17. Hukuk Dairesi 2016/940 E. , 2019/310 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ... vekili ile davalı ... tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 15.01.2019 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ... ve davalı ... vekili Av. ... geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, 18.08.2011 günü davalıların sürücü ve işleteni olduğu aracın müvekkilinin kullandığı araca çarpması sonucu yaralandığını belirterek çalışma gücünün kısmen yitirilmesi nedeniyle oluşan kazanç kaybından dolayı şimdilik 2.500,00 TL cismani zararın ve 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini istemiş, ıslah dilekçesi ile maddi talebini 46.546,59 TL"ye yükseltmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara göre; davanın kısmen kabulü ile 40.367,56 TL maddi tazminatın ve 4.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18/08/2011 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp,
değerlendirilmesinde ve özellikle, uzman bilirkişi raporundaki kusur dağılımının oluşa uygun olması sebebiyle benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ... vekili ile davalı ...’ın aşağıdaki bendin dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının maruz kaldığı iş göremezlik tazminatının belirlenebilmesi için zarar görenin son gelir durumunun net olarak belirlenmesi gerekir. Davacı vekili, dava dilekçesinde müvekkilinin ...’da bir demir fabrikasında işçi olarak aylık 1900 Euro ile çalışırken ameliyat nedeni ile yaklaşık 6 ay çalışamadığını, ancak 7 ay önce çalışabilir hale geldiğini ve işgücü kaybından dolayı 1.450 Euro maaş alır hale geldiğini belirtmiştir. Davacı için yapılan ekonomik sosyal durum araştırmasında davacının Almanya’da aylık 5.000,00 TL ile işçi olarak çalıştığı bildirilmiştir. 8.04.2015 tarihli celsede mahkemece davacı vekilinden müvekkilinin kaza tarihinden önceye ilişkin yurt dışında almış olduğu aylık maaşa ilişkin bordro ve diğer resmi belgelerin resmi tercümeleri ile birlikte sunulması için bir aylık süre verilmesine karar verilmiş, davacı vekili ise 27.05.2015 tarihli dilekçesi ekinde 5 adet maaş bordrosu olduğunu bildirmiştir. Hükme esas alınan aktüer raporunda; davacının temmuz 2011 maaşının 1.947,52 Euro olduğunu, davacının da dava dilekçesinde 1.900 Euro ile çalıştığını kabul ettiğini, aylık 1.957,42 Euroyu kaza tarihindeki kur üzerinden Türk Lirasına çevirmiş ve aylık 4.950,79 TL geliri olduğunu esas alarak davacının bu gelirini kaza tarihindeki ülkemizdeki net asgari ücrete oranlamak suretiyle asgari ücretin 7,51 katı üzerinden hesap yapmış, geçici iş göremezlik zararının dava dışı sigorta tarafından ödendiğinden geçici iş göremezlik zararın kalmadığını tespit etmiştir. Davacının gelirine ilişkin olarak yapılan araştırma yetersiz, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki izlenen hesap yöntemi hatalıdır. Öncelikle davacı tarafın davacının aylık gelirine ilişkin sunduğu belgelerin yeminli tercümeleri yerine mahkemece davacının Almanya’da çalıştığı işyerinden kaza tarihinden bu yana aylık kazancına dair maaş bordroları istenerek bilinen dönem hesabında bu veriler bilinmeyen işleyecek dönem hesabında ise aylık kazancını Almanya’daki net asgari ücrete oranlayarak Almanya’daki asgari ücretin katı üzerinden hesaplanması gerekmektedir.
O halde, mahkemece davacının Almanya’da çalıştığı işyerinden kaza tarihinden bu yana aylık kazancına dair maaş bordroları temin edildikten sonra yukarıda belirtilen ilkelere uygun olarak bilirkişi incelemesi yapılarak davacının gerçek gelirinin tespiti ile usuli kazanılmış haklar da nazara alınarak sonucuna göre hesaplama yapılması gerekirken yetersiz araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ile davalı ...’ın sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ile davalı ...’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... ve ..."a geri verilmesine, 17/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.