Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5705
Karar No: 2020/9134
Karar Tarihi: 24.12.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/5705 Esas 2020/9134 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen davada, davacı işletmenin sigorta sözleşmesi nedeniyle oluşan hasarı tazmin etmek için davalı ASKİ'ye rücu etmesi sonucunda verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Yapılan inceleme sonucu, Daire tarafından mahkeme kararının onanması kararına varılmıştır. Ancak, davalının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının değerlendirilmeden karar verilmesi hatalı bulunmuştur ve bu nedenle, davalının karar düzeltme istemi kabul edilerek Dairenin onama ilamı ortadan kaldırılmıştır. Mahkeme tarafından yapılan değerlendirme sonucu, davalı ASKİ'nin sorumluluğundaki rögar hattındaki tıkanıklık nedeniyle oluşan hasara ilişkin, davacının sigortalısının müterafik kusurunun olup olmadığı, bina yönetimindeki başkalarının kusurunun olup olmadığı gibi konularda yeniden bilirkişi incelemesi yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri, Borçlar Kanunu'nun 58., 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 43. ve 44. maddeleridir.
(Kapatılan)17. Hukuk Dairesi         2019/5705 E.  ,  2020/9134 K.

    "İçtihat Metni"

    Davacı ...Ş. ile davalı ... (ASKİ) aralarındaki dava hakkında Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 14/12/2015 gün ve 2013/541-2015/865 sayılı hükmün Dairenin 18/06/2019 gün ve 2016/6659-2019/7736 sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiş olup, süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    1-Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmekle, Dairemizce, onanmasına karar verilmiş, davalı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Her ne kadar, davanın kabulüne dair verilen karar Dairemizce onanmış ise de; dava dışı sigortalının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı değerlendirilmeden karar verilmesi isabetli olmadığından davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 18/06/2019 gün ve 2016/6659-2019/7736 sayılı onama ilamının ortadan kaldırılması gerekmiştir.
    2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    3-Dava, iş yeri sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat isteminden ibarettir.
    Davacı vekilince, davalının sorumluluğunda olan rögarın tıkandığı iddiası ile sigortalı iş yerinde oluşan ve sigortalıya ödenen hasarın tahsili talep edilmiş, mahkemece keşif sonucu aldırılan bilirkişi raporunda; davacıya sigortalı iş yerinin deposundaki pis su rögar çıkışında geri tepme klapesinin görülemediği, konut ve iş yeri sahiplerinin davalı idarenin inşa ettiği şebekeye güvenerek abone olduğu, kanalizasyon sisteminin sağlıklı çalışacağı ve dava konusu olayda olduğu gibi olumsuzlukların doğmayacağına dair güvenden kaynaklandığı, kaldı ki, kanal vizesinin verilmesi
    veya abonelik sırasında, abone ve bina müteahhidinden geri tepme klapesi konulması konusunda taahhüt alınmasının da belediyelerin ve abonelik kaydını yapan ASKİ’nin uygulama alanına girdiği sonucuna varılarak sigortacının davalıdan rücuen tazminat talebinde bulunabileceği tespit edilmiştir.
    Mahkemece, anılan bilirkişi raporu doğrultusunda tüm kusurun davalı idarede olduğu kabul edilerek davanın tam kabulüne karar verilmiş ise de; davalı vekilinin davacının sigortalısının Deşarj Yönetmeliği maddelerine göre parsel çıkış bacasında atık suyun geri gelmesini önleyecek tedbirleri alması gerektiği, bu yönüyle davalının bir sorumluluğunun olmadığı savunmasının raporda yeterince değerlendirilmediği, davacının sigortalısının en azından müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı, geri tepmeyi engelleyici tedbirler alıp almayacağı hususları üzerinde hiç durulmadığı, sigortalıya ait iş yerinin bulunduğu binanın projesinin onayından yapı kullanma izin belgesinin verilmesine kadarki aşamalarında davalı idarenin denetim görevini gerektiği gibi yerine getirmemiş olması kusurunun yoğunluğunun tespitinde önem arz etmekte ise de, salt idarenin denetim görevini ihmal etmiş olmasının, binanın sahibi, yüklenicisi veya yöneticisinin geri tepmeyi önleyecek tedbirleri alma yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı açıktır. Öte yandan, zararın davalı ASKİ’nin sorumluluğunda bulunan rögar hattında gerçekleşen tıkanıklık sebebiyle meydana geldiği sabit olup, kanal bağlantı ruhsatının bulunmaması veya binanın geri tepmeyi engelleyici sisteminin bulunmaması tesis sahibi olan ASKİ"nin BK 58. maddesi hükmüne göre illiyet bağını ortadan kaldırmaz. Ancak; bilirkişi raporunda belirlenen maddi olgular göz önüne alındığında zararın artmasına etken olup 818 Sayılı BK 43 ve 44. maddeleri gereği davacının (sigortalının) müterafik kusuru dikkate alınarak tazminattan belirlenecek oranda indirim yapılması mümkün olabilir.
    Buna göre, mahkemece yapılacak iş; hasarın meydana geldiği yerin kanal bağlantısına ait evraklar, Deşarj Yönetmeliği hükümleri ve geri tepmenin oluş şekli değerlendirilmek suretiyle zararın meydana gelmesinde davacının sigortalısı veya bina yönetimi gibi başkasının müterafik kusurunun olup olmadığı yönlerinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre karar vermek olup, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 18/06/2019 gün ve 2016/6659-2019/7736 sayılı onama ilamının ortadan kaldırılmasına, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, tashihi karar ve temyiz peşin harçlarının istek halinde davalıya geri verilmesine 24/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi