Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1255
Karar No: 2019/1417
Karar Tarihi: 13.02.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/1255 Esas 2019/1417 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/1255 E.  ,  2019/1417 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ... vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 12.02.2019 Salı günü davalı ... vekili Av. ... geldi. Davacı ve davalılardan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı ... dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili dava dilekçesinde davalı borçlu ...’in davacıya kredi sözleşmesinden kaynaklı borcu olduğunu, borcunu ödememesi sebebi ile hakkında icra takibi yapıldığını, takibin kesinleştiğini, davalı borçlunun adına kayıtlı gayrımenkulleri davalılara mal kaçırma kasdı ile devrettiğini, davalıların kötü niyetli olduğunu beyan ederek davanın kabulü ile tasarrufun iptali ile icra dosyasından cebri icra yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalıların ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçelerinde davanın reddini talep ettikleri anlaşılmıştır.
    Mahkemece; toplanan deliller, dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek dava konusu ... ili ... ilçesi 3698, 3699 ve 3710 parsel yönünden satış bedeli ile gerçek değeri arasında bedel farkının bulunduğunun anlaşılması ve borcun doğumundan çok kısa bir süre sonra devredilmesi sebebi ile davalılar ..., ... ve ... aleyhine açılan tasarrufun iptali davasının kabulüne,
    ... ili ... ilçesi ... Mahallesi 3913 parsel sayılı taşınmazdaki 2/128 arsa paylı A Blok 1.kat 3 nolu mesken niteliğindeki taşınmazın tamamının davalı ... tarafından kendisi gibi zeytin işi ile uğraşan davalı ..."a devri ile ilgili aralarında daha önceden ticari ilişki olduğunun anlaşılmasına göre davalılar ... ve ... aleyhine açılan tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm, süresi içersinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    İptal davasından maksat İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazıldığı gibi alacağın tahsilini temin için borcun doğumundan sonra yapılan tasarrufların iptaline hükmettirmektir. Bu davanın ön koşulu ise, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunmasıdır. Ön koşulun bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddede akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
    Mahkemece yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir.
    Somut olayda, davacı alacaklının alacağının dayanağının 15.11.2011 tarihli kredi sözleşmesi olduğu, davalı borçlu ...’in kredi borcunun tahsilini teminen aleyhine ... 9. İcra Müdürlüğü"nün 2012/5793 sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığı, takibin kesinleştiği, borçlunun bilinen adresinde 03.10.2014 tarihinde menkul haczi yapıldığı, tutulan haciz tutanağının İİK madde 105 kapsamında geçici aciz vesikası hükmünde olduğu, temyize konu gayrımenkulün 21.03.2012 tarihinde tapuda 55.000,00 TL bedel ile davalı ...’a devredildiği, dosyadan inşaat mühendisi bilirkişisinden aldırılan rapora göre, gayrımenkulün devir tarihindeki gerçek değerinin 54.740,00 TL olduğunun belirlendiği, anlaşılmıştır.
    Mahkemece temyize konu ... ili, ... İlçesi, 3913 parsel sayılı 2/128 arsa paylı A Blok 1. kat 3 nolu mesken ile ilgili davalı borçlu ile davalı ... arasında ticari ilişki bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Davalı borçlu ile davalı 3. kişi ... arasında 2010-2011-2012 yıllarında ticari ilişki olduğunun, davalılarında da kabulünde olduğu gibi dosya içerisinde yer alan ... Ticaret Borsası’nın 12.11.2014 tarihli yazısından da anlaşıldığı, borçlunun tasarrufa konu taşınmazının ...’da olduğu, davalı borçlunun ...’de ikamet ettiği, davalı 3. kişi ...’ın da İzmir de ikamet ettiği görülmektedir.
    Tasarruf konusu gayrımenkulün satış bedelinin tapuda 55.000,00 TL gösterildiği, aldırılan bilirkişi raporuna göre de devir tarihindeki gerçek değerinin 54.740,00 TL olduğunun anlaşıldığı, dava konusu gayrımenkulün gerçek değeri ile satış değeri arasında mislini aşan fark olmadığı da belirlenmiştir.
    Daire içtihatlarımıza göre davalı borçlu ile davalı 3. kişi arasında ticari ilişkinin olması, davalı 3. kişinin davalı borçlunun durumunu bilen ve bilmesi gereken kişi olması iptal sebebi olarak kabul edilmekteyse de somut olayda yukarıda açıklandığı üzere davalıların farklı şehirlerde ikamet etmesi, davalıların ticari faliyetlerini farklı yerlerden yürütmesi, üçüncü kişi ..."in borçlu davalıdan mal satın alan konumunda olması borçlunun mali durumunun bozulması nedeniyle mal tesliminde temerrüte düştüğünün belirlenememesine ve dava konusu gayrımenkulün gerçek değeri ile satış değeri arasında da bedel farkının bulunmaması sebebi ile davalı ...’in davalı borçlunun mali durumunu bilen ve bilmesi gereken kişi olduğunun kesin olarak kabul edilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davanın davalı ... yönünden de reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gerekçe ile hüküm kurulması doğru değildir.
    2-Bozma neden ve şekline göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ..."a verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 13/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi