Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/220
Karar No: 2020/2997
Karar Tarihi: 01.06.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/220 Esas 2020/2997 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Aslıye Hukuk Mahkemesi'nde görülen tazminat davasında, davacı vekili müvekkilinin trafik kazasında yaralandığını ve çalışma gücünü kısmen kaybettiğini ileri sürerek maddi tazminat ve yasal faiziyle birlikte talep etmiştir. Davalı şirket vekili ise aracın sigortalı olduğunu ve işleten tarafından ileri sürülecek tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Yol yapımını gerçekleştiren davalı hakkında açılan birleştirilen davada ise davacı maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Mahkeme asıl davayı reddederken, birleştirilen davayı kısmen kabul etmiş ve davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermiştir. Bunun üzerine birleşen dosya davalısı vekili temyiz etmiştir. Ancak, mahkemenin yargılamanın aşamalarına ilişkin kanun hükümlerine uyulmaksızın karar verdiği gerekçesiyle karar bozulmuştur. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesi gereğince, taraflara yargılama ile ilgili bilgi sahibi olma, açıklama ve ispat hakkı bulunmaktadır. Bu hak kişinin adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Mahkemece taraf teşkili sağlanmadan yapılan yargılamada savunma hakkı kısıtlanmış ve usul ve yasaya ayk
17. Hukuk Dairesi         2018/220 E.  ,  2020/2997 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl davada davanın reddine, birleştirilen davada, davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde birleşen dosya davalısı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Asıl davada davacı vekili 24.11.2008 tarihinde ..."in sevk ve yönetiminde bulunan ...plaka sayılı araç ile Hakkari"den Van"a doğru seyir halinde bulunduğu sırada Başkale Çok Programlı Lisesi önünde ve yeterli güvenlik önlemlerinin alınmamış olması nedeniyle orta refüje çarpmak suretiyle trafik kazası geçirdiğini, kaza sırasında araçta bulunan müvekkili Abdurrahman Demir"in yaralandığını, çalışma gücünü kısmen kaybettiğini ileri sürerek 8.00,00 TL maddi tazminata kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte hükmedilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... Türk Sigorta AŞ vekili, ...plakalı aracın müvekkili bünyesinde Zorunlu Mali Sorumluluk ve Birleşik Kasko Sigorta Poliçeleri kapsamında sigortalandığını, davacının araç maliki ve sigortalı olduğunu, işleten tarafından ileri sürülecek tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü aleyhine açılan dava, tefrik edilmek suretiyle uyuşmazlık yönünden idari yargının görevli olduğuna karar verilmiştir.
    Birleştirilen davada davacı vekili, aynı kaza nedeni ile yol yapımını gerçekleştiren davalı hakkında açtığı davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL maddi ve 200.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece,2010/131 esas sayılı dosya yönünden;davanın kabulüne; 62.504,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte-poliçede belirtilen üst limitle sınırlı olmak üzere-davalı ... Türk Sigorta Şirketinden alınarak davacıya verilmesine, birleştirilen 2012/178 esas sayılı dosya yönünden; idari yargının görevli olması nedeniyle mahkemenin görevsizliğine, karar verilmiş; hükmün davacı vekili ile katılma yoluyla davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 02/05/2017 ve 2014/22983 Esas, 2017/4900 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, asıl davanın reddine, birleşen 2012/178 Esas sayılı davanın kısmen kabulü ile 46.878,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, dair karar verilmiş; hüküm birleşen dosya davalısı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Asıl dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi; birleşen dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, ilk derece yargılamasını aşamalara ayırmıştır. Bunlar; 1) Davanın açılması ve dilekçeler aşaması, (madde 118,126-136) 2) Ön inceleme, (madde 137-142) 3) Tahkikat, (madde 143-293) 4) Sözlü Yargılama (madde 184-186) ve 5) Hükümdür (madde 294.)
    Mahkemece, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafın davet edilmesi gerekmektedir. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir. Sözlü yargılamada mahkeme, taraflara son sözlerini sorar ve hükmünü verir (madde 186).
    Somut olayda, mahkemenin 10/07/2014 tarihli kararından önce, birleşen dosya davalısı ... vekilince, davacı vekilinin ıslah dilekçesine karşı beyanda bulunulmuş ve dosyaya vekaletname sunulmuştur. Mahkemece, Dairemizin 02/05/2017 tarihli ve 2014/22983 Esas, 2017/4900 Karar sayılı bozma ilamından sonra yapılan yargılamada duruşma davetiyesi davalı vekiline usulüne uygun tebliğ edilmemiş, bozma ilamına uyulmasına dair karar verildikten sonra davalı vekilinin yokluğunda tahkikat işlemleri tamamlanmış ve sözlü yargılamaya ilişkin davetiye çıkarmadan davalı vekilinin yokluğunda davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir. Mahkemece, yargılamanın aşamalarına ilişkin kanun hükümlerine uyulmaksızın karar verilmesi hatalı görülmüş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    2-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesinde "Hukuki dinlenilme hakkı" düzenlenmiştir. Buna göre, davanın taraflarının yargılama ile ilgili bilgi sahibi olma, açıklama ve ispat hakkı bulunmaktadır. Maddenin gerekçesinde açıklandığı üzere bu hak Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6.maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. İddia ve savunma hakkı olarak da bilinen bu hak, tarafların yargılama konusunda tam bilgi sahibi olmalarını, açıklama ve ispat hakkını tam ve eşit olarak kullanabilmelerini, yargı organlarının da bu açıklamaları dikkate alarak gereği gibi değerlendirme yapıp karar vermelerini zorunlu kılmaktadır. Hakim tarafları dinlemeden veya açıklama ve ispat hakkını kullanmaları için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. (YHGK."nun 2009/52 Esas, 2009/105 Karar sayılı kararı)
    Taraf teşkili dava şartı olup, davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Mahkemenin, dava dilekçesini ve duruşma gününü taraflara kendiliğinden tebliğ edip taraf teşkilini sağlaması, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun amir hükmü gereğidir.
    Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, itirazların yapılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırılabilmesi, öncelikle tarafların davadan ve duruşma gününden haberdar edilmesi ile mümkün olur. Kişinin hangi yargı merciinde duruşması bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilmesi, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun şekilde tebligat yapılması ile sağlanabilir.
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 11. maddesi ve Tebligat Tüzüğü"nün 15.maddesi uyarınca, vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. Birleşen dosya davalısı ..."nin yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşılmaktadır. Dosya içerisinde vekile ilişkin azil yada istifa dilekçesi bulunmadığı halde, mahkemece, 10/07/2014 tarihli karar başlığında ve Bozma Tensip Zaptında birleşen dosya davalısı ..."nin asil olarak yazılması ve vekilinin gösterilmemesi, Dairemizin 02/05/2017 tarihli ve 2014/22983 Esas, 2017/4900 Karar sayılı bozma ilamından sonra yapılan yargılamada duruşma davetiyesinin birleşen dosya davalısı ..."ne (asile) tebliğ edilmesi, mahkemenin temyize konu 10/10/2017 tarihli gerekçeli karar başlığında da davalı vekilinin gösterilmemesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Mahkemece, davalı şirket vekilinin yargılama aşamalarından usulüne uygun şekilde haberdar edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde taraf teşkili sağlanmadan, yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması ve savunma hakkının kısıtlanması usul ve yasaya aykırı olup kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle birleşen dosya davalısı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden birleşen dosya davalısı ...."ye geri verilmesine, 01/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi