Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2855
Karar No: 2020/3682
Karar Tarihi: 18.06.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/2855 Esas 2020/3682 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacıların bir trafik kazası sonucu yaralandıkları gerekçesiyle davalılar aleyhine tazminat davası açtıkları ancak mahkemece davalı ... Tic. ve San. A.Ş.'nin işleten sıfatının olmadığından bahisle husumet yönünden davanın reddine karar verildiği, ayrıca maddi tazminat talepleri yönünden davanın kısmen kabul edildiği ancak faiz başlangıcının yanlış tespit edildiği ve vekalet ücretinin yanlış hesaplandığı belirtilmiştir. Karara göre, trafik kaydı işleten sıfatını kesin olarak göstermese de onun kim olduğunu belirler niteliktedir. 2918 sayılı KTK'da işleten, araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişi olarak tanımlanmıştır. Karayolları Trafik Kanunu'nun 85. maddesi ve T.T.K. hükümleri gereği davalı ... Tic. ve San. A.Ş.'nin diğer davalılarla birlikte müşterek ve müteselsilen sorumlu olması gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, haksız eylem faili temerrüde düşerek zararın doğduğu andan itibaren faize tabidir. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: 2918 sayılı Karayolu Trafik Kanunu'n
17. Hukuk Dairesi         2019/2855 E.  ,  2020/3682 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili, davalıların maliki, işleteni ve trafik sigortacısı olduğu araç ile davacı ...’un kullandığı diğer davacılarında yolcusu olduğu aracın karıştığı trafik kazası neticesinde yaralandıklarını belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik, davacı ... için 5.000,00 TL, davacı ... için 2.500,00 TL, davacı ... Ayaz için 2.500,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ... için 7.500,00 TL, davacı ... için 50.000,00 TL, davacı ... için 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalı ... hariç diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davacı ...’ın maddi tazminat talebini ıslah dilekçesi ile 117.434,90 TL’ye yükseltilmiştir.
    Davalılar, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; maddi tazminat talepleri yönünden; davanın kısmen kabulü ile davacı ... yönünden 117.434,90 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte, davacı ... yönünden 248,28 TL, davacı ... yönünden 129,84 TL"nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılar ... ile ..."dan alınıp adı geçen davacılara verilmesine, fazla talebin reddine, manevi tazminat talepleri yönünden; davacı ... için 40.000,00 TL, ... için 3.000,00 TL ve ... için 2.000,00 TL manevi tazminatın davalı ..."dan alınıp adı geçen davacılara verilmesine, davalı ... Ticaret ve Sanayi AŞ hakkında açılan davanın husumet yönünden reddine, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    2918 sayılı KTK"nın hükümlerine göre, trafik kaydı “işleteni” kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işleten sıfatının üçüncü kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı Yasa"nın 3. maddesinde, “işleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı Kanun"un 85. maddesinde ise, “Bir motorlu aracın işletilmesi, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan
    müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne yer verilmiştir.
    Somut olayda kamyon sürücüsünün ceza dosyasındaki ifadesinde, olay günü ... Tesislerine tavuk ürünleri bıraktığını beyan etmiştir. Eldeki dosyada ise uyuşmazlığın aydınlanması için davalı araç maliki ...’ın talimatla alınan beyanında ise, meydana gelen kazada taşımanın ... Gıda A.Ş adına yapıldığını, sadece ... firması için taşıma yapıldığını, başka kişi ve firmalar için taşıma yapılmadığını belirtmiştir. Kaza fotoğraflarından kazaya karışan aracın üzerinde “...” yazısı olduğu anlaşılmış olup Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi ve T.T.K. hükümleri gereği davalı ... Tic. ve San. A.Ş"nin diğer davalılarla birlikte müşterek ve müteselsilen sorumlu olması gerekirken, işleteni olmadığından bahisle husumet yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
    3-Davacılar, dava açılırken talep edilen tazminatlara kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesi talep edilmiş olup, mahkemece kurulan hükümde, maddi tazminata ilişkin dava tarihinden itibaren avans faize hükmedilmiş, manevi tazminata ilişkin ise faize hükmedilmemiştir.
    Mahkemece, manevi tazminata ilişkin davacıların faiz talebi ile ilgili bir karar verilmesi gerekirken bu hususun unutularak göz ardı edilmesi doğru görülmemiştir.
    4-Somut olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla zarar gören, haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. O halde, davalılar yönünden, maddi tazminata ilişkin faiz başlangıcının kaza tarihinden itibaren olması gerekir. Davalı ... yönünden ise faiz başlangıcının; 2918 sayılı KTK.nun 98/1, 99/1 maddeleri ile ZMSS poliçesi Genel Şartlarının B.2 maddesi uyarınca rizikonun belge ve bilgileri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Dosya kapsamından sigorta şirketine başvuru yapılıp yapılmadığı anlaşılmamakla, davalı ... yönünden faiz başlangıç tarihinin temerrüde düştüğü tarih belirlenmek suretiyle (sigorta şirketine yapılan
    başvurunun davalıya ulaştığı tarih gözetilerek), davalı ... şirketinin faizden sorumlu tutulması, başvuru yoksa en erken dava tarihinde temerrüde düşürüldüğünün kabulü ile dava tarihinden itibaren faizden sorumluluğuna hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 12. maddesinde, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceği, ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
    Mahkemece maddi tazminata yönelik davacı ... lehine hükmedilecek vekalet ücretinin 129,84 TL olması gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik hesaplanması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2)-(3) ve (4) nolu bentterde açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 18/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi