17. Hukuk Dairesi 2019/733 E. , 2020/3513 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar ... (...’a velayeten) ve ... vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili;davacı çocuklar ile ...’ın yolcu olarak bulunduğu zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası bulunmayan aracın tek taraflı trafik kazası yapması neticesinde davacıların yaralandığını maluliyetlerinin oluştuğunu belirterek zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası kapsamında fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ... için 3.200,00 TL, ... için 9.600,00 TL, ... için 20.000,00 TL olmak üzere toplam 32.800,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren ticari faizi ile davalıdan tahsilin talpe etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini ... için 8.201,00 TL, ... için 60.672,00 TL, ... için 80.216,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama,iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile Davacı ... açısından 22.739,00 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 15/08/2008 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacı ... ve ... açısından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar ... (...’a velayeten) ve ... vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde,dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, kesinleşen yönlere ilişkin inceleme yapılmamasına göre davacılar ... (...’a velayeten) ve ... vekilinin aşağıdaki (2) ve (3) nolu bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, davalı vekilinin aşağıdaki (2) nolu bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava zorunlu koltuk ferdi kaza poliçesi yaptırılmaması nedeniyle Güvence Hesabından maddi tazminat istemine ilişkindir.
Ferdi kaza Sigortaları, can sigortası türlerinden olup, meblağ sigortası olması itibariyle de, ölüm halinde limit kadar olmak üzere maktu; yaralanma halinde ise, yapılan tedavi giderleri bakımından buna ilişkin limiti geçmemek üzere ve yapılan harcama kadar nispi; sürekli sakatlık halinde ise, sakat kalma oranı ve sakatlığın derecesine göre limitin belli oranı olmak üzere, sigorta bedelinin ödenmesini gerektirir. Uyuşmazlık halinde bu yönlerin ispatlanması yeterli olup, gerçek zararın hesaplatılmasına girişilmeksizin, tespit edilecek bu miktarların aynen ödenmesi gerekmektedir.
25.03.2004 tarihli Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları A.3.2 maddesinde "Bu sigorta ile teminat altına alınan bir kaza, sigortalının kaza tarihinden itibaren iki yıl içinde sakatlığına yol açtığı takdirde, tıbbi tedavinin sona ermesi ve sakatlığın kesin olarak tespiti sonucunda, sakatlık tazminatı aşağıda belirtilen oranlar dahilinde kendisine ödenir." şeklinde düzenlenilmiştir. Maluliyetlerin sayıldığı fıkranın sonrasında yer alan fıkrada ise "Yukarıdaki tabloda zikredilmemiş bulunan maluliyetlerin oranı, daha az vahim olsalar bile, bunların önem derecelerine göre ve tabloda yazılı oranlara kıyasen tayin olunur." denilmiştir. Buna göre; mahkemece, doktor bilirkişiden rapor alınarak, yolcu olan davacılar ..., ... ve ...‘ın maluliyetlerinin poliçe şartlarında ve klozlarında düzenlenmiş olan maluliyet cetvelinden hangisi kapsamında kaldığı belirlenmeli, değilse bunların önem derecelerine göre ve cetvelde yazılı oranlara göre kıyasen belirlenmesi gerekmektedir.
Somut olayda, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesince kaza nedeniyle yaralanarak maluliyeti oluştuğu iddia edilen davacı ... ile ilgili tedavi evraklarının mahkemece temin
edilmesi istenilmiş, mahkemece eksik inceleme ile ...’ın tedavi evrakları dosyaya kazandırılmamıştır. Bu durumda mahkemece, davacı ...’ın kaza tarihindeki tedavi evraklarının celbi ile Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden sigorta poliçesi eki genel şartlardaki maluliyet cetvellerine göre maluliyetinin bulunup bulunmadığına ilişkin rapor alınarak, yolcu olan davacılar ..., ... ve ...‘ın tespit edilen sakatlık oranı ve göre ödenmesi gereken meblağın, bilirkişi varifetiyle tespit ettirilerek davalının sorumluluğuna karar vermek gerekirken, yazılı olduğu şekilde eksik inceleme ile hüküm verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3-Kabule göre, T.C. Anayasası"nın 36/1. maddesinde "Herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir" düzenlemesine; 6100 Sayılı HMK"nun 27. maddesinde "Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını içerir" düzenlemesine yer verilmiştir.
Bir davanın görülmesi için taraf teşkilinin sağlanması esas olup, hakimin bu hususu re"sen gözetmesi gerekir. Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırabilmesi, öncelikle tarafların yargılamanın aşamalarından haberdar edilmesi ile mümkündür.
Adil yargılanma hakkının kapsamında yer alan savunma haklarının etkin biçimde kullanılmasını teminen konulan yasal düzenlemelerden biri de, davada esaslı işlem olan bilirkişi raporlarının taraflara tebliğine ilişkin düzenlemedir. 6100 sayılı HMK"nun 280/1 maddesi "Bilirkişi, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir" hükmünü amirdir. Anılan tüm bu yasal düzenlemelerde, davada taraf olanların haklarının korunması amaçlanmış olup tarafların yargılama süreçlerine etkin katılımının sağlanması ise, mahkemece yapılan tüm tebligatların usulüne uygun olması ile sağlanabilecektir.
Yine HMK 186. maddesine göre, mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak
amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir. Sözlü yargılamada mahkeme, taraflara son sözlerini sorar ve hükmünü verir.
Eldeki dosyada mahkemece, 27/05/2016 tarihli karar duruşmasında; tarihi belirsiz olan Hesap Bilirkişisi raporunun duruşmada hazır olan davacılar ... ve ...’a elden verilmek suretiyle tebliğ edildiği, davalı vekilinin mazaret dilekçesi sunduğu belirtilmiş, hazır olan davacıların beyanı alınmak suretiyle açık yargılamaya son verilerek hüküm kurulmuştur. Mahkemece, yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere göre, davalı vekilinin mazaret beyanı konusunda bir karar verilmesi, tarafların savunma haklarının kısıtlanmaması gerektiği gözetilerek bilirkişi raporunun tüm taraflara tebliği sağlanması ve sözlü yargılama aşamasına geçileceğinin taraflara usulüne uygun bildirilmesi ile sözlü yargılama aşamasının tamamlanarak karar verilmesi gerekirken esaslı usul hatası ile verilen kararın bozulması gerekmiştir.
4-Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin ödemeye ilişkin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar ... (...’a velayeten) ve ... vekili ile davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar ... (...’a velayeten) ve ... vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, (3) nolu betlerde açıklanan nedenlerle davacılar ... (...’a velayeten) ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ... (...’a velayeten) ve ... ve davalıya geri verilmesine 16/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.