Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5426
Karar No: 2019/1054
Karar Tarihi: 06.02.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/5426 Esas 2019/1054 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/5426 E.  ,  2019/1054 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı ...Ş. vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, davalılardan ..."ın diğer davalı ... Harf. Nak. Ltd. Şti"ye ait tır ve buna bağlı kasası ile seyir halinde iken yaya geçidini kullanmakta olan müvekkiline çarparak yaralanmasına ve malul kalmasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin bakıma muhtaç hale geldiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 80.000,00 TL manevi, 1.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren (davalı ... açısından poliçe limiti ve içeriği ile sınırlı olmak üzere ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile) değişen oranlarda yasal faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 21/12/2015 tarihli dilekçesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla maddi tazminat talebini 211.005,51 TL olarak ıslah etmiştir.
    Davalılar ... ve ... Nak. Ltd. Şti. vekili, kusurun davacıda olduğunu ve talep edilen manevi tazminat bedelinin çok yüksek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, geçici iş göremezlik ve bakım giderinin tedavi giderleri teminatı içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini belirterek neticede davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, müvekkili yönünden idari yargının görevli olduğunu, müvekkili kurum tarafından gerekli işaretlemelerin yapıldığını ve kusurunun olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile 211.005,51 TL maddi tazminatın 26/11/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davalı ... şirketinin maddi tazminattan sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe miktarı ile sınırlı tutulmasına, davalı ... şirketinin faiz sorumluluğunun dava tarihinden itibaren başlatılmasına, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 45.000,00 TL manevi tazminatın 26/11/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ..., ... ve ... Hafriyat Nak. Ltd.Şti"den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının manevi tazminat talebi yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine, dair karar verilmiş, hüküm, davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı ...Ş. vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin ve davalı ...Ş. vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, davalı idare aleyhine yol yapım çalışması nedeniyle, bakım ve yapım hususunda trafik düzenini ve güvenliğini sağlama sorumluluğuna (hizmet kusuruna) dayanılarak açılan tazminat istemine ilişkindir.
    Yargı yolu kavramı, bir hukuk sisteminde, herhangi bir davaya o hukuk sistemine dâhil yargı mercilerinden hangisinde bakılacağını ifade eder.Uyuşmazlığa hangi yargı kolunda bakılacağı hususu, davanın genel şartlarından olup mahkemece re"sen dikkate alınması gerekir.
    Kamu hizmeti görmekle yükümlü olan idareler, kamu hizmeti sırasında verdikleri zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildirler. Kamu tüzelkişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararlar, niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerekmektedir. Hukuk Genel Kurulu"nun 04/11/2015 tarih 2015/17-86 Esas, 2015/2364 Karar sayılı kararı da bu yöndedir.
    Bir kamu hizmeti görmekle yükümlü davalı idareye 2918 sayılı KTK.nın 7/a maddesinde; karayollarında mal ve can güvenliği yönünden gerekli işaretlemeleri yaparak önlemleri almak ve aldırma görevleri verilmiş bulunmaktadır. Bu görevin 2918 sayılı Yasada verilmiş olması bunun ihlali nedeniyle oluşacak zarardan dolayı idarenin Özel Hukuk hükümlerine tabi olacağı sonucunu doğurmaz. Hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar yönünden idare aleyhine tam yargı davasının idari yargı yerinde açılması gereklidir.
    Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re"sen) dikkate alınması zorunludur. O halde mahkemece, davalı ... hakkında adli yargının yargı yolu bakımından görevsiz bulunması nedeniyle bu davalı yönünden dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken esasa girerek yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    3-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun(HMK) 297. maddesinde (HUMK.nun 388. maddesinde) belirtilmiştir. Buna göre "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" düzenlemesine yer verilmiştir. Bu kurallar yargıda açıklık ve netlik prensibinin bir gereğidir. Anılan yasal düzenlemenin de gereği olarak mahkemece verilen hükmün, infazda tereddüt yaratmayacak mahiyette olması gerekmektedir.
    Somut olayda, davacı vekilince dava dilekçesi ile zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece, maddi tazminat isteminin kabulü ile 211.005,51 TL maddi tazminatın 26/11/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davalı ... şirketinin maddi tazminattan sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe miktarı ile sınırlı tutulmasına, davalı ... şirketinin faiz sorumluluğunun dava tarihinden itibaren başlatılmasına şeklinde hüküm kurulmuştur. Bu nedenle hüküm fıkralarında davacı için hükmedilen maddi tazminatın, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmişken aynı hüküm fıkrasında davalı ... şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında sorumlu tutulmasına karar verilerek, hükmolunan maddi tazminat tutarının davalılardan müştereken ve müteselsilen mi davalıların kusurları oranında mı sorumlu tutulduğunun infazda tereddüte yol açacak ve çelişkili şekilde belirtilmesi isabetli olmamış, HMK"nun 297/2. maddesine uygun düşmeyecek şekilde infaz kabiliyeti bulunmayan hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    4- Davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davalı ... şirketinin poliçe limiti 125.000,00 TL olup mahkemece toplam 211.005,51 TL maddi tazminata hükmedilmiş ve sigorta şirketinin sorumluğunun poliçe miktarı ile sınırlı olmasına karar verilmiş ise de, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.2.b maddesi uyarınca, davalı ... şirketine yükletilecek yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin sorumlu olduğu miktara oranlanarak hüküm altına alınması gerekirken, sigorta şirketinin yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin tamamından poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    5-Bozma sebep ve şekline göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı ...Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (5) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ile davalı ...Ş."ne geri verilmesine 06/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi