Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/6191
Karar No: 2020/5166
Karar Tarihi: 06.10.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/6191 Esas 2020/5166 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı şirket ile davacılar arasında yapılan işyeri sigorta poliçesi dahilinde, davalı şirketin deprem teminatı limiti üzerindeki deprem zararından sorumlu olduğu kabul edilmiştir. Ancak, davacıların dava açtığı işyerinde oluşan hasarın belirlenmesinde kullanılan raporlar doğru bir yöntem kullanmamıştır. Hasar bedelinin belirlenmesi için konusunda uzman inşaat mühendisinin de bulunduğu bir bilirkişi heyetinden, Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartları'nın B.3-1. maddesi gereği deprem tarihindeki serbest piyasa rayiçlerine göre davacı tarafın işyerindeki hasarın giderilmesi için gerekli olan yeniden yapım-onarım maliyetinin ne kadar olacağı hususunda denetime elverişli ve gerekçeli bir rapor alınması gereklidir. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartları, B.3-1. maddesi: Sigorta tazminatının hesabında, tam veya kısmi hasar olmasına bakılmaksızın, rizikonun gerçekleştiği yer ve tarihte, benzer yapı özellikleri göz önünde bulundurularak, binanın piyasa rayiçlerine göre hesaplanan yeniden yapım maliyeti esas alınır.
17. Hukuk Dairesi         2019/6191 E.  ,  2020/5166 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacılar vekili, davalı ... şirketine ihtiyari deprem sigorta poliçesi ile poliçeli işyerinin yer aldığı binanın ... Kaymakamlığınca düzenlenen deprem hasarı teknik raporu uyarınca oturulamaz ve kullanılamaz hale gelmesi nedeni ile ... Valiliğince boşaltma kararı alındığını, iş yeri ile ilgili olarak yapılan DASK sigorta bedelinin taraflarına ödendiğini, davalı tarafa yapılan başvuruya rağmen poliçe bedelinin taraflarına ödenmediğini, dava konusu yerin davacılardan ..."a ait olduğunu, ihtiyari deprem ve bina sigortasının ... ve ... için yapıldığını, yerin sigorta bedelinin DASK tarafından ödendiğinden bahisle kendilerine bir ödeme yapılmadığını, dava konusu olan yerdeki zararlarının en az 200.000,00 TL civarında olduğunu belirterek davalı ... şirketinden davacılardan ... için 1.500,00 TL"nin, ... için 1.000,00 TL"nin 10/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, hasar bedelinin DASK poliçesinde yer alan teminat limiti dahilinde tamamen ödendiği anlaşılmakla, hasar bedelinin tespitinde herhangi bir hak kaybının söz konusu olmadığı ve yapılan tespitin yerinde olduğu, DASK tarafından davacı tarafa yapılan ödemenin de hasar bedelinin tamamını kapsadığı ve zorunlu deprem sigortacısı olan DASK tarafından
    düzenlenen poliçe limitini aşan bir zararın da söz konusu olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, deprem teminatını da içeren işyeri sigorta poliçesine istinaden aşan zararın tazmini istemine ilişkindir.
    Davalı tarafından düzenlenen 23.11.2012-23.11.2012 vadeli poliçeyle, sigortalı eczane 55.000,00 TL bina bedeli ile sigortalanmış ve poliçede deprem teminatına da yer verilmiştir. Yerel mahkemenin DASK teminat limiti üzerinde kalan deprem zararından davalının sorumlu olduğunun kabulü yerindedir.
    Davalı sorumluluğunun başlangıç noktası, zorunlu deprem sigortası teminat limitinin üzerindeki deprem zararı olduğundan sigortalı işyeri için geçerli zorunlu deprem sigortası teminat limiti ile işyerinde oluşan hasar bedelinin davaya konu deprem tarihi itibariyle ne kadar olduğunun doğru tespiti önem kazanmaktadır. 14.11.2014 tarihli avukat bilirkişi raporunda; davacı tarafın belirlenen tüm zararı zorunlu deprem sigortası poliçesi kapsamında ödendiği, zorunlu deprem sigortası poliçesinin kapsamını aşan bir zararın görülmediği belirtilmiştir. Hükme esas alınan 24.02.2016 tarihli hukukçu sigortacı bilirkişi ek raporunda; davacıya ait işyerindeki hasarın 28.04.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 2012 yılı Mimarlık ve Mühendislik Hizmet Bedellerinin Hesabında Kullanılacak Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkında Tebliğ gereğince m2/560,00 TL olarak tespit edilerek ödendiği, yapılan ödemenin rizikonun tam hasarı dikkate alınarak yapıldığı dolayısıyla davacının talep edebileceği herhangi bir hasar bedelinin olmadığı görüşüne yer verilmiştir. Mahkemece, davacı tarafa ait işyerindeki hasarın DASK ekspertiz raporundaki belirlemeler doğru kabul edilerek yapılan tespitin yerinde olduğu, DASK tarafından davacı tarafa yapılan ödemenin de hasar bedelinin tamamını kapsadığı ve zorunlu deprem sigortacısı olan DASK tarafından düzenlenen poliçe limitini aşan bir zararın da söz konusu olmadığı gerekçesi ile dava reddedilmiştir. Oysa, Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartları"nın B.3-1. maddesinde "Sigorta tazminatının hesabında, tam veya kısmi hasar olmasına bakılmaksızın, rizikonun gerçekleştiği yer ve tarihte, benzer yapı özellikleri göz önünde bulundurularak, binanın piyasa rayiçlerine göre hesaplanan yeniden yapım maliyeti esas alınır" düzenlemesi yapılmış olup bu esaslara göre hesaplama yapmayan ve teknik bilirkişiden alınmayan rapor hükme esas almaya elverişli değildir.
    Hasar bedelinin belirlenmesinin özel ve teknik bilgiyi gerektirdiği dikkate alınarak inşaat mühendisi bilirkişiden rapor alınmadan hüküm tesisi eksik inceleme niteliğindedir.
    Bu durumda mahkemece; sigortalı yapıda oluşan hasar bedelinin belirlenmesi için konusunda uzman inşaat mühendisinin de bulunduğu başka bir bilirkişi heyetinden, Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartları"nın B.3-1. maddesindeki düzenleme gereği deprem tarihindeki serbest piyasa rayiçlerine göre davacı tarafın işyerindeki hasarın giderilmesi için gerekli olan yeniden yapım-onarım maliyetinin ne kadar olacağı hususunda denetime elverişli ve gerekçeli bir rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 06/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi