17. Hukuk Dairesi 2019/6068 E. , 2020/4294 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın davacı ...’a çarpması sonucunda yaralandığını belirterek, meydana gelen zarar yönünden icra takibi düzenlendiğini, davalı ... tarafından süresinde itiraz edildiğini belirterek, tüm itirazların reddine, takibin devamı ile 54.406,03 TL alacağın davalı tarafından tahsiline, davalı taraf Ekim 2008 tarihinde temerrüde düşürüldüğünden; davalı aleyhine takip değerinin en az %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 53.386,03 TL maddi tazminatın takip tarihi olan 21/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla tahsili şeklinde takibin devamına, davacının icra inkar tazminatı talebinin mahkemece alacak likit kabul edilmediğinden reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, dava dışı sigortalı tarafından herhangi bir ödeme ile feragat edilmediği ve rücu sebeplerininde olmadığı dikkate alındığından feragate sirayetin oluşmayacağına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazları ile davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava; trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir.
Eskişehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2009/368- 2012/587 nolu dosyada da davacılar tarafından, sürücü ve malike karşı iş göremezlik ve ulaşım gideri talep edilmiştir. Mahkemece, davalı malik ... hakkında açmış olduğu maddi ve manevi tazminat davasının HMK"nın 307. maddesi gereğince feragat nedeniyle reddine, davalı sürücü yönünden davanın kabulü ile 53.386,03 TL sürekli iş göremezlik ve 1.020,00 TL ulaşım ve tedavi giderinin 16.10.2006 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş,temyiz edilmeden kesinleşmiştir.
Eldeki davada ise, davacılar Eskişehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/368 esas-2012/587 karar numaralı kesinleşen kararın, kazaya neden olan aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olan ... Sigorta A.Ş’nden tahsili için icra takibi başlatılmış, ... Sigorta A.Ş tarafından süresinde itiraz edilmesi nedeniyle itirazın iptali davası açılmıştır. Makemece, davalı ... şirketi Eskişehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin dosyasında davalı olmayıp ihbar edilen sıfatında olduğu, bu nedenle davalı ... şirketi yönüyle Eskişehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı kesin hüküm niteliği taşımadığı, bu nedenle davalının bu savunması mahkemece itibar görmediği, davalı ... şirketinin zararın diğer müteselsil sorumlular yönüyle ödendiği yönünde herhangi bir iddiası da bulunmadığı, bunun yanında usulüne uygun olarak kusur, maluliyet ve aktüerya raporları alındığı belirtilerek, kısmen kabulü ile 53.386,03 TL maddi tazminatın takip tarihi olan 21/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla tahsili şeklinde takibin devamına, davacının icra inkar tazminatı talebinin mahkemece alacak likit kabul edilmediğinden reddine karar verilmiştir. Ancak davacının talebinde, ulaşım giderleri olmasına rağmen mahkemece davacının bu talebi değerlendirilmeksizin gerekçesiz olarak reddedilmesi doğru görülmemiştir.
3-Eskişehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2009/368-2012/587 nolu dosyada, ... Sigorta Şirketine ihbar edildiği, dosya içerisinde bulunan hesap raporu, ıslah dilekçesi ihbar olunan sigorta şirketine tebliğ edildiği dikkate alındığında, alacak likit olmasından dolayı davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde icra inkar tazminatına hükmedilmemesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları ile davacı vekilinin sair temyiz itirazının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 2.734,80 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 02/07/2020 gününde Üye ..."un karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
-KARŞI OY-
Davacıların müşterek çocuklarının yaralandığı trafik kazası nedeniyle Eskişehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde kazaya neden olan minibüsün sürücüsü ve işletenine karşı onun adına velayeten açtıkları tazminat davasında aracın işleteni ... hakkındaki davadan haksız fiil sorumlusu sürücü ... hakkındaki talepleri bâki kalmak üzere feragat etmeleri nedeniyle mahkemece işleten hakkındaki dava reddedilmiş, sürücü hakkında ise tazminat kararı verilmiştir. Davacılar sürücü aleyhine verilen bu karardaki maddi tazminat miktarıyla kazaya karışan minibüsün zorunlu mali mesuliyet sigortacısı aleyhine Gaziantep 13. İcra Dairesi’nde ilamsız icra takibi yapmışlar, sigorta şirketinin itirazı üzerine takip durmuştur. İtirazın iptali davasında mahkeme takibe itirazın reddiyle takibin devamına karar vermiş, bu karara karşı davacı ve davalı tarafın temyiz başvurusu üzerine Dairemizde yapılan incelemede kararın, takibin devamına karar verilirken ulaşım giderleri talebinin gerekçesiz reddedilmesi ve sigorta şirketi aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmemesi nedeniyle bozulmasına karar verilmiş ise de kararın aşağıdaki gerekçeyle bozulması gerektiği düşüncesiyle Sayın çoğunluğun kararına iştirak edemiyorum.
Trafik kazası nedeniyle tazminat taleplerinde aracın sürücüsü haksız fiili işleyen olarak asıl sorumludur. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesi gereğince motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. Bununla beraber haksız fiil sorumlusu ile işleten arasındaki ilişki eksik teselsül ilişkisidir. Şöyle ki; bir kaza nedeniyle mağdurların zararını ödeyen işleten haksız fiil sorumlusu olan sürücüye rücû edebilirken sürücü ödediği tazminatı almak için işletene rücû edemez. Bu nedenle hak sahiplerinin işleten hakkındaki talep ve davalarından vazgeçmesi asıl sorumlu olan sürücünün durumunu ağırlaştırmaz, onu borçtan kurtarmaz. Nitekim, Eskişehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin işleten hakkındaki davadan feragat nedeniyle işletenle birlikte sürücü aleyhine açılan davanın da reddine dair ilk kararı Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nce bozulmuştur. Bozma kararı sonrası yerel mahkeme sadece sürücüyü tazminata mahkûm etmiştir.
2918 sayılı Kanun’un 91/1. maddesinde işletenlere, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu getirilmiştir. Bu sigorta türünde sigortalı işleten olup, sigortanın konusu sigortalının (işletenin) KTK’nın 85. maddesine göre sorumlu tutulduğu tazminatın kanun, genel şartlar ve poliçe limitleri dâhilinde sigortacı tarafından karşılanmasıdır. Sorumluluk sigortalarında sigortacının sorumluluğu iki temele dayanır. Birincisi hukuki sorumluluğa ilişkin kurallardır. Burada sigorta ettirenin (işletenin) meydana gelen zarardan hukuken sorumlu olup olmadığı belirlenir. Bu sorunun cevabı olumlu ise ikinci aşamada sorumluluk sigortacısının sigorta hukuku kuralları çerçevesinde bu sorumluluğu temin etmiş olup olmadığına bakılır. Eğer temin etmişse hangi oranda temin ettiği, ödeme yapmaktan kaçınmasını gerektiren bir sebebin var olup olmadığı araştırılarak sonuca varılır.
Hukuk usulünde açılmış bir davadan herhangi bir ifa olmaksızın feragat esas haktan vazgeçme sonucunu doğurur. Feragat ile uyuşmazlık sona erer. İrade sakatlıkları dışında feragatten rücû edilemez. Feragat kesin hükmün sonuçlarını doğurur. Feragat eden davacı yargılama giderlerine mahkûm olur.
Uyuşmazlığa konu olayda davacıların sigortalının (işletenin) aracının işletilmesinden doğan zararla ilgili talep ve dava haklarından ondan herhangi bir ödeme almadan feragat etmiş olmaları nedeniyle işletenin hukuken sorumlu tutulması imkânı kalmamıştır. Nasıl ki, alacaklının asıl borçluya karşı hakkından feragat ettiğinde müteselsil kefilden alacağını talep etmesi mümkün değilse, yukarıdaki açıklamalar ışığında işletenin hukuken sorumlu olmadığı bir olay nedeniyle onun sorumluluğunu temin eden sigortacının sorumlu tutulması da mümkün değildir. Benzer bir olayda Dairemiz 20.12.2011 tarih, Esas: 2011/10845, Karar: 2011/12632 sayılı kararıyla, sigorta şirketi dışındaki tüm davalılarla ilgili davalarından protokol gereği vazgeçtiklerini beyan eden davacıların, mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine sigorta şirketi aleyhine yaptıkları temyiz başvurularını, feragatin bütün müteselsil borçlulara sirayet edeceği gerekçesiyle reddederek kararı onamıştır. İşletenin hukuki sorumluluğunu sigorta eden sigortacıdan tazminatın talep edilebilmesi yönünden işletene yönelik feragatin herhangi bir ödeme alarak ya da almayarak yapılması arasında bir fark yoktur. Tazminat alacaklısı işletene açtığı davadan feragat etmişse artık sigortacıdan herhangi bir talepte bulunamaz.
Hukuken sorumluluğu kalmayan sigortalısının (işletenin) aracının karıştığı kazanın sürücüsü aleyhine verilen tazminat kararındaki bedel esas alınarak aleyhinde yapılan ilamsız icra takibine itiraz etmekte haklı olduğu halde davalı ... şirketinin ayrıca icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesi gerektiğinin bozma nedenleri arasında gösterilmesi sorumluluk sigortası ilkeleriyle bağdaşmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle yerel mahkemce itirazın iptali talebinin reddedilmesi yerine takibin devamına karar verilmesinin doğru olmadığı, kararın bu sebeple bozulması gerektiği kanaatindeyim.