Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5474
Karar No: 2020/3672
Karar Tarihi: 18.06.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/5474 Esas 2020/3672 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacılar, trafik kazasında hasar gören araçları için maddi tazminat ve yaralanmaları nedeniyle manevi tazminat talebiyle dava açmıştır. Mahkeme, davacıların talepleri doğrultusunda kısmen kabul kararı vermiş ve davalılardan maddi tazminat ve manevi tazminatın tahsilini hüküm altına almıştır. Ancak, kararda açıkça gösterilmesi gereken hak ve sorumlulukların ayrı ayrı ve açıkça gösterilmediği için, karar bozulmuştur. Temyiz itirazlarının mahkeme hükmünün miktar itibariyle kesin olması nedeniyle reddedilmesine, diğer itirazların kabul edilerek hükümün bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2. maddesi, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırını belirlemektedir.
- 1086 Sayılı HUMK'nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK'nun karşılık 297/1-2 maddeleri, mahkeme kararında hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerektiğini belirtmektedir. Ayrıca, ihtiyari dava arkadaşı olan davacılar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği belirtilmektedir.
17. Hukuk Dairesi         2018/5474 E.  ,  2020/3672 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili, davalı ... şirketi vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, 19.09.2010 günü davacı ...’in sürücü/malik olduğu diğer davacıların yolcu olduğu araç ile davalıların sürücü, malik ve trafik sigortacısı olan aracın karıştığı trafik kazasında davacı aracının hasarlandığını ve davacıların yaralandığını belirterek davacı araç maliki Ilgaz için şimdilik 1.000,00 TL hasar tazminatının, her bir davacı için 500,00 TL tedavi gideri, 500,00 TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın, davacılar Ilgaz, ... ve ...’nın her biri için 4.000,00 TL, davacı ... için 2.000,00 TL olmak üzere toplam 14.000,00 TL manevi tazminatın gerçek kişilerden olay gününden yasal faizi ile sigorta şirketi yönünden ihbar tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 2.000,00 TL maddi tazminatın 19.09.2010 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte her üç davalıdan müştereken ve müteselsilen alınarak
    davacılara verilmesine, 5.000,00 TL manevi tazminatın ise 19.09.2010 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili, davalı ... şirketi vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    1-)6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 2015 yılı için 2.080,00 TL"dir.
    Temyize konu davacılar için 2.000,00 TL maddi tazminat olarak kabul edilen karar, kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı ... vekili, davalı ... şirketi vekili ile davalı ...’nın davacılar lehine hükmedilen maddi tazminata dair temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-)Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar ve araç hasarı nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    1086 Sayılı HUMK"nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir. Ayrıca; davacılar ihtiyari dava arkadaşı olmakla davacıların talepleri birbirlerinden bağımsız ayrı bir dava olup, ihtiyari dava arkadaşı olan her bir davacının davası hakkında usul hükümlerine göre ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir. Yukarıda belirtilen ilkeler gözardı edilerek, infazda tereddüt oluşturacak şekilde davacıların manevi tazminat talepleri ayrı ayrı değerlendirilerek ve gerekçelendirilerek davacılar yönünden ayrı ayrı hüküm kurulmamış olması doğru görülmediğinden, kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    3-)Bozma neden ve şekline göre, davalı ... vekili ile davalı ...’nın sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili, davalı ... şirketi vekili ile davalı ...’nın davacılar lehine hükmedilen maddi
    tazminata dair temyiz dilekçesinin mahkeme hükmünün miktar itibariyle kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ile davalı ...’nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ile davalı ...’nın sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 18/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi