Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5310
Karar No: 2020/8910
Karar Tarihi: 22.12.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/5310 Esas 2020/8910 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/5310 E.  ,  2020/8910 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; 10/12/2011 tarihinde sigortalı kiracı şirketin davalının maliki olduğu işyerinde bina ana tesisatına bağlı musluğun kırılması sonucu su baskını yaşandığını, sigortalıya demirbaş ve emtiaların hasar görmesi sebebiyle 77.525,40 TL ödeme yapıldığını, ödenen 77.525,40 TL"nin 13/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulüne, 41.785,35 TL"nin ödeme tarihi olan 13/02/2012 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, işyeri sigorta sözleşmesine dayalı rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece davalı yapı malikinin kusursuz sorumlu olduğu kabul edilerek karar verilmiştir.
    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 69. (818 s. BK 58.) maddesinde düzenlenen bina ve yapı eseri malikinin sorumluluğu, kusursuz sorumluluk türü olan özen (olağan sebep) sorumluluğudur. 6098 sayılı TBK"nun 69/1. maddesinde "Bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur" denilmektedir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu, yapı eserinin yapımındaki bozukluğa veya bakımındaki eksikliğe dayanmaktadır. Sorumluluğun doğmasında, yapılıştaki bozukluk-bakım eksikliği ayrımının bir önemi bulunmamaktadır. Zira, malikin sorumlu olması için bakım eksikliği veya yapılıştaki bozukluktan herhangi birinin varlığı yeterli görülmektedir. Her iki olasılıkta da yalnızca malikin sorumluluğu söz konusu olmaktadır.
    Bina veya yapı eseri malikinin sorumlu tutulabilmesi için; yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden zararın doğması, yapım bozukluğu veya bakım eksikliği ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu bakımından bulunması zorunlu unsur olan illiyet bağı yönünden ise, bu bağın kesilmesine yol açacak sebeplerin somut olayda gerçekleşmemiş olması gereklidir. İlliyet bağını kesen sebepler ise; mücbir sebep, zarar görenin ya da üçüncü kişinin ağır kusurudur. Zarar, aradaki illiyet bağını kesecek derecede bir mücbir sebepten, zarar görenin ya da üçüncü bir kişinin kusurundan doğmuş ise yapı malikinin sorumluluğu sözkonusu olmaz (bu yönde, HGK"nun 29.11.2017 tarih, 2017/3-439 Esas ve 2017/1463 Karar sayılı ilamı).
    6098 sayılı TBK. madde 49 (818 sayılı BK."nun 41.) maddesine göre; kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. 6098 sayılı TBK. madde 316 (818 sayılı BK’nun 256. maddesi) göre; kiracı, kiralananı, sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmakla, 365. maddesine göre de, kiracı, kiralananın bakımını gereği gibi sağlamakla yükümlüdür. Kiracı da kusurundan sorumludur.
    Mahkemece, inşaat mühendisi ve sigorta hakemi bilirkişiden alınan 18/12/2014 tarihli bilirkişi raporunda çeşmenin don hadisesi sebebiyle kırıldığını, kiracının dona karşı önlem almamış olması, ürünleri palet üzerinde sergileme ve teşhirini yapmaması ve kalorifer tesisatının geçtiği zeminde açılan deliklerin usulüne uygun şekilde kapatılmadığından kiracının %50, yapı sahibinin de kiraya
    verdiği mülkte bakım ve gözetimi ile malı kiracının faal kullanımına hazır etmek yükümlülüğünü yerine getirmediğinden %50 kusurlu olduğu belirlenmiştir.
    Dosya kapsamından dava dışı sigortalı kiracı ile davalı malikin birlikte kusurlu oldukları anlaşılmaktadır. Mahkemece 18/12/2014 tarihli rapora göre değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    3-Ekspertiz raporunda 6.402,00 TL demirbaş ve 65.855,00 TL emtia hasar bedeli olmak üzere toplam 72.257,257 TL hasar bedeli belirlenmiştir. Mahkemece inşaat mühendisi ve sigorta hakemi bilirkişiden oluşan 18/12/2014 tarihli heyet raporunda ekspertiz raporundaki hesaplama kabul edilerek; 6.402,00 TL demirbaş hasar bedelinden ve 65.855,00 TL emtia bedelinden %2 lütuf ödemesi indirimi yapılarak sonuç olarak 69.357,00 TL hasar bedeli belirlenmiştir. Daha sonra mahkemece çanta fiyatları konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenen 20/06/2015 tarihli bilirkişi raporunda 50.738,80 TL emtia hasar bedeli ve 7.875,00 TL demirbaş bedeli olmak üzere toplam 58.613,80 TL hasar bedeli belirlenmiş, mahkemece bu rapor hükme esas alınmıştır. Ancak raporda demirbaş hasarı hesaplanırken bu hesaba ekspertiz raporunda poliçe teminatında olmayan ve hesaba dahil edilmeyen hasarlar da hesaba katılmıştır.
    Bu durumda mahkemece inşaat mühendisi, sigorta eksperi ve çanta konusunda uzman başka bilirkişiden oluşacak bilirkişi heyetinden hasar dosyası kapsamında alınan ekspertiz raporu da irdelenmek suretiyle sigortalı iş yerinde gerçekleşen su baskınının işyerinde nerelere sirayet edebileceği, işyerinin ne kadar kısmının su aldığı, su seviyesinin ne kadar yükselebileceği bu suretle işyerindeki eşyaların ne kadarına tesir edebileceği belirlenmek, poliçe hükümleri değerlendirilmek suretiyle hasarın ve hasar bedelinin net bir şekilde tespiti için ayrıntılı ve denetime elverişli rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
    4-Kabule göre; hakkaniyet, Borçlar Kanununda 41. (TBK 51) maddesinde düzenlenmiş, bazı şartların ve çözümlerin önceden saptanmasının doğuracağı düşünülen sakıncaları ortadan kaldırmak için hukuk kurallarının esnek veya esnek bırakıldığı hallerde etkisini gösteren ve belli somut olayların özelliklerine uygun karar verilmesini emreden kurallar bütünü olarak tanımlanmaktadır. Buna göre hakimin tazminatı belirlerken durumun gereğini ve belirtilen maddede örnek olarak sayılan özel indirim sebeplerini gözönünde tutması gerekmektedir.
    Somut olayda; mahkemece tüm hasarların sigorta şirketinin ekspertiz raporuna göre değerlendirildiği gerekçesiyle hakkaniyet indirimi yapılarak karar verilmiş ise de yasal dayanağı olmayan gerekçe ile hakkaniyet indirimi yapılarak karar verilmesi isabetli olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalı vekillerinin, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 22/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi