17. Hukuk Dairesi 2019/389 E. , 2020/3166 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 08.01.2013 günü davacıların oğlunun kullandığı motorsiklete davalının trafik sigortacısı olduğu kamyonetin tam kusurla çarpması sonucu davacıların oğullarının vefat ettiğini, davacıların ölen oğullarının desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile toplam 30.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini artırmıştır.
Davalı ... vekili, 21.06.2013 tarihinde davacı tarafa 22.758,07 TL ödediklerini, poliçeden kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirdiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bilirkişi raporu benimsenerek, davanın kabulü ile 37.667,93 TL maddi tazminat bedelinin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı ..."e verilmesine, 31.368,00 TL maddi tazminat bedelinin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı ..."e verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, davacılar desteğinin ölümü nedeni ile Borçlar Kanunu"nun 45. maddesi (6098 sayılı BK m. 53) gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece hükme esas alınan aktüerya raporunda, davalı ... tarafından dava öncesi (21.06.2013) davacı tarafa yapılan ödeme (22.758,07 TL) güncelleme yapılmadan mahsup edilmiştir. Oysa, davalı ... tarafından yapılan ödemeyi destekten yoksun kalma tazminatı hesabı yapılmadan önce alan davacılar, hesap tarihine kadar geçen süre nedeni ile aldığı paranın yasal faizi kadar kazanım elde etmiştir. Zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davacılara yapılan ödemenin, ödeme günü ile destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizinin de ödeme tutarı ile birlikte hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından indirilmesi gerekir.
O halde, yerel mahkeme kararı davalı vekilinin temyizi üzerine bozulmakla davacı tarafın temyiz etmediği miktarın davalının lehine usulü kazanılmış hak oluşturduğu, davacılara yapılan ödemenin (22.758,07 TL), ödeme günü (21.06.2013) ile destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizinin de ödeme tutarı ile birlikte ilk karara dayanak oluşturan 28.05.2015 tarihli aktüer raporunda indirimsiz hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından indirilmesi hususu da gözden kaçırılmayarak 28.05.2015 tarihli aktüer raporunda indirimsiz hesaplanan tazminat tutarından davalı ... ödemesinin güncellenerek mahsubu için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu husus gözetilmeden yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 03/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.