17. Hukuk Dairesi 2018/4860 E. , 2020/5799 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 13.10.2020 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalı taraftan gelen olmadı. temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacıya ait fabrikanın mutabakatlı poliçe ile davalı tarafından sigortalandığını, fabrika tesisinde çıkan yangın sonucu hasar oluştuğunu, davalının sadece 2.187.548,00 Euro ödeyip poliçe süresinin dolmasına 50 gün kala sigorta sözleşmesini tek taraflı olarak feshettiğini, davalının aradaki prim farkını iade etmesi gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.340 Euro prim farkı ile 838.542 Euro hasar bedelinin reeskont faiziyle birlikte ödeme anındaki TL. karşılığının davalıdan tahsilini talep etmiş; 28.03.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 1.398.452,51 Euro"ya yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davalı sigortacının emtia hasarı yönünden usulünce hesaplama yapıp davacıya ödeme yaptığı; emtia dışı hasar yönünden davacının karşılanmayan herhangi bir zararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince toplanan delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; daha önce temyize konu edilip bozma kapsamı dışında bırakıldığı için kesinleşen yönlerin (KDV talebi) yeniden incelenmesinin mümkün olmamasına göre; davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, işyeri sigorta poliçesi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Davaya konu yangın olayında zarar gördüğü iddia edilen unsurlar, emtia hasarı ve emtia dışı hasar (bina- makine- tesisat) olarak gruplandırılmak suretiyle talep edilmiş; emtia dışı hasarın, davalı sigortacının davadan önce yaptığı ödemeyle karşılandığı; emtia hasarı yönündense, davalı sigortacının eksik sigorta uygulamasını hakkaniyetli bir yöntemle yaptığı ve davacının karşılanmamış zararı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Yangında hasar gören emtiaya ilişkin hesaplamanın nasıl yapılması gerektiği ve hesaplamada esas alınacak eksik sigorta çarpanının ne olabileceği, 11. Hukuk Dairesi"nin 24.01.2014 tarih- 2013/15418 Esas- 2014/1514 Karar sayılı bozma ilamında (davacı vekilinin karar düzeltme başvurusu üzerine verilen) açıklanmıştır. Anılan bozma ilamında; davacının yangın olayından önce, dava dışı ... Tekstil A.Ş"ye yaptığı pamuk ve iplik emtiası satış işleminin bir bölümünün, davalı sigortacı tarafından kabul edilip, buna göre eksik sigorta çarpanı belirlenerek ödeme yapıldığı; bu durumda, davalı sigortacının, yanan emtianın diğer bölümü (iplik satışı) için de satışın varlığını kabul etmiş sayılıp sayılamayacağının kararda tartışılması gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece; bozmadan sonraki yargılamada, sigorta hukukçularından oluşan bilirkişi heyetinden alınan 22.11.2016 tarihli rapor gereği, davacının karşılanmamış emtia zararı bulunmadığına karar verilmiş; bozma ilamında belirtilen, emtia satış işleminin bir bölümünün doğru olduğunu kabul ederek ödeme yapan davalı sigortacının, diğer satış bölümünü de kabul etmiş sayılıp sayılmayacağı hususu kararda tartışılmamıştır.
Uyulan 24.01.2014 tarihli bozma ilamı gereği; 09.07.2003 tarihli ekspertiz raporundaki hesaplamalardan 3.şıktaki alternatife (eksik sigorta çarpanının 0,63 olduğu) göre ödeme yapan davalı sigortacının bu kabulünün, olay öncesindeki satış işlemine konu olduğu iddia edilen iplik emtiası satışını da gerçek bir satış olarak kabul ettiği
anlamına gelip gelmeyeceğinin (ki bu halde eksper raporundaki 1.alternatif gereği eksik sigorta çarpanı 0,56 olacak) kararda tartışılması gerektiği açıktır. Mahkemece, bu konuda bir değerlendirme ve gerekçelendirme yapılmadan, davalının eksik sigorta uygulamasının hakkaniyete uygun olduğu yönünde görüş bildiren 22.11.2016 tarihli yetersiz bilirkişi raporuna göre karar verilmiştir.
Açıklanan vakıalar karşısında; 11. Hukuk Dairesi"nin 24.01.2014 tarihli bozma ilamına uyulmasıyla, davacı lehine oluşan usuli kazanılmış hak da gözetilerek yargılamaya devam edilmesi; uyulan bozma ilamında belirtilen eksiklerin giderilmesi ve ilamda vurgu yapılan hususların kararda tartışılması gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasındaki Yangın Sigorta Poliçesi "mutabakatlı" poliçe niteliği taşımakta olup; poliçeyle teminat altına alınan bina- demirbaş- makineler yönünden, tarafların anlaşmasıyla her bir unsur için sigorta teminat tutarları belirlenmiştir.
Taraflar arasındaki poliçenin tanzim tarihi ve riziko tarihi itibariyle yürürlükte olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 1283. maddesinde "sigortacı, sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimsenin ancak hakikaten uğradığı zararı tazmine mecburdur.....şu kadar ki; menfaat değeri tarafların rey birliği ile seçtikleri bilirkişiler tarafından önceden takdir ve tahmin edilmiş ve taraflarca kabul olunmuşsa sigortacı bu değere itiraz edemez" düzenlemesine yer verilmiş ve "mutabakatlı değer" esasıyla yapılan sigortada, tarafların poliçe düzenlenirken anlaştıkları değerin sigorta değeri olacağı, tarafların belirlenen bu değer ile bağlı olacağı esası benimsenmiştir. Aynı yöndeki düzenleme, Yangın Sigortası Genel Şartları"nın B.5.2. maddesinde "Mutabakatlı Değer" başlığı altında "sigorta sözleşmesinin yapılması sırasında veya sigorta süresi içinde; sigorta konusu bina, sabit tesisat, makineler, demirbaşlar veya ev eşyasının değeri sigorta ettiren ve sigortacının oybirliği ile seçtikleri bilirkişiler tarafından saptanır ve taraflarca kabul olunursa, rizikonun gerçekleşmesi durumunda tazminatın hesabında bu değere taraflarca itiraz olunamaz" şeklinde kabul edilmiştir.
Sigorta yoluyla haksız zenginleşme yasağı ilkesi gereği sigortacı, sigortalının uğradığı gerçek zararı (sigorta bedeli ile sınırlı olmak kaydıyla) ödemekle yükümlüdür. Ancak; sigortalanacak malın değerinin tarafların anlaşmasıyla
belirlenmesi üzerine sigorta yapılan halde, artık mutabık kalınan sigorta değeri sigorta bedeline eşit kabul edilecek ve mutabık kalınan değerler üzerinden tazminatın ödenmesi gerekecektir.
Davacı fabrikasının sigortalanmasından önce, tarafların kabul ettikleri 25.09.2002 tarihli "kıymet takdiri ekspertiz raporu" ile, sigortalanan bina- makine- demirbaş için sigorta değerleri belirlenmiştir. Mutabakatlı değerleri belirleyen bu rapor incelendiğinde; toplam 21.866 m2 alanlı bina yönünden, m2 birim fiyatının 150,00 TL. olarak ve (poliçe döviz üzerinden yapıldığı için de) döviz kurunun 1 Euro=1,64 TL. olarak belirlendiği ve taraflarca kabul edilen 2 milyon Euro"luk değer üzerinden poliçede bina sigorta teminatı verildiği görülmektedir.
11. Hukuk Dairesi"nin 06.12.2012 tarih- 2010/15758 Esas- 2012/20098 Karar sayılı bozma ilamında; poliçe mutabakatlı poliçe olduğu halde, davalı ödemesinin dayanağı olan eksper raporunda mutabakatlı değerlerin revize edilmesiyle zarar belirlemesi yapıldığına dikkat çekilerek, gerekli araştırmanın yapılması ve bilirkişi raporu alınmasıyla emtia dışı hasar hakkında değerlendirme yapılması gerektiği açıklanmıştır. Bozmadan sonra alınan 22.11.2016 tarihli bilirkişi heyeti raporunda ise; eksper raporunda mutabakatlı değerler dikkate alınarak emtia dışı hasar için hesaplama yapıldığı ve rapordaki hesaplamaların heyetçe de benimsendiği; inşaat hasarı yönünden eksik sigorta uygulamasıyla, davalının ödemesi gereken inşaat zararı 832.824,00 Euro olduğu halde, davalının 991.677,53 Euro ödediği ve davacının emtia dışı hasar yönünden de karşılanmamış zararı kalmadığı yönünde görüş bildirilmiş; mahkemece, bu rapor doğrultusunda karar verilmiştir.
Her ne kadar bilirkişi raporunda, eksperin "mutabakatlı değerlere" riayet ederek hesap yaptığı belirtilmişse de; eksper raporunda, mutabakattaki döviz kuru olan 1 Euro= 1,64 TL. yerine 1 Euro= 1,72 TL. üzerinden zarar belirlemesi yapıldığı; zarar gören inşaat alanları için mutabakattaki sabit 1 m2= 150,00 TL. değeri yerine 1 M2= 100,00- 140,00 TL. bedellerini esas alıp aşkın sigorta var kabulüyle hesaplamalar yapıldığı görülmektedir. Yetersiz bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru değildir.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında mahkemece; emtiya dışı unsurlar (makine-bina-tesisat) bakımından poliçenin mutabakatlı olduğu gözetilip aşkın yada eksik sigorta uygulanamayacağı da dikkate alınarak, mutabakatlı poliçenin dayanağı olan 25.09.2002 tarihli kıymet takdir
raporundaki kıstaslar (döviz kuru-m2 birim fiyatı) ve davalı eksper raporunda hasarlı inşaat alanı olarak belirlenen kısımlar ile kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle dikkate alınmak suretiyle, bina (inşaat) hasar tutarının hesap edilmesi; yine, poliçedeki mutabakatlı değerler (özellikle, döviz kurunun 1 Euro= 1,64 TL. olduğu) üzerinden makine- elektrik tesisatı hasar tutarının belirlenmesi için, makine mühendisi- inşaat mühendisi- elektrik mühendisinden oluşan farklı bir bilirkişi heyetinden rapor alınması; raporla hesap edilecek emtia dışı hasar tutarından, davalının (emtia dışı hasar olarak gruplanan bina- makine- elektrik tesisatı için) ödediği bedelin düşülmesiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; 2.540,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 19/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.