17. Hukuk Dairesi 2016/4646 E. , 2019/1075 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili; müvekkilinin 26/01/2013 tarihinde yolcusu olduğu aracın kaza yapması sonucu yaralanarak sakat kaldığını,aracın davalı ... şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkilinin herhangi bir kusuru olmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın reddine karar verilmiş; karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, davaya konu kaza 26.01.2013 tarihinde meydana gelmiştir. Davacı tarafından kaza sonucu malul kaldığı iddiasıyla tazminat talep edilerek, kaza sonucu yaralandığına dair tıbbi evraklar dosyaya ibraz edilmiştir.
Dosyadaki belgelere göre davacı tarafın zarar miktarının tam olarak ispat edilemediği hallerde BK"nun 50. maddesi gereğince, mahkeme hakkaniyete uygun olarak zararı tespit eder. Mahkemece, davacı tarafa maluliyet raporu aldırılması hakkında kesin süre verilmiş; davacının kesin süre içinde hazır edilmemesi sebebiyle maluliyet raporu alınamadığı ve kesin süreye uyulmadığından, davanın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kesin süreye rağmen davacının maluliyetine ilişkin rapor alınması için davacı hazır edilmediğinden, bu konuda davacı tarafa yeniden süre verilemez ise de, tedavi gördüğü hastaneden tüm tıbbi belgeleri, film, grafi v.s. getirilmiş olmasına göre, mağdur hazır olmaksızın ATK 3. İhtisas Dairesinden, davacının maluliyet durumuna ilişkin Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine uygun rapor alınması, daha sonra dosya kapsamına göre konusunda uzman bilirkişiden davacıların zararını belirleyen aktüerya raporu alınması gözönünde bulundurulmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Mahkemece, verilen ara karar gereğinin kesin süre içerisinde yerine getirilmemesi üzerine davanın mevcut delillerle sonuçlandırılmasına karar verilmesi bazı somut olayda yerinde olmakla birlikte eldeki davadan dosyada bulunan diğer deliller incelenmeden karar verilmesi doğru değildir. Zira maluliyet raporu alınması için davacının bizzat başvurmasının mutlak zorunluluk olduğu belirlenmiş değildir. Diğer bir anlatımla davacı bizzat muayene edilmeden, diğer delillerle dosya üzerinden maluliyet raporu alınması olasıdır.
Taraflarca dayanılan bir delilin sunulmasına ve buna dair eksikliklerin giderilmesine ilişkin işlemlerin yerine getirilmemesi sadece o delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılması sonucu doğurmakta olup bu durum diğer deliller açısından da aynı sonucu doğurmaz. Davacı tarafça delil olarak 07.12.2015 tarihli ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Ana Bilim Dalı maluliyet raporu ve hastane kayıtlarına da dayanıldığından artık bu delillerinde 6100 sayılı kanunun ilgili hükümlerine göre toplanması gerekir.
Bu durumda Mahkemece, kazayla ilgili tüm tedavi evrakları ve ceza dosyası getirtilerek yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında davacının muayene edilmeden eldeki delillere göre maluliyet raporunun hazırlanması gerektiği keyfiyeti bildirilmek suretiyle Adli Tıp Kurumu"ndan dosya üzerinden denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak maluliyet olup olmadığı, varsa ne oranda olduğunun belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 06/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.