(Kapatılan)17. Hukuk Dairesi 2019/3346 E. , 2020/8090 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 17.09.2011 tarihinde davacı idaresindeki aracın davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı olduğu araç ile çarpışması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, davacının hayati tehlike geçirdiğini ve işitme kaybı yaşadığını, yolda çalışma olduğunu ve davacı gidiş yönünde usulüne uygun herhangi bir trafik uyarı levhası konulmadığını, kaza dolayısıyla tazminat miktarının tespiti ile şimdilik 50.000,00 TL maddi tazminata kaza tarihi olan 17/09/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile (davalılardan sigorta şirketinin sigorta limiti ve faizden dava tarihi itibarı ile sorumlu olmakla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı için 150.000,00 TL manevi tazminata 17/09/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan (sigorta şirketi manevi tazminattan muaf tutulmak sureti ile) müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, idare ile yüklenici arasında eser sözleşmesi olduğunu, eser sözleşmesi hükümlerine göre eser sahibi işin yapımı sırasında meydana gelen zararlardan şahsen sorumlu olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... İnş. Ltd. Şti. vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada; davanın kısmen kabulüne, davalı ... aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle usulden reddine, diğer davalılar açısından 43.184,84 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen sigorta şirketi dışındakiler için 17/09/2011 tarihinden; sigorta şirketi için dava tarihinden itibaren ve poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, davacı için 20.000,00 TL manevi tazminatın Hüseyin, Ahmet ve Serdaroğlu İnşaattan 17/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Cismani zarar nedeniyle tazminatın hesaplanmasında zarar görenin gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır.
Somut olayda, davacı taraf dava dilekçesinde; davacının kaza tarihinde aylık net gelirinin asgari ücretin üzerinde (1.000,00 TL) olduğunu beyanla; cismani zarar nedeniyle maddi tazminat isteminde bulunmuştur. Mahkemece alınan hesap raporu ile gelir asgari ücret olarak hesaplanmış olup mahkemece de hükme esas alınmıştır. Mahkemece davacının geliri hususunda açıklama talep edilmesi üzerine davacı vekili, davacının büro hizmetleriyle ilgilendiği belirtilmiş, çalıştığı işkolu sendikaları belirtilerek sendikalardan sorulmasını talep etmiştir. Ekinde sunduğu SGK dökümüne göre ise; 2001-2002 yıllarında ve 2010-2011-2012 de çalışmasının bulunduğu görülmekle, çalıştığı işyeri ve gelirine ilişkin veri
bulunmamaktadır. Mahkemece yapılan araştırmada Sendika yazı cevaplarında; davacının iş tanımı, eğitimi vs bilinmediğinden cevap verilemediği de belirtilmiştir. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm verilemez. Bu durumda mahkemece yapılacak iş; davacı tarafa davacının yaptığı iş ve eğitimi hususlarında açıklama yapmak üzere süre verilmesi, ardından SGK kayıtları, işyeri kayıtları ile gerektiği takdirde ilgili meslek kuruluşlarından kaza tarihi itibariyle net geliri sorularak belirlenmek suretiyle; tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacının gelirinin tereddüte mahal bırakılmayacak şekilde ortaya konması ile ifade olunan biçimde saptanan geliri üzerinden, aksi takdirde asgari ücret tutarında gelir sağladığının kabulü ile karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3- Davacı vekilince ... aleyhine açılan davada mahkemece; dosya kapsamında alınan kusur raporlarında ..."ne kusur izafe edilmediği gerekçesiyle davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Oysa, dosya kapsamında alınan kusur raporu ile davalı yükleniciye kusur izafe edildiği gibi zarardan da sorumlu tutulduğu, davalı yüklenici ... İnş. Taah. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. aracılığı ile yapılan betonarmeli ve ızgaralı kanal yapımı çalışmasında davalı ..."nün yüklenici şirket üzerinde, nezaret, murakabe, kontrol ve denetim yetkisi bulunmakta olup taraflar arasındaki sözleşmede de iş sahibinin yükleniciyi denetleme ve kontrol yetkisi bulunduğunu gösteren hükümlerin bulunduğu gözetildiğinde; davalı ..."nün de diğer davalılarla birlikte hükmedilen tazminattan sorumlu tutulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 03/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.