17. Hukuk Dairesi 2019/99 E. , 2020/3666 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı Bankadan kredi kullanarak alınan müvekkiline ait davalı sigorta şirketi nezdinde işyeri sigorta poliçesi yapılan işyerinin 11/07/2014 tarihinde yandığını, yangın sonucu işyerinde 40.000,00 TL oluşan zararın karşılaması için davalı sigorta şirketine başvurularının davalı sigorta şirketi tarafından prim peşinatı ödenmediği gerekçesi ile reddedildiğini, müvekkiline ait taşınmaza işyeri sigortası poliçesinin 13/04/2010 tarihinde banka tarafından yaptırıldığını, müvekkilinin buna güvenerek sigorta poliçesi ve peşinat ödenmesinin kredi ödemesi içinde olduğunu düşündüğünü, davalı Bankanın müvekkilinin zarara uğramasına neden olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 40.000,00 TL zararın olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, 13/02/2014 tarihli celsede davalı ... Anonim Türk Sigorta Şirketine karşı olan davasından feragat etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, hasar tarihi olan 11/07/2010 tarihi itibariyle ilk primin ödenmemesi nedeniyle TTK"nın 1295. maddesi uyarınca müvekkillinin sigorta sözleşmesinden doğan sorumluluğunun başlamadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı Banka vekili, açılan davanın müvekkili ile ilgili olmadığını belirterek davanın husumetten reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın ... Anonim Türk Sigorta Şirketine karşı feragat nedeniyle reddine, davalı ... Bankasına karşı reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, krediye bağlı işyeri sigorta poliçesi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Davalı banka ile davacı arasında 60 ay vadeli, 100.000,00 TL bedelli işyeri kredi sözleşmesi imzalanmış; sigortalı davacı ile davalı sigorta şirketi arasında 13/04/2010-13/04/2011 tarihlerini kapsayacak şekilde işyeri sigorta poliçesi imzalanmış, bu sigorta poliçesinde aylık toplam 249,00 TL prim ödemesi belirlenmiş, ilk taksit olan 64,00 TL’nin peşin ödenmesi gerektiği belirtilmiş, ayrıca 5 taksit tarihi daha belirlenmiş, bu taksitlerin tutarının 37,00"şer TL olduğu, taksitlerin 13/05/2010 tarihi ve bu tarihten sonra gelen diğer 4 ayın aynı günleri olduğu hususunda anlaşmaya varılmış olup dava konusu işyeri 11.07.2010 tarihinde yanarak hasarlanmıştır.
Davalı banka ile davacı arasında imzalanan işyeri kredi sözleşmesinin 17. maddesinde "... Banka da dilerse teminat gösterilecek gayrimenkulü yukarıda belirtildiği şekilde sigorta ettirmeye ve süresinin dolması durumunda sigorta poliçelerini yenilemeye yetkilidir. Bankanın müşteri adına gayrimenkulü sigorta ettirmesi veya mevcut sigorta poliçesini yenilemesi halinde müşteri Bankaca ödenen prim ve sair masrafları hesaplanacak faiz ile birlikte Bankaya ödeyeceğini, ödememesi halinde 10. maddeye göre bütün borcun muaccel kılınabileceğini kabul ve taahhüt eder." düzenlemesine yer verilmiştir.
Davalı tarafın savunması, hasar tarihi olan 11/07/2010 tarihi itibariyle ilk primin ödenmemesi nedeniyle TTK 1295 maddesi uyarınca müvekkillinin sigorta sözleşmesinden doğan sorumluluğunun başlamadığı yönündedir. Mahkeme tarafından benimsenen 23/10/2013 tarihli raporda ise, sigorta ve kredi sözleşmesi kapsamında davalılara atfedilebilecek bir kusur bulunmadığı, davacının davalı sigorta şirketi ile davalı bankadan tazminat alacağı bulunmadığı yönünde görüş bildirildiği görülmektedir.
Hazine Müsteşarlığı"nın 17.01.2009 tarih ve 27113 sayılı Resmi Gazete"de yayımladığı Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği"nin ilgili hükümlerinde bazı şartlarda kredi veren kuruluşa sorumluluk verilmektedir.
Somut olayda, kredi veren kuruluş olan ... Bankası A.Ş ile sigorta poliçesini düzenleyen ... Anonim Türk Sigorta Şirketi aynı kuruluşa ait olup davalı banka acente sıfatı ile sigorta poliçesine aracılık etmiştir. Davacı tarafından kullanılan işyeri kredisi sözleşmesine bağlı olarak, yangın rizikosunun gerçekleştiği 2010 yılında düzenlenmiş olan işyeri sigorta poliçesinin ihtiyari sigorta mahiyetinde olduğu açıktır. İhtiyari nitelikteki işyeri sigortası poliçesinin ilk prim taksidinin riziko tarihinden önce ödenmediği, davalı banka nezdinde prim ödemesi için yeterli mevcudun bulunduğu sabittir. Davalı bankanın, aylık toplam 249,00 TL prim ödemesi için gerekli tutarın dosya kapsamındaki evraklardan anlaşıldığı üzere banka uhdesinde mevcut olduğu davalı Bankanın bunu prim ödemesi için kullanmadığı, sigortalı davacıya Yönetmelik hükümleri gereği bilgi vermesi zorunlu olduğundan ve bu bilgilendirmenin yapıldığı da ispat edilmediğinden, kusurlu olduğu açıktır. Ne var ki; davacı sigortalının da, ihtiyari nitelikteki işyeri sigorta poliçesinin priminin yatırılıp yatırılmadığı konusunda kendisine düşen özen yükümlülüğünü yerine getirmeyişi nedeniyle müterafik kusuru vardır. Bu yönler dikkate alınmadan, dava konusu poliçenin riziko tarihinden önce priminin yatırılmayışında tüm kusurun davacı yanda olduğuna ilişkin kabul yerinde değildir.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında mahkemece; yukarıda anılan Yönetmelik hükümleri gereği, davalı Bankanın da poliçe priminin yatırılmayışında ortak kusuru bulunduğu dikkate alınarak tarafların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.