17. Hukuk Dairesi 2019/4044 E. , 2020/5046 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) 38. Asliye
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Asıl davada, davacılar vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracı sevk ve idare eden davacıların oğlu ... karıştığı kaza sonucu öldüğünü, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek, şimdilik 20.000,00 TL. tazminatın kaza tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Birleşen davada, davacılar vekili; asıl davaya konu edilen kaza nedeniyle şimdilik 1.000,00 TL. destek tazminatının kaza tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; asıl davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 215,54 TL. destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline; birleşen davada davacı ... için 1.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline; davacı
Muzaffer"in asıl ve birleşen davadaki taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; konusunda uzman bilirkişi tarafından oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen rapordaki kusur oranlarının benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Asıl ve birleşen dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketi, davacılar desteğinin idaresindeki aracın hem trafik sigortacısı hem de kasko sigortacısıdır. 08.09.2009 tarihli yazı cevabına göre de; davalı, trafik sigorta poliçesinden davacılara ödeme yapmamış; sadece, kasko poliçesi kapsamındaki koltuk ferdi kaza bedeli olan 10.000,00 TL"yi 22.05.2007"de ödemiştir. Kasko poliçesindeki koltuk ferdi kaza sigortası, meblağ (can) sigortası mahiyetinde olup, poliçedeki ölüm rizikosu nedeniyle, hiçbir hesaplamaya tabi olmaksızın ödenmektedir. Meblağ sigortası niteliği taşıyan koltuk sigorta bedelinin, davacılar için hesap edilecek destekten yoksun kalma tazminatından düşülmesi mümkün değildir. Anılan bu hususları dikkate almadan, davalının ödediği koltuk ferdi kaza bedelini hesap edilen tazminatlardan güncelleyerek düşen rapora göre hüküm tesisi doğru değildir.
3-Davacı taraf, davacıların oğlunun idaresinde bulunan ve davalı tarafından trafik sigortalı aracın karıştığı çift taraflı kazada öldüğünü belirterek ve diğer zarar sorumlularına karşı başvurma hakları saklı kalmak kaydıyla tazminat istemli davaları açmıştır. Mahkeme ise, davacılar desteği sürücünün % 80 ve karşı araç sürücüsünün % 20 kusurlu olduğuna ilişkin rapor ile karşı araç sürücüsünün % 20 kusur oranına göre tazminatın hesap edildiği raporları benimseyerek karar vermiştir.
Davacıların talebinin doğrudan kendileri üzerinde doğan destekten yoksunluk zararına ilişkin olması, bu zararın oluşumundaki desteğin kusurunun davacılara yansıtılamayacağı, sürücü desteğin kusurlu olmasının, onun desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine ilişkin HGK"nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 Esas-411 Karar, HGK"nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 Esas- 2012/92 Karar, HGK"nun 16.1.2013 gün ve
2012/17-1491 Esas- 2013/74 Karar sayılı ilamları uyarınca, davalı sigortacı tazminattan sorumludur. Özellikle, KTK"nun 88. maddesindeki müteselsil sorumluluk ilkesi ile desteğin kazadaki kusurunun davacılara yansıtılamayacağı ilkesi dikkate alındığında, davalı trafik sigortacısı kazaya karışan araç sürücülerinin toplam % 100"lük kusuru üzerinden hesap edilecek tazminattan sorumludur. Ne var ki, davacı taraf, diğer zarar sorumlularına başvuru hakkını saklı tutarak dava açtığı ve müteselsil sorumluluğa dayanmadığı için, davalı sigorta şirketi, desteğin kazadaki % 80 kusuruna denk gelen tazminattan sorumludur. Bu hususları gözetmeden karşı sürücünün % 20 kusuru üzerinden hesap yapan rapor, hükme esas almaya elverişli değildir.
4-Davacıların desteği olan ..., kaza tarihinde 30 yaşında olup bekar ve çocuksuz ölmüştür. Mahkemenin hükme esas aldığı 08.02.2012 tarihli raporda bilirkişi tarafından, desteğin evleneceği tarihe kadar davacılara daha yüksek (% 25"er) pay ayıracağı, evlenip çocuklarının olmasından sonra ise, davacılarla birlikte eşi ve çocuklarına da pay ayıracağı gözetilmeden (destek payları kademelendirilmeden), davacıların birlikte destek alacakları ilk 16 yıl için %7,5"ar ve davacı babanın destekten çıkmasından sonraki iki yılda ise davacı annenin %15 destek payı alacağı kabul edilerek hesaplama yapıldığı görülmektedir.
Trafik kazası sonucu ölen çocuk ölmeseydi ana ve babaya bakması muhtemeldir. Uygulamada çocuğun 18 yaşına gelmesi ile birlikte gelir elde edeceği ana ve babasına destek olacağı varsayılmaktadır. Ancak ileriki yaşlarda çocuğun büyüyerek evleneceği ve en az iki çocuğunun olacağı, gelirinin bir kısmını ana ve babasına da ayıracağı varsayılır. Bu şartlarda çocuğun gelir elde etmesi ile birlikte, evleninceye kadar gelirinin yarısını kendisine ayıracağı yarısını da ana ve babası ile paylaşacağı varsayılması hayatın olağan akışına uygun düşecektir. Ancak çocuk yaşasa idi ileriki yıllarda evlenecektir. Evlenmesi ile birlikte pay esasına göre 2 pay desteğe ayrılacak, 2 pay eşine, birer pay ana ve babaya verilecektir. Destek, ileriki yıllarda evlenmesi ile birlikte bir süre sonra ilk çocuğu ve yine bir süre sonra ikinci çocuğu olacağı varsayılır. Bu nedenle çocukların olacağı süreler içinde desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocuklara birer pay ayrılacak ve ana ve babaya da birer pay verilecektir. Bu durumda ana ve babanın payları 1/8 olacaktır. Esas alınan bilirkişi raporu, davacıların destek paylarının belirlenmesi bakımından hatalıdır. Eksik ve hatalı rapora göre karar verilemez.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında mahkemece; davalının düzenlediği kasko poliçesinde koltuk ferdi kaza bedeli olarak belirlenen ve davalının davacılara 22.05.2007"de ödediği 10.000,00 TL"nin tazminattan düşülmemesi gerekliliğini de gözeterek, desteğin kazadaki % 80 kusuru üzerinden ve açıklanan destek paylarına göre tazminatın hesap edilmesi için, konusunda uzman başka bir aktüerya bilirkişisinden rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle ve yetersiz rapora göre karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2), (3) ve (4) bolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 05/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.