17. Hukuk Dairesi 2019/1774 E. , 2020/5811 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalı ..."nun Bankadan 17/10/2012 tarihinde kullanmış olduğu kredi borçlarını ödemediğini, akabinde aleyhine Konya 13. İcra Müdürlüğünün 2013/5066 sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, yapılan haciz işlemlerinde borçlunun yeter miktarda menkul ve gayrimenkul malının bulunmadığını, ancak dava konusu taşınmazlarını diğer davalılara devrettiğini, bu devir işlemlerinin borçlunun mal varlığını azaltmak amacıyla yapılan muvazaalı işlemlerden olduğunu belirterek dava konusu taşınmazların devrine ilişkin tasarrufların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ...; kendisinin davalı ...’in gelinin babası olduğunu, 2012 yılında 4-5 kez dünürüne emanet para verdiğini, ancak son dönemde verdiği borç paraları ödenmez hale gelince alacağına mahsuben dava konusu evi devraldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...; müvekkilinin kötü niyetli olmadığını, bedelin tapuda düşük gösterilmesinin sebebinin belediye rayiç değerlerinden kaynaklandığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...; müvekkili Hüseyin"in TMK 1023 gereğince iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu ve taşınmazı 26/02/2013 tarihinde diğer davalı ..."tan satın aldığını belirterek beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; açılan davanın kabulüne;Davalı ... tarafından 25.01.2013 tarihinde ..."a devredilen ... l16493 ada 1 parsel de 1/14 arsa paylı zemin kat 3 nolu depolu dükkan ile Tatlıcak mah. 5755 ada 5 parsel 91/2400 hissesi ile ilgili devir işleminin ayrıca ... ’e de aynı tarihte devredilen ... ilçesi Mezbaha mah. 20397 ada 13 parsel 3/2400 arsa paylı 19 blok 3 kat 13 nolu meskenin devir işleminin cebri icra yoluyla alacağının tahsili için tasarrufun iptaline tapu bilgileri yazılı davalı ... ve diğer davalılar arasında yapılan 25.02.2013 tarih ve 1615 Yevmiye numaralı resmi devrin İİK. mad. 277 vd. maddeleri gereğince Konya 13 İcra Müdürlüğü"nün 2013/5066 sayılı takip dosyası yönünden iptali ile davacı takip alacaklısına bu taşınmazı cebri icra yoluyla satış izni verilmesine, ... ilçesi ... mah. 5755 ada 223 parselin yine davalı ... tarafından dava dışı ...’a devri gereğince İİK 283/2 gereğince dava dışı ..."a devredildiği tarih itibariyle taşınmazın değerinin 433.059,90 TL olduğu hesaplanmış ise de aynı icra takip dosyasının itfası için tahsilde tekerrür olmamak üzere bu takibin asıl alacak ve tüm feri alacaklarını karşılayacak şekilde değerinin tazminat yoluyla davalı ..."tan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, İİK. 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufları üç grup altında ve İİK."nin 278, 279 ve 280. maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarruflar sınırlı olarak sayılmış değildir. Kanun, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bırakmıştır
281). Bu yasal nedenle de davacı tarafından İİK.nin 278, 279 ve 280. maddelerden birine dayanılmış olsa dahi mahkeme bununla bağlı olmayıp diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebilir (Y.H.G.K. 25.11.1987 Tarih, 1987/15-380 Esas ve 1987/872 Karar sayılı ilamı ).
İİK.nun 282. maddesi gereğince tasarrufun iptali davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir. Buna göre borçlu ile onunla hukuki muamelede bulunun kişi zorunlu hasım konumundadır.
İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir. Bir başka anlatımla dava ve tasarrufa konu malı elinde bulunduran şahsın kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması halinde dava tümden reddedilmeyip borçlu ile tasarrufta bulunan şahıs tasarrufa konu malı elinden çıkardıkları tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmeleri gerekir.
Somut olayda, dava konusu taşınmazlardan ... İli, ... İlçesi, ... (...) Mahallesi, 20397 Ada, 13 Parselde kayıtlı 19.Blok 13 nolu mesken 25/01/2013 tarihinde davalı borçlu ... tarafından davalı 3.kişi ...’e devredilmiş, davalı ... tarafından ise 22/08/2013 tarihinde dava dışı İlknur Arıcı’ya devredilmiştir.
Açıklanan maddi ve hukuksal olgulara göre mahkemece davacıdan; sözü edilen taşınmazın devredildiği dava dışı ... ’yı davaya dahil edip etmeyeceği yada İİK"nun 283/2 maddesine göre davasını bedele dönüştürüp dönüştürmediği sorulmamıştır.
Bu durumda mahkemece; davacıdan dava dışı İlknur Arıcı’yı davaya dahil edip etmeyeceği yada İİK"nun 283/2 maddesine göre davasını bedele dönüştürüp dönüştürmediği sorularak, davaya dahili istenildiğinde, taraf teşkilini tamamlaması aksi durumda ise bedele dönüşme halinde davalı borçlu ile davalı 3.kişi ...’in hısım oldukları, buna göre davalı ...’nün davalı borçlunun mali durumu ve alacaklılarını ızrar kastını bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olduğunun anlaşılmasına göre davalı ...’nün tasarrufa konu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata
mahkum edilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün res’en BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 20.940,93 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... ve ..."dan alınmasına 19/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.