Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/4594
Karar No: 2020/8383
Karar Tarihi: 14.12.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/4594 Esas 2020/8383 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından verilen bir karara itiraz eden davacı tarafın itirazı kabul edilerek tazminat talebinin kabul edilmesine karar verilmiştir. Davacı, aracın çarpması sonucu malul kaldığını ve sigorta şirketinin başvurusunu reddettiğini iddia etmiştir. Karşı taraf ise başvurunun reddedilmesini talep etmiştir. Kusur durumuna ilişkin bilirkişi raporları arasında çelişki bulunması nedeniyle Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden yeni bir rapor alınarak karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda ayrıca, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16.13 maddesi gereği vekalet ücretinin hesaplanması gerektiği vurgulanmıştır. Kanunlar: Sigortacılık Yasası 30/17, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16.13 maddesi.
17. Hukuk Dairesi         2020/4594 E.  ,  2020/8383 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 23/12/2018 tarih, 2018/İHK-11442 sayılı davalı tarafın itirazının reddine,davacı tarafın itirazının kabulü ile başvurunun kabulüne dair kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Başvuran (davacı) vekili; davalı ... şirketi nezdinde ... poliçesi ile sigortalı bulunan,Okan Yücel’in sevk ve idaresindeki aracın davacı...’a çarpması sonucu 17/07/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda, müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını, maluliyeti nedeniyle sigorta şirketi tarafından tazminat ödenmesi için yapmış oldukları başvurunun reddedildiğini, beyanla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 5.100,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 25/09/2018 tarihli dilekçesi ile talebini 32.950,84 TL’ye yükseltmiş, İtiraz Hakem Heyetine vermiş olduğu 14/12/2018 tarihli dilekçesi ile talebini 65.901,68 TL’ye yükseltmiştir.
    Karşı taraf (davalı) vekili; başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 26/09/2018 tarih, 2018.E., 32188-2018/64061 Karar sayılı Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararı ile başvuru sahibinin sigorta tazminatı ödenmesi ile ilgili talebinin kabulü ile 32.950,84 TL’nin 12/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ... Sigorta A.Ş.’den tahsili ile başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetinin 23/12/2018 tarih ve 2018/İHK-11442 sayılı kararı ile davalı vekilinin itirazın reddine, davacı taraf itirazının kabulüne,bu çerçevede Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, başvuran talebinin kabulü ile 65.901,68 TL tazminatın 12/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ... Sigorta A.Ş.’den tahsili ile başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş, ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce 14/01/2019 tarihli, 2019/23 D.İş-2019/23 sayılı kararı ile hakem dosyasının mahkeme arşivinde saklanmasına karar verilmiş, itiraz hakem kararı karşı taraf(davalı) vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, karşı taraf (davalı) vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı tazminat talebine ilişkindir.
    Somut olayda, soruşturma aşamasındaki ifadelerden, 17/07/2016 tarihinde meydana gelen kazada, davalıya sigortalı araç sürücüsü aracını hareket ettirdiği sırada aracın önünde ayakkabısını bağlayan davacı küçüğe çarptığı ve yaralanmasına sebep olduğu anlaşılmaktadır.
    Uyuşmazlık Hakem Heyetince kusur yönünden hükme esas alınan, Makine Mühendisi... tarafından düzenlenen 11/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda davalının trafik sigortacısı olduğu araç sürücüsünün kazada 2918 Sayılı KTK 47/1-d uyarınca dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketi nedeniyle tali ve %30 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya Baran’ın KTK 68. maddede yer alan taşıt yolu üzerinde bulunan yayaların trafiği engelleyecek veya tehlikeye düşürecek şekilde davranışlarda bulunmalarının yasak olduğu kuralını ihlal ettiğinden asli ve %70 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
    İtiraz Hakem Heyeti tarafından kusur yönünden hükme esas alınan, Öğretim Görevlisi Makine Mühendisi Prof.Dr.... tarafından düzenlenen 08/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda ise davalının trafik sigortacısı olduğu araç sürücüsünün kazada, KTK 84. Maddesinde yer alan manevraları düzenleyen genel şartları ihlal ettiğinden asli ve %60 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya Baran’ın Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 138. Maddesinde yer alan yayaların uyacakları kuralları belirten kuralı ihlal ettiğinden tali ve %40 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
    Uyuşmazlık Hakem Heyetince hükme esas alınan kusur raporu ile İtiraz Hakem Heyeti tarafından hükme esas alınan kusur raporu arasında büyük oransal farklılıklar olduğundan bilirkişi raporları arasında çelişki meydana gelmiştir. Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince, bilirkişi raporları arasındaki kusur durumuna ilişkin çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru değildir. O halde İtiraz Hakem Heyetince yapılacak iş,Uyuşmazlık Hakem Heyetince alınan kusur bilirkişi raporu ve İtiraz Hakem Heyetince alınan kusur bilirkişi raporu da irdelenmek suretiyle kusur dağılımına ilişkin çelişkilerin giderilmesi yönünde Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
    3-Davacının maluliyet oranının belirlenmesi açısından düzenlenen ve hükme esas alınan İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 26/07/2018 tarihli raporda başvuranın (davacının), Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine göre %15 oranında maluliyeti bulunduğunun tespit edildiği, davacının sigorta şirketine başvurusu sırasında 30/03/2018 tarihli, Karadeniz Teknik Üniversitesi Adli Tıp Kurulu Raporunda, Engelli Sağlık Kurulu raporunda Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre başvuranın %9 oranında özürlü olduğunun belirlendiği, hükme esas alınan rapor arasında açıkça ve büyük oranda mübayenet bulunduğu anlaşılmakla maluliyet raporları arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulması isabetli değildir.
    Bu durumda, mahkemece, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden, davacının maluliyet durumuna ilişkin kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği” hükümlerine uygun, raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek rapor aldırılarak karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    4-Kabule göre de; sigortacılık yasası 30/17 maddesi ile 19.01.2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazetede yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16 ncı maddesinin 13 üncü fıkrasına "(13)(Ek:RG-19/1/2016-29598)tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir. Heyetçe verilen 22.03.2016 tarihli kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16.13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT"nin 13. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5"i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle karşı taraf (davalı) vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle karşı taraf (davalı) vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 14/12/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi