Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1312
Karar No: 2020/3511
Karar Tarihi: 16.06.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/1312 Esas 2020/3511 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Bu mahkeme kararı, bir trafik kazası sonucu yaralanan davacının, sigorta şirketinden aldığı tazminatın yetersiz olduğunu iddia ederek daha fazla tazminat talep ettiği bir dava üzerine verilmiştir. Davalı sigorta şirketi, ödemenin yeterli olduğunu ve davacının kusurunun hesaba katılması gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesi, davacının talebini kabul etmiş, ancak sigorta şirketinin daha önce yaptığı ödeme dikkate alınarak tazminat miktarı düşürülmüştür. Sigorta şirketi, bu kararı istinaf etmiş ancak istinaf başvurusu reddedilmiştir. Bunun üzerine sigorta şirketi temyiz başvurusunda bulunmuştur. Yüksek Mahkeme, sair temyiz itirazlarını reddederken, daha önce yapılan ödemeye ilişkin sulh ve ibra protokolü belgesi dikkate alınarak kararın yeniden değerlendirilmesi gerektiğine hükmetmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355 vd. maddeleri
- HMK'nın 369/1. ve 371. maddeleri
- HMK'nın 373/1. maddesi.
17. Hukuk Dairesi         2019/1312 E.  ,  2020/3511 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın karıştığı çift taraflı trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, davalıya yapılan müracat üzerine 01.03.2016 tarihinde 31.824,00 TL ödeme yapıldığını ancak ödemenin gerçek zararı karşılamadığını ve yetersiz olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatın temerrüt tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, bedel artırım dilekçesi ile talebini 90.382,46 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili; 01.03.2016 tarihinde davalı ... tarafından yapılan ödemenin yeterli olduğunu, sorumluluklarının sona erdiğini, davacının emniyet kemeri takıp takmadığının araştırılarak takmadığının anlaşılması durumunda tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile; 90.382,46 TL"nin 01.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, İstinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-İlk derece mahkemesince verilen karara yönelik olarak davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Dava, trafik sigortasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, davaya konu kaza nedeniyle işgöremezliğinin oluştuğunu davalı tarafından yapılan tazminat ödemesinin yetersiz olduğundan bahisle iş bu davayı açmıştır. Mahkemece, yapılan yargılama neticesinde davalı ... şirketinin davadan önce yaptığı maluliyet tazminatına ilişkin ödemenin güncellenerek hesaplanan tazminattan mahsubu neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyanın incelemesinde davalı ... tarafından yapılan ödemenin yetersiz olması nedeniyle mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte davalı ... şirketinin davadan önce yaptığı ödemeye konu dosyada mevcut sulh ve ibra protokolü başlıklı tarihsiz belgede " .. taraflar, ileride sorumluluk, kusur, maluliyet oranı gibi hesaba etki edecek unsurlarda bir değişiklik olması ve/veya ihtilaf doğması halinde öncelikle bir diğerine talebi tevsik edecek tüm belgelerle birlikte yazılı olarak başvuru yapmayı, doğrudan dava açılması yoluna giden tarafın faiz, yargılama gideri, dava vekalet ücreti talep etmeyeceğini peşinen kabul ederler" şeklinde beyanlar bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece, açılan davanın ferileri yönünden sulh ve ibra protokolü belgesi tartışılarak karar verilmesi gerekir.
    Davalı vekilinin hükmedilen maddi tazminat yönünden istinaf talebi bulunmayıp, istinaf talebinde bu yönlü itirazları bulunmasına göre, Bölge Adliye Mahkemesi’nce davalı vekilinin itirazları gerekçede tatışılmadan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi’nin davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen karara yönelik istinaf
    başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA; Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 16/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi