Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6643
Karar No: 2019/1016
Karar Tarihi: 06.02.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/6643 Esas 2019/1016 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı borçlu, borcunu ödeyemediği için hakkında icra takibi yapılmıştır. Bu sırada dava konusu gayrimenkulü başka bir davalıya mal kaçırma kasdıyla satmıştır. Davacı alacaklı, tasarrufun iptali ve cebri icra yetkisi verilmesini talep etmiştir. Mahkeme ise satışın gerçek bir satış olduğunu belirterek davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, satış bedelinin gerçek değerinden 1 misli daha düşük olduğunu ve davalıların kötü niyetli olduklarını tespit etmiştir. Bu sebeple kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- İİK.nun 277, 278, 279 ve 280. maddeleri
- İİK madde 105
17. Hukuk Dairesi         2016/6643 E.  ,  2019/1016 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı borçlu ..."ın davacıya kredi sözleşmesinden kaynaklı borcu olduğunu, borcunu ödememesi sebebi ile hakkında icra takibi yapıldığını, takibin kesinleştiğini, davalı borçlunun adına kayıtlı gayrımenkulü davalı ..."e mal kaçırma kasdı ile devrettiğini, davalıların kötü niyetli olduğunu beyan ederek davanın kabulü ile tasarrufun iptalini, cebri icra yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, dava konusu gayrımenkulü amcası adına satın aldığını, müvekkilinin amcası, ..."ın ..."a olan borcu sebebi ile amca ..."ın müvekkilden taşınmazı ..."a devretmesini talep ettiğini, böylece taşınmazın diğer davalıya satıldığını belirterek iş bu haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili; iş bu davada sıfatı olmadığını, davalılardan ..."ın müvekkilini kandırmak sureti ile evini satın aldığını ve sadece evin peşinatını ödeyerek kalan kısım için taahhüt ettiği senede bağlı borcunu ödeyemediği gibi evi 1 hafta içinde muvazaalı olarak diğer davalı ..."a yine gerçek değerinin 1/8"i bedelle sattığını, evin satış bedelini alamayan müvekkilinin kendi evini terk etmediğini, son malik ... tarafından müvekkili aleyhine ... 5.ASHM"nin 2014/423 esas sayılı dosyası ile müdahalenin meni, fuzuli işgal ve ecrimisil davası açtığını, müvekkilinin diğer davalılar aleyhine... 10.ASHM"nin 2014/485 esas sayılı dosyası ile hileli işleme dayalı olarak yapılan satış işleminin iptali istemli tasarrufun iptali davası açtığını, bu dosyasının bekletici mesela yapılması gerektiğini belirterek müvekkili hakkında açılan iş bu davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece; toplanan deliller, dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek resmi akit tablosunda belirtilen rayiç değerler, davalı ..."nin ipotekle yükümlü olarak tapuda gösterilen satış bedeli toplamıyla keşifte belirlenen değer arasındaki farkın bir misli olmasına rağmen bunun başlı başına muvaaza nedeni sayılamayacağı, dosyaya sunulan 28/12/2012 tarihli davalılar Hüseyin, Aliye ve dava dışı emlak komisyoncusunun imzasını taşıyan Gayrimenkul Satım Sözleşmesi başlıklı sözleşme içeriği de tanık beyanı ve davalı beyanını doğrulamakla muvazaa iddiasının ispatlanamadığı, satışın gerçek bir satış olduğu görülerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış olup, tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    İptal davasından maksat İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazıldığı gibi alacağın tahsilini temin için borcun doğumundan sonra yapılan tasarrufların iptaline hükmettirmektir. Bu davanın ön koşulu ise, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunmasıdır. Ön koşulun bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddede akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
    Mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir.
    Somut olayda, davacı alacaklının alacağının dayanağının 04.05.2012 ve 16.02.2012 tarihli kredi sözleşmesi olduğu, davalı borçlu ..."ın kredi borcunun tahsilini teminen aleyhine... 10. İcra Müdürlüğü"nün 2014/4818 sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığı, takibin kesinleştiği, borçlunun ikamet adresinde 04.04.2014 tarihinde menkul haczi yapıldığı, tutulan haciz tutanağının İİK madde 105 kapsamında geçici aciz vesikası hükmünde olduğu, dava konusu gayrımenkulün 02.01.2013 tarihinde tapuda 224.000,00 TL bedel ve üzerindeki ... Bankasının 1. dereceden 300.000,00 TL ipoteği ile beraber davalı ..."a, ... tarafından da 09.01.2013 tarihinde aynı bedelde ..."a devredildiği, dosyadan mülk bilirkişisinden aldırılan rapora göre, 02.01.2013 ve 09.01.2013 tarihindeki gayrımenkulün gerçek değerinin 1.500.000,00 TL olduğunun belirlendiği, mahkemenin de kabulünde olduğu gibi gayrımenkulün gerçek değeri ile tapuda ipotek ile beraber satış değeri arasında 1 mislini aşan fark olduğu, gayrımenkulün devrinin davalılar arasında çok kısa zaman aralıklarla yapıldığının anlaşıldığı, dosyadaki bilgilere göre davalı 3. ve 4. kişinin Acıgöl Merkez nüfusuna kayıtlı olduğu ve aralarında ticari ilişki olduğunun davalılarında kabulünde olduğu ve davalı 3. kişi ve 4. kişinin aasındaki bağlantılar sebebi ile iyi niyetinden söz edilemeyeceği, davalı borçlu Aliye tarafından davalı ... ve ... aleyhine... 10. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/485 E sayılı dava dosyası ile hileli işlem sebebi ile iptal davası açıldığı, davanın mahkemece kabulüne karar verildiği, davalı ... tarafından istinaf yoluna başvurulduğu, ... Bölge Adliye Mahkemesi"nin 2017/411 E- 2017/669 K sayılı ilamı ile talebin esastan reddine karar verildiği, Dairenin 2018/ 289 E- 2018/ 12090 K sayılı 12.12.2018 tarihli ilamı ile de kararın onandığı anlaşılmasına göre mahkemece davanın kabulüne, davacıya alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere icra dosyasından cebri icra yetkisi verilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklnanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 06/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi