkemesince davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... Dereli ve ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesinin kararının BOZULMASINA, HMK’nın 373/2. maddesine göre dosyanın kararı veren İzmir Bölge
    Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 2.540,00 TL vekalet ücretinin davalılar ... Dereli ve ..."dan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 18,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... ve ..."dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 21/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi