Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4280
Karar No: 2020/5815
Karar Tarihi: 19.10.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/4280 Esas 2020/5815 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/4280 E.  ,  2020/5815 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen dosyada davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Asıl davada davacı ... vekili, müvekkilinin babası ..."in sevk ve idaresindeki ... plakalı araç ile ..."ün sevk ve idaresindeki ... plakalı aracın çarpışması sonucu meydana gelen kazada ..."in vefat ettiğini, kazanın ..."ün kusuru sonucu gerçekleştiğini, ... plakalı aracın
    davalı ...Ş. tarafından trafik sigortası ile sigortalandığını, müvekkilinin kaza sonucunda babasız kaldığını, maddi ve manevi desteğinden yoksun kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 50.000 TL manevi tazminatın, davalı ... maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 03.03.2016 tarihli dilekçesinde, maddi tazminat talebini bilirkişi raporu doğrultusunda 15.003,19 TL"ye yükseltmiştir.
    Birleşen davada davacı ... vekili, sürücü ..."in sevk ve idaresindeki araçta yolcu olarak bulunduğu sırada, bu araca ... yönetimindeki aracın çarpması sonucu meydana gelen kaza sebebiyle yaralandığını ve malul kaldığını, ekte sunulan doktor raporuna göre davacının %27 oranında özürlü hale geldiğini, davalı ... şirketine yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını, müvekkilinin çalışmakta olduğu işyerinden gelmekte iken kazanın gerçekleştiğini, kazada kusuru bulunmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 40.000 TL maddi ve 60.000,00 TL manevi tazminatın, sigorta şirketleri maddi tazminatla sınırlı sorumlu olmak kaydıyla, tüm davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl ve birleşen davada davalılar ..., ..., ..., ..., ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/140 E-2010/168 K sayılı ilamı ile muris ..."ün mirasını reddettiklerini belirtmiş ve davanın reddini savunmuştur.
    Asıl davada davalı ... vekili, kazanın oluşumunda davacının desteği ..."in tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin eşi ..."ün kusurunun olmadığını, talep edilen maddi ve manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, davacıların ... Sigorta şirketinden kaza ile ilgili olarak 80.000,00 TL civarında tazminat aldıklarını, destek ..."in SGK"lı işçi olduğunu ve asgari ücret aldığını, bu nedenle davacıya babasından emekli aylığı bağlandığını, bağlanan aylığın, ödenen tazminatın ve ... Sigorta A.Ş."den alınan tazminatın hesaplanacak tazminattan mahsubunu talep etmiş, neticede davanın reddini savunmuştur.
    Asıl davada davalı ...Ş. Vekili, destek ..."in vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı olarak davacı ..."in velisi ..."ya 02.09.2010 tarihinde 10.923,00 TL ödendiğini, hesaplanacak tazminattan bu meblağın mahsubunu talep etmiş, istenen tazminat miktarının fahiş olduğunu, desteğin kusurunun tazminattan indirilmesini, neticede davanın reddini savunmuştur.
    Birleşen davada davalı ... vekili, kazanın oluşumunda davacının içinde bulunduğu araç şoförünün kusurlu olduğunu, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, davacıların murisin yasal mirasçıları olmadığını, sigortadan aldıkları meblağın mahsubu gerektiğini, müvekkilinin aylık 600,00 TL bağkur maaşı ile geçinmeye çalıştığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Birleşen davada davalı ...Ş. Vekili, hatır taşıması nedeniyle zarar miktarından indirim yapılması gerektiğini, yaralanmaya ilişkin tedavi giderlerinden 6111 sayılı Kanun değişikliği nedeniyle SGK"nın sorumlu olduğunu, müterafik kusurun bulunması halinde tazminattan indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; asıl davada davacı ..."in ..., ..., ..., ... hakkında açtığı maddi ve manevi tazminat davasının reddine, ... ve ... hakkında açtığı manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 15.04.2010 tarihinden tibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ..."ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, maddi tazminat davasının ıslah dilekçesi de dikkate alınarak kabulü ile 15.003,19 TL"nin davalılar ... ve ..."ten olay tarihi olan 15.04.2010 tarihinden; davalı ... Sigorta A.Ş."den 02.09.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ve 164.077,03 TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine; Birleşen davada ..."nın ..., ..., ..., ..., ... hakkında açtığı maddi ve manevi tazminat davasının reddine, ... Sigorta A.Ş. hakkında açtığı maddi tazminat davasının reddine, ... ve ... hakkında açtığı manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 15.04.2010 tarihinden
    itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ..."ten müştereken ve müteselsilen alınarak birleşik davacı ..."ya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, maddi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile 7.241,01 TL"nin davalılar ... ve ..."ten olay tarihi olan 15.04.2010 tarihinden; davalı ... Sigorta A.Ş."den dava tarihi olan 06.04.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ve poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olmak üzere müştereken ve müteselsilen tahsili ile birleşik davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, dair karar verilmiş; hüküm asıl ve birleşen dosyada davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre asıl ve birleşen dosyada davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Birleşen davada davacı ..."nın dava dilekçesindeki taleplerinden biri trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle geçici işgöremezlik tazminatı talebine ilişkindir.
    Davacı ... vekili, kazanın müvekkilinin işyerinden çıkıp evine dönerken gerçekleştiğini belirtmiş, kazadaki yaralanması nedeniyle kazanç kaybına uğradığını iddia etmiştir. İstanbul Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu"nun 30.04.2015 tarihli raporunda davacı ..."nın trafik kazası nedeniyle iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 12 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir. Hükme esas alınan 31.08.2015 tarihli bilirkişi raporunda, davacı ..."nın 12 aylık süre için geçici işgöremezlik zararı hesaplanmış olup, mahkemece davacı yönünden 7.241,01 TL geçici işgöremezlik nedeniyle maddi tazminata karar verilmiş ise de, mahkemece, davacının geçici işgöremezlik süresinde kazanç kaybına uğrayıp uğramadığına ilişkin yapılan araştırma yetersizdir.
    Davacının geçici işgöremezlik nedeniyle talep edebileceği zarar, çalışmakta olduğu işini yapamaması nedeniyle uğradığı kazanç kayıpları olup, bu durumda mahkemece yapılması gereken, davacının kaza tarihinde çalıştığı işyerinden, kaza sonrasında davacının çalışamadığı (geçici işgöremezliğe maruz kaldığı) dönemde maaş ödemesi yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa
    miktarının sorulması, SGK"dan maaş bordrosu, hizmet döküm cetveli ve sosyal güvenlik kayıtlarının getirtilmesi; ayrıca davacının uğradığı cismani zarara neden olan olayın iş kazası olarak kabulü suretiyle SGK Başkanlığı tarafından davacıya ödenmiş tazminat bulunup bulunmadığı, SGK tarafından yapılmış ödeme bulunması halinde, ilk peşin sermaye değerinin ne olduğu ve ödenen bedelin rücuya tabi olup olmadığı, rücuya tabi olması halinde rücu davasının açılıp açılmadığı hususlarının sorulması gerekmektedir.
    Mahkemece, hükme esas alınan 31.08.2015 tarihli bilirkişi raporunda birleşen dosyada davacı ..."nın aylık gelirinin asgari ücret olduğunun kabulüyle hesaplama yapıldığı dikkate alınarak temyiz edenin sıfatına göre kazanılmış haklar saklı kalmak kaydıyla, yukarıda açıklanan hususların tespitinden sonra, anılan ilkelere ve dosyaya temin edilecek bilgi ve belgelere göre geçici işgöremezlik zarar hesabı yapılması için bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    3-Hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli tarafların kusur durumları (destek %25) gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, MK."nin 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, birleşen davada davacı ... için takdir olunan manevi tazminatın fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen davada davalı ..."e geri verilmesine 19/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi