17. Hukuk Dairesi 2016/3934 E. , 2019/379 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili ve davalı Güvence Hesabı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, birkısım davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacının oğlu ... idaresindeki motorsiklete çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, davacının oğlu ... idaresindeki aracın trafik sigortası olmadığından davalı Güvence Hesabı"nın da zarardan sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı ... şirketleri sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla 100,00 TL. maddi ve 20.000,00 TL. manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 20.11.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 7.441,17 TL"ye yükseltmiş; 03.12.2015 tarihli artırım dilekçesiyle ise, davalı Güvence Hesabı yönünden maddi tazminat taleplerini 22.623,51 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı Güvence Hesabı vekili, davacı yakını olan sürücünün kusurlu olması halinde ödenecek tazminat için mirasçı sıfatıyla davacıya rücu edileceğinden, alacaklı borçlu sıfatının davacı üzerinde birleştiğini ve borcun son bulduğunu, ölenin müterafik kusuru nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., davaya konu kazada davacı murisinin de kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, davalıya ait araç sürücüsünün kazada kusuru olmadığını ve davalının zarardan sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...Ş. vekili, poliçe limitiyle sınırlı biçimde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, davacı desteğinin kask takmaması nedeniyle olayda müterafik kusurlu olduğunu ve tazminattan indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalılar ..., ... ve ...den talep edilen maddi tazminatın yargılama aşamasında ödenmiş olması nedeniyle, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına; davalı Güvence Hesabı hakkındaki maddi tazminat isteminin kabulü ile 22.623,51 TL. destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte bu davalıdan tahsiline; davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 4.000,00 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... ve ... müteselsilen tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı Güvence Hesabı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davacının talebinin doğrudan kendisi üzerinde doğan destekten yoksunluk zararına ilişkin olması, bu zararın oluşumundaki desteğin kusurunun davacıya yansıtılamayacağı, sürücü desteğin kusurlu olmasının, onun desteğinden yoksun kalan davacıyı etkilemeyeceğine ilişkin HGK"nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 Esas-411 Karar, HGK"nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 Esas- 2012/92 Karar, HGK"nun 16.1.2013 gün ve 2012/17-1491 Esas- 2013/74 Karar sayılı ilamları uyarınca, davalı Güvence Hesabı"nın tazminattan sorumluluğuna hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı Güvence Hesabı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınının, destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı tarafın, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 100,00 TL. maddi tazminat isteminde bulunduğu; mahkeme tarafından da benimsenen 19.11.2015 tarihli hesap bilirkişi
raporuyla, davacının maddi tazminat alacağının 30.164,68 TL. olarak hesaplandığı; davacı vekilinin 20.11.2015 tarihli "ıslah" konulu dilekçesiyle, hesap raporuna göre, Güvence Hesabı da dahil olmak üzere tüm davalılar yönünden maddi tazminat taleplerini 7.441,17 TL"ye yükselttiği; daha sonra, 03.12.2015 tarihli "harç tamamlama talebi" konulu dilekçesiyle, davalı Güvence Hesabı yönünden maddi tazminat taleplerini 23.623,51 TL"ye yükselttiklerini belirterek anılan miktara ilişkin harcı da yatırdığı görülmektedir. Mahkeme tarafından, davacı vekilinin 03.12.2015 tarihli dilekçesindeki talebi gereği dilekçeye konu bedel için, davalı Güvence Hesabı"nın sorumluluğuna karar verilmiştir.
6100 sayılı Kanun"un 176/2. maddesindeki "aynı davada taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir" düzenlemesi karşısında, davacının ikinci bedel artırım dilekçesinin, ikinci ıslah olarak kabulü suretiyle geçerli olmadığının gözetilmesi, davalı Güvence Hesabı"nın sorumlu olacağı tazminat miktarının buna göre belirlenmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacı vekili, dava konusu kaza sonucu davacı murisinin ölümünden duyulan üzüntü nedeniyle, ölenin babası olan davacı için 20.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarda manevi tazminata karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK"nun 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece; meydana gelen trafik kazası sonucu davacının oğlu olan yakınının ölümü nedeniyle duyulan acı ve
elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacının ölene olan yakınlığı nedeniyle duyacağı elemin derinliği gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacı için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, bir miktar düşük manevi tazminata hükmedilmesi de uygun görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı Güvence Hesabı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; hükmün, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı Güvence Hesabı yararına ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı Güvence Hesabı ve davacıya geri verilmesine 21/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.