17. Hukuk Dairesi 2019/3285 E. , 2020/4886 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracı sevk ve idare eden davacıların eşi/babası Necdet"in yaptığı tek taraflı kazada öldüğünü, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını, 3. kişi konumunda olan davacıların uğradığı zarardan davalının sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 60.000,00 TL. tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 31.03.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle, toplam taleplerini 359.479,46 TL"ye yükseltmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile (poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere) davacı ... için 250.000,00 TL, ... için 72.355,79 TL. ve İlayda için 37.123,67 TL. olmak üzere toplam 359.479,46 TL"nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, toplam tazminatın 60.000,00 TL"lik kısmına dava ve bakiye kısmına ıslah tarihinden faiz işletilmesine dair verilen hükmün, davalı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 12.02.2018 tarih, 2017/3132 Esas ve 2018/800 Karar sayılı ilamı ile; "davacılar desteğinin idaresindeki aracın tır olduğu ve desteğin kargo yükü taşıdığı esnada yaptığı
kaza sonucu öldüğü, olayın iş kazası olarak değerlendirilmesinin mümkün olduğu gözetilmek suretiyle, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı"na müzekkere yazılıp, davaya konu kazaya ilişkin olarak iş kazası yönünden araştırma yapılıp yapılmadığı ve olayın iş kazası olarak kabul edilip edilmediği, olayın iş kazası olarak kabulü suretiyle, davaya konu kaza sonucu ölen..."ın hak sahibi olan davacılara bağlanan gelirin rücuya tabi olup olmadığı ve rücu istemli dava açılıp açılmadığı, davacılara bağlanan rücuya tabi gelirin ilk peşin sermaye değerinin ne olduğu hususlarının sorulması ve bağlanan gelir rücuya tabi ise, 5510 sayılı Kanun"un 21. maddesi hükmü gereği tazminattan düşülmesiyle tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm kurulmasının hatalı olduğu; desteğin, davacılar dışında ve 18 yaşından küçük ... isimli kızı için destek payı ayrılmaksızın, hesaplama yapan rapora göre karar verilmesinin doğru olmadığı; poliçeye göre ölüm halinde kişi başına teminat limitinin 268.000,00 TL. olduğu, davalı sigortacı bu limitle sınırlı olarak sorumlu olacağından, davalının poliçe limitiyle sınırlı biçimde sorumlu olduğu ibaresinin hükme yazılmasının yeterli olmadığı; davacılar için hesaplanan toplam tazminat limiti aştığından, davacılar arasında garameten paylaştırma yapılması için ek rapor alınıp karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle ve poliçe teminat limitini de aşacak biçimde tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu" gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 190.099,21 TL,... için 47.824,24 TL. ve İlayda için 22.057,82 TL. olmak üzere toplam 259.981,27 TL"nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, toplam tazminatın 60.000,00 TL"lik kısmına dava ve bakiye kısmına ıslah tarihinden faiz işletilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince toplanan delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davalı tarafından düzenlenen poliçenin başlangıç tarihinin, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni ZMSS Genel Şartları"ndan önce olduğu gözetildiğinde, zararın teminat kapsamında olduğuna ilişkin mahkeme kabulünde bir isabetsizlik bulunmamasına; SGK tarafından davacılara bağlanan gelir iş kazası kolundan bağlanmadığı ve rücuya tabi olmadığı için, tazminattan düşülmeyişinde bir isabetsizlik bulunmamasına; davacı taraf mahkeme ilk hükmünü temyiz etmediğinden, ıslahla artırılan bölüm için faiz başlangıç tarihinin davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşturduğu dikkate alındığında, bu yöne ilişkin davacılar temyizinin yerinde görülmemesine göre; davacılar vekili ve davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA; aşağıda dökümü yazılı 10,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, aşağıda dökümü yazılı 13.363,57 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 07/09/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.