17. Hukuk Dairesi 2019/1957 E. , 2020/4421 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm taraflar vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekilince duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 30.06.2020 Salı günü davacılar ve davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 12.01.2012 tarihinde, müvekkillerinin desteği ... , davalıya sigortalı ve dava dışı ... yönetimindeki araçta yolcu olarak bulunduğu sırada meydana gelen tek taraflı kazada yaşamını yitirdiğini, müteveffanın müvekkili ..."in gayri resmi nikahlı eşi, diğer müvekkillerinin de annesi olduğunu, ölümü nedeniyle müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı nikahsız eş ... için 4.000,00 TL, davacı çocukların her biri için 1.000,00"er TL olmak üzere toplam 8.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay kabul edilmemesi halinde dava tarihinden işleyecek temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 21.10.2016 tarihinde taleplerini davacı çocuk ... için 50.339,34 TL"ye, ... için 10.529,04 TL"ye ve ... için 5.851,96 TL"ye artırmıştır.
Davalı sigorta şirketi, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamına ve toplanan delillere göre, davanın kısmen kabulü ile davacı çocuklar ... için 5.851,96 TL, ... için 10.529,04 TL ve ... için 50.339,34 TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam 66.720,34 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline; davacı nikahsız eş ... ve reşit çocuk ... yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin ve davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Somut olayda, hükme esas alınan 17.10.2012 tarihli bilirkişi raporunda davacıların desteği, kendi can güvenliğini düşünmeden aşırı yolcu dolu minibüse binerek kazanın oluşumunda etkili olduğundan %15 oranında kusurlu bulunmuş; mahkemece davacıların desteği yolcu olduğundan kazanın oluşumunda kusursuz kabul edilmiş, ancak taşıma sınırının üzerinde seyahat etmesi nedeniyle zararın artmasında etkili olduğu belirtilerek belirlenen tazminatlardan %15 oranında müterafik kusur indirimi yapılmıştır.
818 sayılı Borçlar Kanunu"nun "tazminat miktarının tayini" başlıklı 43. maddesinde (6098 sayılı TBK 51.md); hakimin, tazminatın türü ve kapsamının derecesini, durum ve mevkiinin gereğine ve hatanın ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş; "Tazminatın tenkisi" başlıklı 44.maddesinde (6098 sayılı TBK 52. Md) ise; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakimin, zarar ve ziyan tutarını indirebileceği veya zarar ve ziyanı hüküm altına almaktan vazgeçebileceği açıklanmıştır.
Yolcunun istiap haddi aşılarak seyahat etmesi sürüş ve trafik akışı kusurlarından olmayıp, hakim tarafından tazminattan indirim sebebi olarak kabul edilecek hususlardandır ve mahkemece bu hususa göre %15 oranında
müterafik kusur indirimi yapılmıştır. Ancak bu şekilde müterafik kusur indirimi yapılabilmesi için kazanın oluşumda istiap haddinin aşılmasının etkisinin olması gerekir. Mahkemece hükme esas alınan kusur raporu ise bu hususta yeterli değildir. O halde mahkemece İstanbul Teknik Üniversitesi Trafik Kürsüsünden seçilecek uzman bilirkişi kurulundan kazanın trafik kurallarına aykırı hareketten kaynaklı olan kısmının ayrı değerlendirilip kusur oranının belirlendiği, istiap haddi aşılmış ise bu hususun kazanın oluşumuna etkisi olup olmadığının ayrıca tartışılıp değerlendirildiği, kusur dağılımı yönünden yeni, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması; sonucuna göre de desteğin müterafik kusurunun bulunduğu kanaatine varılır ise her ne kadar Dairemizin yerleşik uygulamasına göre %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması benimsenmiş ise de temyiz edenin sıfatına bağlı olarak ve kazanılmış haklar göz önünde tutularak tazminatlardan %15 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi doğru olmamıştır.
3-Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların, desteğin ölümünden önceki yaşamlarında sahip oldukları sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmeleri için muhtaç oldukları paranın ödettirilmesidir. Yani, haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse, TBK"nun 53. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Somut olayda, davacı nikahsız eş Hüseyin"in resmi nikahla başka bir kişiyle evli olduğu, bu nedenle destek tazminatı talep edemeyeceği gerekçesiyle dava bu davacı yönünden reddedilmiş ise de, dosya kapsamındaki tanık beyanlarında davacı ..."in destekle birlikte de yaşadığı, ortak dört çocuklarının olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı ..."in de destekten yoksun kaldığının kabulü ile tazminat hesabı için ek rapor alınması gerekirken yazılı olduğu şekilde yanılgılı değerlendirmeyle karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4-Destekten yoksun kalınacak sürenin, çocuklar için, yaşları, okuldaki eğitim durumları, içinde yaşadıkları sosyal ve ekonomik koşullar değerlendirilerek ayrı ayrı belirlenmesi, yüksek öğrenim yapacaklar ise, öğrenimlerinin
sona erdiği tarih, yapmamakta ise yerleşik ve kabul gören uygulamaya göre, erkek çocukları için 18 yaşın, kız çocukları için 22 yaşın desteğin sona ereceği yaş olarak kabulü gerekmektedir. Somut olayda, davacı vekilince davacı çocuk ... ait 2011 yılı 2.dönemine ait Açık İlköğretim Okulu kayıt yenileme formu sunulmasına karşın çocuk ... 18 yaşını doldurması nedeniyle bu davacı yönünden dava reddedilmiştir. O halde mahkemece çocuk ... eğitimine devam edip etmediğinin araştırılarak devam ediyor ise 22 yaşına kadar destek hesabı yapılması için ek rapor alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
4-Kabule göre, davacı vekilince ıslah dilekçesinde reeskont avans faizi talep edilmesine, kazaya karışan aracın kullanım amacının "yük nakli-ticari" olmasına göre avans faize hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru değildir.
5-Bozmanın kapsam ve şekline göre davacılar vekilinin vekalet ücretlerine, davalı vekilinin maddi tazminat hesaplamasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşmada vekille temsil olunmayan davacılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalıya geri verilmesine 07/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.