17. Hukuk Dairesi 2016/3382 E. , 2019/1044 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Asıl davada davacı vekili, davalı ..."un maliki olduğu aracın kendileri tarafından mali sorumluluk sigortası ile sigortalı iken sürücü belgesiz dava dışı ... tarafından kullanıldığını, ..."ın..."e çarpması üzerine 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/457 esas sayılı dosyasında tazminat davası açıldığını ve tazminata hükmedildiğini, kendilerinin ... 3. İcra Müdürlüğünün 2014/2688 sayılı dosyasında yapılan ilamlı takip nedeniyle (teminat limitinin tamamı, işgöremezlik tazminatı ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri olmak üzere) sigortalı araç sücürüsünün %75 kusuru oranında maddi tazminat ve diğer kalemler nedeniyle 84.844,66 TL ödeme yaptıklarını, bunun sigorta genel şartları uyarınca davalı sürücü ... ve aracı kiralayan ..."den rücuen tahsiline ve ödeme tarihinden itibaren reeskont faizi uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili 06/03/2013 tarihinde davalı ..."e ait ve sürücü belgesiz dava dışı ..."ın sevk ve idaresindeki sigortalı araç ile motorsiklet ile sürücüsü..."e çarpması sonucunda yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, sigorta şirketinin rücu hakkı bulunduğunu, müvekkili şirket sigortalısı araç sahibi davalı ... ile aracı kiraladığı kişi ..."in aracın ehliyetsiz kişiye kullandırılması nedeni ile sorumluluğu bulunduğunu belirterek müvekkili şirket tarafından kasko poliçesi kapsamında ödenen 6.108,50 TL manevi tazminat alacağının davalı taraflardan ödeme tarihi olan 31/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek banka reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalılardan ... vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın, davalı ... yönünden işleten sıfatının bulunmaması nedeniyle husumet yokluğundan usulden reddine, davacının davasının ve birleşen davasının davalı ... yönünden kabulü ile asıl dava yönünden 84.844,66 TL, birleşen dosya yönünden 6.108,50 TL"nin ayrı ayrı 31/10/2014 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı ..."den alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm davacı vekili ile davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekili ve davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, davacı ... şirketinde ... ve kasko poliçesi ile sigortalı olan aracın ehliyetsiz sürücü idaresinde iken sebep olduğu trafik kazasından kaynaklı rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçe Genel Şartlarının B.4/2 maddesinde “Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebilir” hükmü mevcuttur. Şu halde, davacı sigortacı söz konusu davayı ancak kendisiyle sözleşme yapan akidine karşı açabilecektir. Husumet kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re"sen gözetilmesi gerekir.
Somut olayda davacı, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ve kasko poliçesi kapsamında 3. kişiye ödediği tazminatın, malik ... ile aracı kiralayan ..."den tazminini talep etmiştir.
Davacı ... ile davalı sigortalı Faruk arasındaki sigorta sözleşmelerinde davalı ..."in taraf olmaması nedeniyle, sigorta şirketinin ancak kendi akit yaptığı kişiye karşı rücu hakkı bulunduğu gerekçesiyle davalı ... yönünden davanın husumet yönünden reddine karar vermek gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı gibi; yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın niteliği ve talepler dikkate alınarak davalı ... yönünden hatalı değerlendirme ile husumet yokluğundan davanın usulden reddi doğru görülmemiştir.
3-Bozma neden ve şekline göre davalılar vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itiralarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davalılar vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalılara geri verilmesine 06/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.