Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5683
Karar No: 2020/5364
Karar Tarihi: 08.10.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/5683 Esas 2020/5364 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/5683 E.  ,  2020/5364 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı ... Sigorta A.Ş. vekili ile temyiz dilekçesinin reddine dair verilen ek kararın ihbar olunan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkilinin 18/04/2008 tarihinde yolda yayalara ait bölümde yürürken davalı idaresindeki aracın çarpması sunucu yarlandığını, sürekli işgörmezliğinin oluşacağını, davacının imamlık yaptığını, Emekli Sandığına tabi olduğunu, kaza sonucu maddi zarara uğradığını, 2.082,56 TL"lik tıbbi malzeme alındığını, kırık nedeniyle kendisine özel bakım gerektiğini, özel odada kaldığını, bu nedenle 200,00 TL fark yatak ücreti ödendiğini, yaz döneminde olan kuran kursunda görev alamadığını, 750,00 TL ek ücretten yararlanamadığını, bacağında kısalık oluştuğunu, sürekli iş göremezlik için şimdilik 2.000,00 TL, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla toplam 5.032,56 TL maddi tazminatın davalılardan müşterek ve müteselsilen, davalı ... yönünden kaza tarihinden, davalı ... yönünden dava tarihinden, 15.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı ..."ten kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekilleri davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 223.098,14 TL"nin 5.033,56 -TL"sının kaza tarihi olan 18/04/2008 tarihinden itibaren bakiyesinin 30/10/2012 ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."ten ve sigorta şirketi yönünden dava ve ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (sigorta yönünden poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, manevi tazminat talebinin kabulü ile davacı lehine 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18/04/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."ten tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı ... Sigorta A.Ş. vekili ve ihbar olunan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Hükmün ihbar olunan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine mahkemece, 16/10/2014 tarihli ek karar ile ..."nın temyiz kabiliyeti olmadığından temyiz talebinin reddine karar verilmiş, ek karar ihbar olunan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemenin, hükmü temyiz eden ihbar olunan ... vekilinin temyizi yönünden vermiş olduğu "temyiz talebinin reddine" ilişkin 16/10/2014 tarihli ek kararı usul ve yasaya uygun olup, ihbar olunan ... vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle ek kararın onanması gerekmiştir.
    2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının, davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin kusura ve davacının müteselsil sorumluluk esasına dayanmadığına yönelik temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    3-Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece ATK"dan aldırılan 24/09/2010 tarihli maluliyet raporunda davacının 18/04/2008 tarihinden itibaren iyileşme süresinin 9 ay olduğu, kazaya bağlı maluliyetinin ise %33,2 oranında olduğu belirtilmiş, maluliyet raporuna göre mahkemece zarara ilişkin aldırılan 24/06/2014 tarihli ek raporda davacının 9 aylık iyileşme süresinden sonraki sürekli
    iş göremezlik süresine ilişkin bilinmeyen aktif dönem hesabı 31/03/2014 tarihinden itibaren yapılmış olup, raporda bilinen
    aktif dönem için hesaplama yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporu bu haliyle hükme esas almaya elverişli değildir. Bu durumda mahkemece, memur olan davacının iyileşme süresi sonrası efor tazminatının hesaplanması için aktif dönem ile pasif dönemin ayrı ayrı gösterilmesi gerekir. Aktif dönem için hesaplama yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, memur olan davacının iyileşme süresi sonrası aktif dönem ile pasif dönemin ayrı ayrı hesaplanmak suretiyle tazminatın belirlenmesi yönünde bilirkişiden ek rapor alındıktan sonra, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    4-Davacı taraf, dava dilekçesinde, davaya konu ettiği tazminatlar için davalı ... yönünden kaza tarihinden, davalı ... yönünden dava tarihinden itibaren faize karar verilmesini istemiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak, haksız eylem tarihinden itibaren faiz isteme hakkına sahiptir. Mahkemece, hüküm altına alınan maddi tazminat için, davalı ... yönünden kaza ve ıslah tarihinden, davalı ... yönünden ise dava ve ıslah tarihinden faize karar verilmişse de; tüm zarar için davalı ... yönünden kaza tarihinden, davalı ... yönünden dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir.
    Bu nedenlerle mahkemece, hüküm altına alınan maddi tazminata, davalı ... bakımından kaza tarihinden, davalı ... bakımından dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    5-25/02/2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 98. maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Kanun"un 59. maddesi ve geçici 1. maddesi gereği; trafik kazasından kaynaklanan tedavi giderlerinden Sosyal Güvenlik Kurumu sorumludur. Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu, tüm tedavi giderlerinden değil, sözkonusu madde kapsamında kalan belgeli tedavi giderlerinden sorumludur. Belgeli olmayan tedavi
    giderlerinden ve Kanun kapsamında olmayan tedavi giderlerinden SGK sorumlu olmayıp, sigorta şirketi ile araç işleteni ve sürücüsünün sorumluluğu devam etmektedir.
    Mahkemece, dava dilekçesinde talep edilen tıbbi malzeme ve fark yatak ücreti hakkında hukukçu bilirkişi tarafından düzenlenen rapor esas alınarak karar verilmiştir.
    Mahkemece; 6111 sayılı Kanun ile KTK"nın 98. maddesinde yapılan değişiklik gereği, trafik sigortacısının sorumluluğunun son bulduğu belgeli tedavi giderleri yönünden, trafik sigorta poliçesi gereği sigortacısına prim ödeyerek sorumluluğunu aktaran araç işleteni ile işletenin eylemlerinden sorumlu olduğu araç sürücüsünün de sorumluluğunun son bulduğu hususları gözetilmek suretiyle; davaya konu edilen tedavi giderlerinden, SGK"nın sorumluluğunda bulunan ve bulunmayanların belirlenmesi için, konusunda uzman doktor bilirkişiden denetime elverişli, ayrıntılı, gerekçeli bir rapor alınması; SGK"nın sorumluluğunda olmayan tedavi giderleri ve belgesiz tedavi giderleriyle sınırlı olarak davalı ... şirketinin sorumlu olduğu tedavi giderleri için davalının sorumluluğuna, SGK"nın sorumluluğunda olan belgeli tedavi giderleri yönünden ise davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    6-Kabule göre de; davalı ... poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olup teminat limiti üstünde kalan kısım yönünden herhangi bir sorumluluğu yoktur.
    Buna göre; davalı ..., yargılama giderleri harç ve vekalet ücretinden, limitin tazminata oranı dahilinde sorumlu iken, hükmedilen yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin tamamından diğer davalıyla beraber sorumluluğuna hükmedilmiş olması da isabetli değildir.
    7-Bozma neden ve şekline göre; davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan sebeplerle ihbar olunan ... vekilinin temyiz isteminin reddi ile 16/10/2014 tarihli ek kararın ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) ve (4) nolu bentlerde
    açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, (5) ve (6) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (7) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ... Sigorta A.Ş."ye geri verilmesine, 08/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi