17. Hukuk Dairesi 2019/451 E. , 2020/5353 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Balıkesir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili; davalıların sürücüsü, maliki, trafik sigortacısı olduğu aracın karıştığı çift taraflı kaza neticesinde araçta yolcu olarak bulunan desteğin vefat ettiğini belirterek, belirsiz alacak davası ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatını davalı sürücü ve malikten olay tarihinden itibaren işleyecek, davalı ... yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile 100.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sürücü ve maikten tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 121.918,27 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
İlk Derece Mahkemesinin ilamında, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre;Davacının maddi tazminat davasının kabulü ile davacı için 121.918,27 TL, maddi tazminatın 04.11.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (... Sigorta A.Ş"nin sigorta poliçe limiti ile sınırlı ve dava tarihinden itibaren yasal faizi ile sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, davacının işleten ve sürücü gerçek kişi davalılar aleyhine açtığı manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 30.000,00 TL manevi tazminatın 04.11.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; karara karşı davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesince; davalı ..."in manevi tazminat yönünden yapmış olduğu İstinaf başvurusunun esastan reddine, davalı ... ve ... Sigorta A.Ş"nin maddi tazminata yönelik İstinaf başvurularının kabulü ile; ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/12/2017 tarih 2014/555 Esas 2017/676 Karar sayılı Kararının kaldırılmasına, davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 121.918,27 TL maddi tazminatın tamamından davalı ..., 68.793,41 TL"sinden ... ve ... Sigorta A.Ş sorumlu olmak üzere, davalı ... ve ... yönünden 04/11/2013 kaza tarihinden, davalı ... Sigorta A.Ş yönünden 26/12/2014 dava tarihinden (davalı ... Sigorta A.Ş"nin sigorta poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 30.000,00 TL manevi tazminatın 04/11/2013 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ait istemin reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 362/1.a maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 Sayılı Kanunun
44. maddesiyle HMK"ya eklenen EK-Madde 1"de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2018 yılı için 47.530,00 TL"dir.
Mahkemece davacı lehine 30.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiştir. Davalı ...’in manevi tazminata ilişkin temyiz itirazları bakımından miktar yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1/6/1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin manevi tazminata ilişkin olan kısım yönünden kesin olması nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.
2-İlk derece mahkemesince verilen karara yönelik olarak davalı ... vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Hükme esas alınan tazminat raporunda(07.07.2018), destek payları hesaplanırken davadışı desteğin annesine, babasına ve çocuklarına %25"şer, davacı eşe ve desteğin kendisine %50"şer pay oranı ayrıldığı, toplam pay oranı ise %100"ü aştığı anlaşılarak yapılan hesaplama hatalıdır.
Dairemizce kabul görmüş pay esasına göre; desteğin, davadışı anne, baba ve çocuklarına birer pay, davacı eşe iki pay, desteğe iki pay ayrılması ve destek 30 yaşında olup önceki evliliğinden iki çocuğu bulunduğu, desteğin vefat tarihinde ise 22 yaşında olan davacı ... ile evli olduğu anlaşılmış olup buna göre desteğin ve davacının yaşları dikkate alındığında ileride çocuk sahibi olacağı ihtimali de gözetilerek hesaplama yapılması gerekirken yanlış pay oranına göre ve desteğin ileride çocuk sahibi olma ihtimali dikkate alınmadan hesap edilen raporun hükme esas alınması bozmayı gerektirmiştir.
4-6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 52. maddesine (818 sayılı BK 44) göre zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.
Somut olayda, desteğin arkadaşı sürücü ile birlikte Birahaneye gittiği, dönüş yolunda ise kaza olduğu anlaşılmaktadır. Alkollü sürücünün aracına bilerek binmek zararın doğmasına veya artmasına sebebiyet vermektedir. Bu durum Mahkemenin de kabulündedir.
Bu durumda mahkemece, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 52. maddesi gereğince davacının müterafik kusuru nedeniyle tazminattan %20 oranında indirim yapılması gerekirken indirim %10 indirim yapılması doğru görülmemiştir.
5-Bozma neden ve şekline göre davalı ...Ş vekilinin garame hesabına ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin manevi tazminata ilişkin olan kısım yönünden kesin olması nedeni ile REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (3), (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ile davalı ...Ş vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş vekilinin garame hesabına ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına; Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dosyanın karar veren Bölge Adliye Mahkemesine, kararın bir örneğinin İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ... Sigorta A.Ş."ye geri verilmesine 08/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.