Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4660
Karar No: 2019/399

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/4660 Esas 2019/399 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2017/4660 E.  ,  2019/399 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne, dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacı vekili; Müvekkili bankadan 05.03.2010 tarihli genel kredi ve teminat sözleşmesinin kefili olan davalılar ... ve ... aleyhine borcun ödenmemesi nedeniyle icra takibi yapıldığını, ancak davalı-borçluların haczi kabil malı bulunamadığından alacağın tahsil edilemediğini,Borçlu ...’ın adına kayıtlı ... ili, ... ilçesi, ... mahallesinde tapuya kain 6405 ada 1 parseldeki B-Blok 10.kat 19 numaralı bağımsız bölümü 07.03.2012 tarihinde ..."a, ... ’ın adına kayıtlı ... ili, ... ilçesi, ... mahallesinde tapuya kain 6430 ada 1 parseldeki 12.kat 12 numaralı bağımsız bölümünü 20.07.2012 tarihinde ..."na satış suretiyle devrettiği, devir işleminin satış bedelinin düşüklüğü ve satış tarihine göre borçlulardan mal kaçırma amacı ile yapıldığından tasarrufların iptali ile ... 7.İcra Müdürlüğünün 2013/156 E.sayılı icra takibinde cebr-i icra yetkisi tanınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili; tasarrufun iptali şartlarının oluşmadığından haksız davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili; icra takibine dayanak yapılan kredi kartı sözleşmesinde sözleşme tarihinde oynama yapıldığını, borçlu Necmi"yi tanımalarının, muvazaalı bir alışveriş yapmalarının mümkün olmadığını, gayrimenkulün emlakçı vasıtasıyla satın alındığını, tanıkların da bu hususu teyit ettiklerini, satışın yapıldığı dönemde borçlunun borca batık olduğu hususunu müvekkilinin bilmesinin mümkün olmadığını, dosyaya sundukları çeklerin arkasında ..."ın şirket olarak cirosu bulunduğunu,ödenen bedelin tapudaki satış bedelinden çok yüksek olduğunu, davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ...; "Borcu ödediğini,ancak belgesinin nerede olduğunu bilmediğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ...; Feragata bir diyeceği olmadığını beyan etmiştir.
    Mahkemece, ... ili, ... ilçesi,... mahallesinde tapuya kain 6430 ada 1 parseldeki 12.kat 12 numaralı bağımsız bölümde davalılar ... ve ... hakkında açılan davanın feragat nedeniyle reddine, ... ili, ... ilçesi,... mahallesinde tapuya kain 6405 ada 1 parseldeki B-Blok 10.kat 19 numaralı bağımsız bölümün davalı ..."dan davalı ..."a intikali sağlayan tasarruf nedeniyle açılan davanın kabulü tasarrufun iptaline,davacı alacaklıya ... 7.İcra Müdürlüğünün 2013/156 E. sayılı icra takibindeki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere dava konusu taşınmazda davacıya haciz ve satış isteme yetkisi tanınmasına, dair verilen karar, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir.
    Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    1-İİK"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamak olduğu,davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını
    almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebileceği (İİK.md.283/1), bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmadığı, bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması ve davanın iptali istenen tasarruftan itibaren beş yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmış olması gerektiği, bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği, özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmeli, aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalı, keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmeli, öte yandan İİK.nun 279. maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
    Tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK’nın 283/2. maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir. Öte yandan dava koşullarından olan taraf teşekkülü yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınması gereken bir husustur.
    Yapılan açıklamalar ışığında somut olay ön koşullar yönünden değerlendirildiğinde; davacının borçludaki alacağının gerçek olduğu, borçlu hakkındaki icra takibinin
    kesinleştiği, aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunduğu, davanın iptali istenen tasarruftan itibaren beş yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı, mahkemece davalı borçlu ... tarafından davalı ...’a devredilen taşınmazla ilgili tasarrufun iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Dosya içeriğinde bulunan güncel tapu kayıtları ve resmi akit tablolarının incelenmesinden, dava konusu 6405 Ada 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan 19 no’lu bağımsız bölümün, 07.03.2012 tarihinde borçlu davalı ... tarafından davalı ...’a satıldığı, bu satıştan sonra taşınmazın iki kez daha el değiştirdiği, davaya konu taşınmazın önce davalı ... tarafından davanın devamı sırasında 05.11.2013 tarihinde dava dışı ... ’a satıldığı, ... tarafından da 23.02.2015 tarihinde ... ’a satıldığı, taşınmaz üzerinde Ziraat Bankası lehine ipotek tesis edilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
    Bu durumda, İİK. 282 madde hükmüne göre, mahkemece, davacıdan dava dışı ... ve yine dava dışı ... ’a davayı yöneltip yöneltmeyeceği ya da talebini bedele dönüştürüp dönüştürmeyeceği sorularak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı biçimde kararın infaz kabiliyeti olmayacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma sebebine göre davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ... davalı ..."a geri verilmesine 21/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi